Ana sayfa
Forumlar
Yeni mesajlar
Forumlarda ara
Blog
Neler yeni
Yeni mesajlar
Son aktiviteler
Giriş yap
Kayıt ol
Neler yeni
Ara
Ara
Sadece başlıkları ara
Kullanıcı:
Yeni mesajlar
Forumlarda ara
Menü
Giriş yap
Kayıt ol
Install the app
Yükle
Forumlar
Risale Analiz ve Çalışmalar
Risale Açıklamalı
İşaratü'l İcâz
İşaratü'l-İ'caz 1. Ders - Kur'an-ı Tefsir Etmek
JavaScript devre dışı. Daha iyi bir deneyim için, önce lütfen tarayıcınızda JavaScript'i etkinleştirin.
Çok eski bir web tarayıcısı kullanıyorsunuz. Bu veya diğer siteleri görüntülemekte sorunlar yaşayabilirsiniz..
Tarayıcınızı güncellemeli veya
alternatif bir tarayıcı
kullanmalısınız.
Konuya cevap cer
Mesaj
<blockquote data-quote="Huseyni" data-source="post: 293327" data-attributes="member: 27"><p><strong>Cevap: Açıklamalı Risale Dersleri 17 - Kur'an-ı Tefsir Etmek</strong></p><p></p><p style="text-align: center"><span style="font-family: 'tahoma'"><span style="font-size: 12px"></span></span></p> <p style="text-align: center"><span style="font-family: 'tahoma'"><span style="font-size: 12px">selamün Aleyküm degerli kardeslerim...</span></span></p> <p style="text-align: center"><span style="font-family: 'tahoma'"><span style="font-size: 12px"></span></span></p> <p style="text-align: center"><span style="font-family: 'tahoma'"><span style="font-size: 12px">Ve aleyküm selam abi.</span></span></p> <p style="text-align: center"><span style="font-family: 'tahoma'"><span style="font-size: 12px"></span></span></p> <p style="text-align: center"><span style="font-family: 'tahoma'"><span style="font-size: 12px"></span></span></p> <p style="text-align: center"><span style="font-family: 'tahoma'"><span style="font-size: 12px"></span></span>[BILGI] <span style="font-family: 'Verdana'"><span style="color: #000000"><span style="font-size: 10px"></span></span></span></p> <p style="text-align: center"><span style="font-family: 'Verdana'"><span style="color: #000000"><span style="font-size: 10px"></span></span><span style="color: #006400"><span style="font-size: 10px">Evet, Kur’ân-ı Azîmüşşanın müfessiri, yüksek bir deha sahibi ve nâfiz bir içtihada malik ve bir velâyet-i kâmileyi haiz bir zât olmalıdır. Bilhassa bu zamanlarda, bu şartlar ancak yüksek ve azîm bir heyetin tesanüdüyle ve o heyetin telâhuk-u efkârından ve ruhlarının tenasübüyle birbirine yardım etmesinden ve hürriyet-i fikirlerinden ve taassuplarından âzâde olarak tam ihlâslarından doğan dâhi bir şahs-ı mânevîde bulunur. İşte, Kur’ân’ı ancak böyle bir şahs-ı mânevî tefsir edebilir.</span></span><span style="color: #000000"><span style="font-size: 10px"></span></span></span></p> <p style="text-align: center"><span style="font-family: 'Verdana'"><span style="color: #000000"><span style="font-size: 10px"></span></span></span></p> <p style="text-align: center"><span style="font-family: 'Verdana'"><span style="color: #000000"><span style="font-size: 10px"><strong>İşaratü'l-İ'caz</strong></span></span></span> [/BILGI].