Cevap: Selam millet küçük bi sorum var
Selamın aleyküm.
Özgürlük kavramda, Seçme hürriyetinin yanına şunu da eklemek gerek. Kişinin yaptıklarından sorumlu olması böylece. Yüce Allah (c.c.) ın Vaad'ine ve tehdidine layık olması. Bu kavramın itikati yönü.
Sn. fahris'in eklediği sosyal yönünde ise önemli bir kaç nokta var. İlk olarak Atatürk'ü düşünürken geçmişle birlikte bir bütün olarak tanım yapmalıyız. Özellikle şunu iyi anlamalıyız Atatürk bir din adamı değildir. Peki kimdir ? nereden gelip nereye gider ? (ki bu insanlığın en tabii sorusudur.) Atatürk küçük yaşlardan beri askeri eğitimle büyümüş dahilik derecesinde çok yetenekli bir askerdir. Bence Onu etkileyen, biçimlendiren en önemli şeylerden biri geldiği bölgedir. Atatürk Makedonyalıdır. Viyana bozgunundan sonra sürekli kaynayan, nesiller boyunca dağlarda hıristiyan milletlerin komitacılarıyla çarpışmış ve nesiller böyle heba olmuş. Daha sonra milyonlarca insanı kapsayan büyük yok oluş ve göçler yaşamış bir halkın, bölgenin parçasıdır.
Genelde Atatürk ten bahsedilirken din adamı olmadığı halde dine bakışı ele alınır. Bence onu sadece bu yönüyle ele almak yanlış onu ait olduğu bölgenin tarihi (İslam tarihinin balkan bölümüyle) birlikte düşünmeli. Eğer değiştirilemez ve hatta tartışılamaz maddeler o insanlar tarafından eklendiyse emin olun ciddi bir sebebi vardır. Bunu kalıcı yok oluş ve sürgün anıları dinlememiş halkların anlaması zor da olabilir. Bunu da düşünüyorum.
Ayrıca Atatürk'ün bir sözü "Cumhuriyet sizden,
fikri hür,
vicdanı hür, irfanı hür nesiller ister. (Atatürk)" Bu söz benim itikadi mezhebime aykırı olmayan çok önemli bir söz. (ayrıca Hanefiliğin özününde buna yakın olduğunu düşünüyorum.) Bu yüzden benim bağlı olduğum görüşlerle ilk dönem Cumhuriyet hiç bir şekilde çatışmıyor. (1940 lardan sonra sistemleşen bazı kutuplardan bahsetmiyorum.)
Ayrıca rahmetli Said Nursi'nin de cumhuriyetçi olduğunu tv de belgeselde duymuştum. Buna da inanıyorum.
Son olarak bir Balkanlı olan Mehmet Akif'in bir şiirinden bir bölüm eklemek istiyorum.
Aşina çehre de yok, hiçbirinin yâdı da yok;
Yakılan bunca hayatın, hani, ecsadı da yok!
Yoklasan külleri, altından, eminim, ancak,
Kömür olmuş iki üç parça kemiktir çıkacak!
Baba! En sevgili annen, o senin öz vatanın
Olacak mıydı feda hırsına üç kaltabanın?
Dedemin sürdüğü, can ektiği toprak gitti...
Öyle bir gitti ki hem; bir daha gelmez ebedi!
Ne olurdun bunu kalkıp ta göreydin acaba?
"Meşhed"in beynine haç saplanacak mıydı baba!
Ne felaket: dönüversin de mesâcid ahıra,
Hırvat'ın askeri tepsin çıkıp üstünde hora!
Bari bir hatıra kalsaydı şu toprakta diri...
Yer yarılmış, yere geçmiş şüheda türbeleri!
Saygılar.. (az kaldı sanırım :005