Selam;
Allah Razı Olsun.. Ne Güzel bir yazı..
İnsanın küçük dünyası dışında Doğa ve şu Madde Evreni ne kadar büyük. İnsan kişisel kibriyle bazen kendini merkez zannediyor. Halbuki bu kibrin ilacı şu doğa da ki çeşit çeşit canlıları izlemek. Evreni izlemek.. Nasıl ki Davut peygamber ile ilgili ayetlerde diyor yüce Kelam. Dağlar, Taşlar ve Kuşlar Tesbih ediyor diye.. Elbet her şeyin bir hikmeti vardır.. Alah (c.c.) hiç bir şeyi boş yere yaratmamıştır.. Yüce Allah bizi Bir kelebek olarak yaratsaydı, kozayı kırdıktan sonra sadece bir gün uçabilecek yeni nesili meydana getirmek üzere çiftleşme töreninden sonra ölecektik.. :S
Gezegenler bile hangi yıldıza bağlı iseler, kendi kıblelerini tavaf ediyorlar.. Yıldızlar bile dönüyor kendi kıblelerini tavaf ediyor.. Hepsi tesbih ediyor.. Tabi ki Yüce Allah maddeye benzemez, gözükmez yani.. Bu yüzden hepsi kendi kıblesine tesbih ediyor.. Hem biz bilmeyiz belki Evrenin diğer ucunda kelebek gibi yada benzeri bir canlı vardır.. Yüce Allah'ın her şeyi yaratışında bir hikmet vardır..
Yüce Rab buyurmuş meleklere, Yer yüzünde bir halife seçeceğim diye (Yani kendini tanıyıp bilecek tespih edecek bir akıllı varlık yaratacağını söylemiş.) Melekler demişler Biz seni tespih ederken sen yer yüzünde kanlar dökecek bir yaratık mı yaratacaksın diye. Yüce Allah buyurmuş ben sizin bilmediğiniz şeyleri bilirim diye. Sonra yer yüzündeki Halifesi Hz. Adem (a.s.)'e Akıl vermiş. Ona kelimeler ilham etmiş. O da öğrendiği kelimelerle rabbine tesbih etmiş. Böylece bizim aklımız Allah (c.c.) nin izniyle diğer canlılardan üstün Medeniyet kurabilecek seviyede yaratılmış.
Yüce Allah'ı bilmek ve tesbih etmek.. İşte bizim yaratılış gayemiz bu..
saygılar..