</p> <p style="text-align: center"></p><p></p><p></p><p><span style="font-family: 'verdana'">İşaratü'l İ'caz'da geçen bu ifadeler bize Kur'an'ın tefsirinin nasıl yapılması gerektiği hususunda çok değerli fikirler veriyor. Bu ifadelere göre aslında okuduğumuz tefsirlerin ne derece tefsir olup olmadıklarını anlayabiliriz. Bediüzzaman ünvanını almış olan Üstadımız, sünûhat kabilinden yazmış olduğu bu eserinde, yazılacak olan Kur'an tefsirlerine bir me'haz, bir ölçüyü de göstermiş oluyor. Bu eserinden yıllar sonra meydana gelen Risale-i Nur eserleri, Sözler, Mektûbat, Lem'a'lar, Şuâlar vd. yukarıda ifade ettiği şartlara tam bir uyum içerisinde. Tefsir deyince ayet ayet açıklama olabildiği gibi (İşaratü'l-İ'caz buna bir örnektir.), zamanın ihtiyacına göre, Kur'an'ın o zamana bakan ayetleri de tefsir edilebiliyor. </span></p><p><span style="font-family: 'verdana'"></span></p><p><span style="font-family: 'verdana'">İşte Risale-i Nur'un İşaratü'l-İ'caz'dan yılar sonra yazılan diğer eserleri de bu ikinci kısım tefsir alanına müdahil oluyor. Zira bu zamanda en çok zaafa uğrayan iman mevzusu Risale-i Nur'un bu eserlerinde çok detaylı bir şekilde işleniyor. </span></p><p><span style="font-family: 'verdana'"></span></p><p><span style="font-family: 'verdana'">Aslına bakarsak Risale-i Nur'un hemen her cümlesi tek tek ayetlerin açıklaması niteliğindedir. Hatta hadislerin de bir nevi tefsiridir. Mesela "Bismillah her hayrın başıdır" ifadesi ""<strong>Besmele ile başlanmayan her önemli iş sonuçsuz kalır.”</strong> bk. İbn Mâce, hadis no: 1894 ;Feyzu’l-Kadir, V, 13." hadisinin tefsiri niteliğindedir. Aynı zaman da "Bismillahirrahmanirrahim" ayetinin de tefsiridir. </span></p><p><span style="font-family: 'verdana'"></span></p><p><span style="font-family: 'verdana'">Buna benzer Risale-i Nur'da çok misaller vardır. Hatta anladıklarımızı paylaşırken, araştırırken veya tefekkür ederken neredeyse Kur'an'ın tüm ayetlerinin karşılığı olan vecizelere, sözlere tevafuk ediyoruz. </span></p><p><span style="font-family: 'verdana'"></span></p><p><span style="font-family: 'verdana'">Bununla birlikte yukarıda şartları belirtilen tefsir özelliklerinin Risale-i Nur'da fazlasıyla yeraldığını da görmekteyiz. Mesela: <strong><span style="color: #000000"><span style="font-size: 10px">"Evet, Kur’ân-ı Azîmüşşanın müfessiri, yüksek bir deha sahibi ve nâfiz bir içtihada malik ve bir velâyet-i kâmileyi haiz bir zât olmalıdır.</span></span>"</strong> bu sözdeki <strong>"yüksek bir deha sahibi" </strong>nin Üstadımız Hazretleri olmasında bir beis olmasa gerek. Çünkü zamanının dehası olması hasebiyle <strong>"Bediüzzaman"</strong> ünvanını almıştır. <strong>Hutbe-i Şamiye</strong> adlı eseri bugün İslamiyetin yeniden belini doğrultması için mükemmel bir reçete hükmündedir. Ki bu hutbesini, Şam'da içinde 100 e yakın alim bulunan yaklaşık 10 bin kişinin arasında yapmıştır. </span></p><p><span style="font-family: 'verdana'"></span></p><p><span style="font-family: 'verdana'"><strong><span style="color: #000000"><span style="font-size: 10px">"Bilhassa bu zamanlarda, bu şartlar ancak yüksek ve azîm bir heyetin tesanüdüyle ve o heyetin telâhuk-u efkârından ve ruhlarının tenasübüyle birbirine yardım etmesinden ve hürriyet-i fikirlerinden ve taassuplarından âzâde olarak tam ihlâslarından doğan dâhi bir şahs-ı mânevîde bulunur.