Çok azîz, çok mübârek, çok müşfik, çok sevgili Üstadımız Hazretleri,
Risâle-i Nur'u, himmet ve duâlarınızla dikkat ve tefekkürle okudukça, bu muazzam eser külliyâtının tılsım-ı kâinatın muammâsını keşf ve halleden bir keşşaf olduğunu, hâl ve istikbâlin bir mürşid-i ekberi ve bir rehber-i âzamı olduğunu, yine duâ ve himmetinizle idrâk ediyoruz.
Evet, Üstadımız Hazretleri,
Risâle-i Nur'u okuyan her idrâk sahibi anlıyor ki, Risâle-i Nur, gerek bu asrın, gerekse önümüzdeki asrın beşeriyetini fikir karanlıklarından kurtarıp, tenvir ve irşad edecektir.
Risâle-i Nur, yalnız bu vatan ve millet için değil, âlem-i İslâm ve bütün beşeriyetin ihtiyacına cevap verecek bir külliyat olarak telif edilmiştir. Bugün, tarihte hiç görülmemiş bir fecaat ve felâket içerisinde çırpınan beşeriyet için, halâskâr olarak Risâle-i Nur'a sarılmaktan ve ne pahasına olursa olsun, Risâle-i Nur'un nûrânî ve parlak eczâlarını elde edip, dikkat ve tefekkürle okumaktan başka bir kurtuluş çaresi yoktur. Risâle-i Nur'u okuyan herkes, bu hakîkati idrâk etmiş ve etmektedir. Eğer, biz muktedir olsak, bu hakîkati, kâinata nazır bir mahalle çıkıp, bütün kâinata ilân edeceğiz. Fakat, mâdem ki buna muvaffak olamıyoruz ve mâdem ki Risâle-i Nur'un cihanşümul kıymetini bu derece, Üstâdımızın himmetiyle, idrâk etmişiz; şu halde, nur ve feyiz hazînesi, irfan ve kemâlât menbâı olan Risâle-i Nur'u bir dakikamızı bile boş geçirmeden, mütemadî. ve devamlı bir şekilde her gün ve her saat okuyacağız ve bu uğurda geceli gündüzlü çalışacağız, inşaallah. Fakat, her an, bütün işlerimizde olduğu gibi, bunda da büyük Üstâdımızın duâ ve himmetiyle muvaffak olabileceğiz.
Hem, şu hakîkat zâhir ve bâhirdir ki: Bir kimse allâme dahi olsa, Risâle-i Nur'un ve müellifinin talebesidir, Risâle-i Nur'u okumak zarûret ve ihtiyacındadır. Eğer gaflet ederse, kendisini aldatan enâniyetine boyun eğip Risâle-i Nur külliyatını okumazsa, büyük bir mahrumiyete dûçâr olur. Fakat, biz, idrâk ettiğimiz bu muazzam hakîkat karşısında, beşeriyetin halaskarı ve milyarlarca insanların fevkinde olan bir memur-u Rabbânîye nasıl minnettar ve medyun olduğumuzu târif edemiyoruz.