İ'lem Eyyühel-Aziz!
İnsan ne kadar cahil ve gafildir. Ne kadar yolunu şaşırmış, nefsine zarar veriyor. Dokuz vecihle menfaatı muhakkak, yalnız bir vecihle zararı mevhum olan büyük bir hayr-ı azîmi terk, dalaleti irtikâb eder. Evet sofestaînin bir şübhesi için, binlerce menfaat delilleri olan hidayeti terkediyor.
Mevhum: Aslı olmayan, gerçek dışı, hayal ürünü, asılsız.
Hayr-ı azîm: Büyük hayır, büyük iyilik.
İrtikâb: İşlemek, yapmak, çirkin ve kötü iş işlemek.
Sofestaî: Sofistler, şüpheci ve inkarcı felsefeci, herşeyi ve kendilerini inkar edip hiçbir şey yoktur diyen inkarcı düşünür.
Hidayet: Doğruluk. Kur'anın gösterdiği doğru ve gerçek yol.
Halbuki insan çok vehham, ihtiyatlı olduğuna nazaran, dünyevî bir işde onda bir zarar ihtimali varsa içtinab eder. Âhiret işi olursa onda dokuz zarar ihtimali olduğu halde, içtinab etmez. İşte cehalet bu kadar olur.
Vehham: Çok vehimli, fazla şüphe eden, çok şüpheci ve vesveseli, aşırı kuruntulu.
İhtiyat: Tedbir almak, ileriyi düşünerek önlemler alma.
İçtinab: Çekinme, kaçınma, sakınma.
Mesnevi-i Nuriye