</span></span>"</strong> Bu cümlede de müfessirin özelliklerini anlatırken benim anladığım, yine yıllar sonra bu eserleri meydana getirecek olan kendi şahsına ve kendinden önceki büyük velilere de atıfta bulunuyor olabilir. "<strong><span style="color: #000000"><span style="font-size: 10px">Bu şartlar ancak yüksek ve azîm bir heyetin tesanüdüyle ve o heyetin telâhuk-u efkârından ve ruhlarının tenasübüyle birbirine yardım etmesinden</span></span></strong>" Üstad Hazretleri sünuhât (kalbe doğan manalar da diyebiliriz) kabilinden yazdığı eserlerinde <strong>Hazreti Ali radıyallahü anh, Şah-ı Geylani Abdülkadir-i Geylani Hazretleri radıyallahü anh, İmam-ı Rabbani radıyallahü anh ve İmamı-ı Gazali radıyallahü anh </strong>gibi daha bir çok büyük ve mümtaz zatların ruhlarıyla alakadardır ve onlardan istifade ettiği de muhakkaktır. Eserlerinin birçok yerlerinde bu tarz açıklamalar görebiliriz. Bilhassa <strong>Sikke-i Tasdik-i Gaybi</strong> adlı eserinde bu nevi açıklamaları pek çoktur. Bizimkisi tefekkürden ibaret, en doğrusunu Allah cc. bilir.</span></p><p><span style="font-family: 'verdana'"></span></p><p><span style="font-family: 'verdana'"><strong><span style="color: #000000"><span style="font-size: 10px">"Ve hürriyet-i fikirlerinden ve taassuplarından âzâde olarak" Üstadımız Bediüzzaman Hazretleri </span></span></strong>ömrü boyunca fikir esaretine maruz kalmamıştır. En zor şartlarda, idam pahasına da olsa doğruyu pervasızca söylemekten hiçbir zaman geri kalmamıştır. <strong>"Acaba"</strong> gibi bir tereddüde düşmemiştir. Zaten ömrünün çileli geçmesindeki en büyük etkenlerden birisi budur. Doğru güneş gibidir, yarasaları rahatsız eder. Nihayetinde yarasalar rahatsız olmuş ve hayatı kendilerine zindan etmekle ya da etmeye çalışmakla ömürlerini geçirmişlerdir. Bu yüzden bir çok kez idamdan dönmüş olduğunu da <strong>Tarihçe-i Hayat</strong> adlı eserinde görmekteyiz. Bütün bunlara rağmen hiçbir kişinin ya da cemiyetn baskısı ve dahi minneti altında kalmadan hakkı teblşiğ etmiş. Allah cc. Üstadımızdan zerreler adedince razı olsun, bizi de Kur'ana ve Risale-i Nur'a hakkıyla talebe olmayı nasib eylesin. Amin.</span></p><p><span style="font-family: 'verdana'"><span style="color: #000000"><strong></strong></span></span></p><p><span style="font-family: 'verdana'"><span style="color: #000000"><strong><span style="font-size: 10px">"Tam ihlâslarından doğan dâhi bir şahs-ı mânevîde bulunur." </span></strong><span style="font-size: 10px">İhlâs bir şeyi sırf Allah rızası için yapmaktır. Bediüzzaman Hazretlerinin bütün hayatı Allah rızasını tahsil etmeye çalışmakla geçmiştir. Ve bunda inşaallah muvaffak olmuştur. Kimsenin taasuubu ve minnetine altına girmemek için halklardan en ufak bir ücret talebinde bulunmamıştır. En sadık talebelerinin dahi hediyelerinin ya aynen dengi ya da fazlasıyla mukabelede bulunmuş veyahut reddetmiştir.</span></span></span></p></blockquote><p></p>
