Konuya cevap cer

  İddia:

     "Tevafuklu-mucizeli" olduğu iddia edilen bu Kur'an, nasıl bir Kur'an’dır? Diğer Mushaflardan ne farkı vardır ki, böyle vasıflandırılmıştır?”


 

      “Türk veya Arap baskısı, mucize ve tevafuk endişesi olmadan yazılmış normal bir Mushafın aynı sayfaları incelendiğinde tevafukların tutmadığı, belirtilen kelimelerin aynı sütunlarda yer almadığı görülecektir. İki Mushafı kıyaslayan; kelimeleri kaydırmak, harf ve kelime aralıklarını daraltmak ya da genişletmek suretiyle tevafukların düzüldüğünü hemen fark edecektir.”


     İddiaya cevap:

 “Mucizeli Kur’an”nın sayfaları, satırları, diğer Mushaflarınkinin aynısıdır. Eğer, aynı satırda, bir kelimenin diğerine tevafuku varsa, bu Kur’an’da tevafukun matlup olduğunu gösterir. Çünkü, Kur’an Allah’ın sonsuz ilmini yansıtan bir kitap olduğu için, içinde kör tesadüfe yer yoktur. O halde, tevafuka girmeyen kelimelerin ya başka bir çizgide, başka bir sahnede aldıkları roller vardır veya hattatın dikkatsizliği yüzünden yerleri kaymış ve tevafuk kaybolmuştur.



     İddia:

 “Bir kitaptaki aynı kelimelerin veya kelime gruplarının aynı sütunda ya da karşılıklı sayfalarda aynı satırda yer alması mucize ve tevafuk kabul edildiğinde, bir de bunlar kırmızıyla renklendirildiğinde ortalık tevafuklu ve mucizeli kitaptan geçilmez. Bilgisayarların sunduğu imkânları bir yana bırakalım, iyi bir dizgici bu işi, artık ilkel diyebileceğimiz metotlarla bile herhangi bir kitabın basımında gerçekleştirebilir.”


     İddiaya cevap:

 - İnsan merak ediyor; acaba bu adamlar, herkesin hoşlandığı, birer yıldız gibi parlayan kırmızı renklere karşı neden bu kadar alerji duymaktadır? Hem şehitlerimizin kanının rengi, hem bayrağımızın rengi olan kırmızı rengi görmekle, “kırmızı görmüş boğa”ya dönmenin sebebini anlamının mümkinatı yoktur.



     İddia:

 Bir meseleye daha değinmek istiyoruz: Bu iddiayı ileri sürenler, "hükmü ve tilâveti mensuh" ayetlerle "hükmü baki, tilâveti mensuh" ayetlerin  levh-i mahfuzda olmadığı yolundaki bir savın da zımnen sahibi olacaklardır.”


     İddiaya cevap:

      - En son araştırmalar, bütün Kur’an’da neshedilen ayetlerin sayısı, bir elin parmağı kadardır. Ve bunlar da bellidir. Bunların hiç birisi, "hükmü ve tilâveti mensuh" veya "hükmü baki, tilâveti mensuh" ayetler de değildir. Dolayısıyla, öne sürülen hipotezin yeri bu kişilerin fanatik kafalarının dışında hiçbir hakikat sahnesinde gün yüzünü görmez.



Peygamber Efendimiz a.s.v.'ın kabri nerededir? (Sadece şehir adını küçük harfler ile giriniz)
Üst