[QUOTE="Huseyni, post: 293327, member: 27"] [b]Cevap: Açıklamalı Risale Dersleri 17 - Kur'an-ı Tefsir Etmek[/b] [CENTER][FONT=tahoma][SIZE=3] selamün Aleyküm degerli kardeslerim... Ve aleyküm selam abi. [/SIZE][/FONT][BILGI] [FONT=Verdana][COLOR=#000000][SIZE=2] [/SIZE][/COLOR][COLOR=#006400][SIZE=2]Evet, Kur’ân-ı Azîmüşşanın müfessiri, yüksek bir deha sahibi ve nâfiz bir içtihada malik ve bir velâyet-i kâmileyi haiz bir zât olmalıdır. Bilhassa bu zamanlarda, bu şartlar ancak yüksek ve azîm bir heyetin tesanüdüyle ve o heyetin telâhuk-u efkârından ve ruhlarının tenasübüyle birbirine yardım etmesinden ve hürriyet-i fikirlerinden ve taassuplarından âzâde olarak tam ihlâslarından doğan dâhi bir şahs-ı mânevîde bulunur. İşte, Kur’ân’ı ancak böyle bir şahs-ı mânevî tefsir edebilir.[/SIZE][/COLOR][COLOR=#000000][SIZE=2] [B]İşaratü'l-İ'caz[/B][/SIZE][/COLOR][/FONT] [/BILGI]. [/CENTER] [FONT=verdana]İşaratü'l İ'caz'da geçen bu ifadeler bize Kur'an'ın tefsirinin nasıl yapılması gerektiği hususunda çok değerli fikirler veriyor. Bu ifadelere göre aslında okuduğumuz tefsirlerin ne derece tefsir olup olmadıklarını anlayabiliriz. Bediüzzaman ünvanını almış olan Üstadımız, sünûhat kabilinden yazmış olduğu bu eserinde, yazılacak olan Kur'an tefsirlerine bir me'haz, bir ölçüyü de göstermiş oluyor. Bu eserinden yıllar sonra meydana gelen Risale-i Nur eserleri, Sözler, Mektûbat, Lem'a'lar, Şuâlar vd. yukarıda ifade ettiği şartlara tam bir uyum içerisinde. Tefsir deyince ayet ayet açıklama olabildiği gibi (İşaratü'l-İ'caz buna bir örnektir.), zamanın ihtiyacına göre, Kur'an'ın o zamana bakan ayetleri de tefsir edilebiliyor. İşte Risale-i Nur'un İşaratü'l-İ'caz'dan yılar sonra yazılan diğer eserleri de bu ikinci kısım tefsir alanına müdahil oluyor. Zira bu zamanda en çok zaafa uğrayan iman mevzusu Risale-i Nur'un bu eserlerinde çok detaylı bir şekilde işleniyor. Aslına bakarsak Risale-i Nur'un hemen her cümlesi tek tek ayetlerin açıklaması niteliğindedir. Hatta hadislerin de bir nevi tefsiridir. Mesela "Bismillah her hayrın başıdır" ifadesi ""[B]Besmele ile başlanmayan her önemli iş sonuçsuz kalır.”[/B] bk. İbn Mâce, hadis no: 1894 ;Feyzu’l-Kadir, V, 13." hadisinin tefsiri niteliğindedir. Aynı zaman da "Bismillahirrahmanirrahim" ayetinin de tefsiridir. Buna benzer Risale-i Nur'da çok misaller vardır. Hatta anladıklarımızı paylaşırken, araştırırken veya tefekkür ederken neredeyse Kur'an'ın tüm ayetlerinin karşılığı olan vecizelere, sözlere tevafuk ediyoruz. Bununla birlikte yukarıda şartları belirtilen tefsir özelliklerinin Risale-i Nur'da fazlasıyla yeraldığını da görmekteyiz. Mesela: [B][COLOR=#000000][SIZE=2]"Evet, Kur’ân-ı Azîmüşşanın müfessiri, yüksek bir deha sahibi ve nâfiz bir içtihada malik ve bir velâyet-i kâmileyi haiz bir zât olmalıdır.[/SIZE][/COLOR]"[/B] bu sözdeki [B]"yüksek bir deha sahibi" [/B]nin Üstadımız Hazretleri olmasında bir beis olmasa gerek. Çünkü zamanının dehası olması hasebiyle [B]"Bediüzzaman"[/B] ünvanını almıştır. [B]Hutbe-i Şamiye[/B] adlı eseri bugün İslamiyetin yeniden belini doğrultması için mükemmel bir reçete hükmündedir. Ki bu hutbesini, Şam'da içinde 100 e yakın alim bulunan yaklaşık 10 bin kişinin arasında yapmıştır. [B][COLOR=#000000][SIZE=2]"Bilhassa bu zamanlarda, bu şartlar ancak yüksek ve azîm bir heyetin tesanüdüyle ve o heyetin telâhuk-u efkârından ve ruhlarının tenasübüyle birbirine yardım etmesinden ve hürriyet-i fikirlerinden ve taassuplarından âzâde olarak tam ihlâslarından doğan dâhi bir şahs-ı mânevîde bulunur.[/SIZE][/COLOR]"[/B] Bu cümlede de müfessirin özelliklerini anlatırken benim anladığım, yine yıllar sonra bu eserleri meydana getirecek olan kendi şahsına ve kendinden önceki büyük velilere de atıfta bulunuyor olabilir. "[B][COLOR=#000000][SIZE=2]Bu şartlar ancak yüksek ve azîm bir heyetin tesanüdüyle ve o heyetin telâhuk-u efkârından ve ruhlarının tenasübüyle birbirine yardım etmesinden[/SIZE][/COLOR][/B]" Üstad Hazretleri sünuhât (kalbe doğan manalar da diyebiliriz) kabilinden yazdığı eserlerinde [B]Hazreti Ali radıyallahü anh, Şah-ı Geylani Abdülkadir-i Geylani Hazretleri radıyallahü anh, İmam-ı Rabbani radıyallahü anh ve İmamı-ı Gazali radıyallahü anh [/B]gibi daha bir çok büyük ve mümtaz zatların ruhlarıyla alakadardır ve onlardan istifade ettiği de muhakkaktır. Eserlerinin birçok yerlerinde bu tarz açıklamalar görebiliriz. Bilhassa [B]Sikke-i Tasdik-i Gaybi[/B] adlı eserinde bu nevi açıklamaları pek çoktur. Bizimkisi tefekkürden ibaret, en doğrusunu Allah cc. bilir. [B][COLOR=#000000][SIZE=2]"Ve hürriyet-i fikirlerinden ve taassuplarından âzâde olarak" Üstadımız Bediüzzaman Hazretleri [/SIZE][/COLOR][/B]ömrü boyunca fikir esaretine maruz kalmamıştır. En zor şartlarda, idam pahasına da olsa doğruyu pervasızca söylemekten hiçbir zaman geri kalmamıştır. [B]"Acaba"[/B] gibi bir tereddüde düşmemiştir. Zaten ömrünün çileli geçmesindeki en büyük etkenlerden birisi budur. Doğru güneş gibidir, yarasaları rahatsız eder. Nihayetinde yarasalar rahatsız olmuş ve hayatı kendilerine zindan etmekle ya da etmeye çalışmakla ömürlerini geçirmişlerdir. Bu yüzden bir çok kez idamdan dönmüş olduğunu da [B]Tarihçe-i Hayat[/B] adlı eserinde görmekteyiz. Bütün bunlara rağmen hiçbir kişinin ya da cemiyetn baskısı ve dahi minneti altında kalmadan hakkı teblşiğ etmiş. Allah cc. Üstadımızdan zerreler adedince razı olsun, bizi de Kur'ana ve Risale-i Nur'a hakkıyla talebe olmayı nasib eylesin. Amin. [COLOR=#000000][B] [SIZE=2]"Tam ihlâslarından doğan dâhi bir şahs-ı mânevîde bulunur." [/SIZE][/B][SIZE=2]İhlâs bir şeyi sırf Allah rızası için yapmaktır. Bediüzzaman Hazretlerinin bütün hayatı Allah rızasını tahsil etmeye çalışmakla geçmiştir. Ve bunda inşaallah muvaffak olmuştur. Kimsenin taasuubu ve minnetine altına girmemek için halklardan en ufak bir ücret talebinde bulunmamıştır. En sadık talebelerinin dahi hediyelerinin ya aynen dengi ya da fazlasıyla mukabelede bulunmuş veyahut reddetmiştir.[/SIZE][/COLOR][/FONT] [/QUOTE]
Adı
İnsan doğrulaması
Peygamber Efendimiz a.s.v.'ın kabri nerededir? (Sadece şehir adını küçük harfler ile giriniz)
Cevap yaz
Forumlar
Risale Analiz ve Çalışmalar
Risale Açıklamalı
İşaratü'l İcâz
İşaratü'l-İ'caz 1. Ders - Kur'an-ı Tefsir Etmek
Bu site çerezler kullanır. Bu siteyi kullanmaya devam ederek çerez kullanımımızı kabul etmiş olursunuz.
Accept
Daha fazla bilgi edin.…
Üst