Ana sayfa
Forumlar
Yeni mesajlar
Forumlarda ara
Blog
Neler yeni
Yeni mesajlar
Son aktiviteler
Giriş yap
Kayıt ol
Neler yeni
Ara
Ara
Sadece başlıkları ara
Kullanıcı:
Yeni mesajlar
Forumlarda ara
Menü
Giriş yap
Kayıt ol
Install the app
Yükle
Forumlar
Risale-i Nur Okuma ve Anlama
Risale-i Nur Okuyoruz
Kader İle İlgili Soru Ve Cevaplar.
JavaScript devre dışı. Daha iyi bir deneyim için, önce lütfen tarayıcınızda JavaScript'i etkinleştirin.
Çok eski bir web tarayıcısı kullanıyorsunuz. Bu veya diğer siteleri görüntülemekte sorunlar yaşayabilirsiniz..
Tarayıcınızı güncellemeli veya
alternatif bir tarayıcı
kullanmalısınız.
Konuya cevap cer
Mesaj
<blockquote data-quote="ademyakup" data-source="post: 236273" data-attributes="member: 1009927"><p><strong>“İnsan her ne kadar fâil-i muhtar ise de, fakat, meşiet-i İlahiye asıldır ve kader hâkimdir. Meşiet-i İlahiye, meşiet-i insaniyeyi geri verir.”</strong> </p><p></p><p></p><p>Bu dünyada ahiret namına bir imtihan geçiren insanoğluna, bir cüz’î irade ve hürriyet verilmiştir. Bu iradenin serbest bırakılması sayesinde, insan dilediği şeyi tercih eder, arzu ettiği yoldan gider, istediği inanca bağlanır, beğendiği mesleği seçer. </p><p></p><p>Bütün bunlarda, “insan fail-i muhtardır” Yani, ihtiyar ettiği, seçtiği şeyi yapma, istediği fiili icra etme imkânına sahiptir. Zaten böyle olmasa, insanın imtihan olması nasıl gerçekleşecektir?</p><p></p><p>Bununla birlikte, insanın her dilediği şeyin tahakkuk etmediği de ayrı bir gerçektir. Her gün üzülerek dinlediğimiz trafik kazaları bunun en açık göstergesidir. Kaza yapan bir otobüsteki bütün yolcular, otobüse kendi iradeleriyle binmişler ve birtakım işler görmek üzere bir şehre doğru yönelmişlerdir. Lakin, ayet-i kerimenin hükmü kendini göstermiş ve Allah dilemediği için o işlerin hiçbiri yapılamamış ve o yolcular kendi diledikleri şehre değil, Allah’ın dilediği kabir âlemine göçmüşlerdir.</p><p></p><p>Yaptığımız bir ticarette, dileğimiz kazancı elde edemeyişimizden, bir öğrencinin dilediği fakülteye kayıt yaptıramayışına kadar günlük hayatımızda o kadar çok olay cereyan eder ki, bunların tamamında kullar kendi iradelerini kullanmışlar ve bir sonuca yönelmişlerdir; ancak İlâhî irade başka türlü tecelli etmiş, Üstadın ifadesiyle “Meşiet-i İlahiye, meşiet-i insaniyeyi geri vermiştir.” Bu İlâhî hakikat, kulun cüz’î iradesinin, olayların gerçekleşmesinde tek ve yeterli sebep olmadığına dikkat çeker ve insanları daima Allah’ı sığınmaya, O’ndan yardım dilemeye sevk eder. </p><p></p><p>Bu gerçeği yanlış değerlendirerek, kulun hidayete erme konusunda hiçbir rolü olmadığını sanmak ve bu ayeti, Cebriyecilerin anladığı mânâda, iman ve hidayeti engelleyici bir unsur olarak kabul etmek çok yanlış olur.</p></blockquote><p></p>
[QUOTE="ademyakup, post: 236273, member: 1009927"] [B]“İnsan her ne kadar fâil-i muhtar ise de, fakat, meşiet-i İlahiye asıldır ve kader hâkimdir. Meşiet-i İlahiye, meşiet-i insaniyeyi geri verir.”[/B] Bu dünyada ahiret namına bir imtihan geçiren insanoğluna, bir cüz’î irade ve hürriyet verilmiştir. Bu iradenin serbest bırakılması sayesinde, insan dilediği şeyi tercih eder, arzu ettiği yoldan gider, istediği inanca bağlanır, beğendiği mesleği seçer. Bütün bunlarda, “insan fail-i muhtardır” Yani, ihtiyar ettiği, seçtiği şeyi yapma, istediği fiili icra etme imkânına sahiptir. Zaten böyle olmasa, insanın imtihan olması nasıl gerçekleşecektir? Bununla birlikte, insanın her dilediği şeyin tahakkuk etmediği de ayrı bir gerçektir. Her gün üzülerek dinlediğimiz trafik kazaları bunun en açık göstergesidir. Kaza yapan bir otobüsteki bütün yolcular, otobüse kendi iradeleriyle binmişler ve birtakım işler görmek üzere bir şehre doğru yönelmişlerdir. Lakin, ayet-i kerimenin hükmü kendini göstermiş ve Allah dilemediği için o işlerin hiçbiri yapılamamış ve o yolcular kendi diledikleri şehre değil, Allah’ın dilediği kabir âlemine göçmüşlerdir. Yaptığımız bir ticarette, dileğimiz kazancı elde edemeyişimizden, bir öğrencinin dilediği fakülteye kayıt yaptıramayışına kadar günlük hayatımızda o kadar çok olay cereyan eder ki, bunların tamamında kullar kendi iradelerini kullanmışlar ve bir sonuca yönelmişlerdir; ancak İlâhî irade başka türlü tecelli etmiş, Üstadın ifadesiyle “Meşiet-i İlahiye, meşiet-i insaniyeyi geri vermiştir.” Bu İlâhî hakikat, kulun cüz’î iradesinin, olayların gerçekleşmesinde tek ve yeterli sebep olmadığına dikkat çeker ve insanları daima Allah’ı sığınmaya, O’ndan yardım dilemeye sevk eder. Bu gerçeği yanlış değerlendirerek, kulun hidayete erme konusunda hiçbir rolü olmadığını sanmak ve bu ayeti, Cebriyecilerin anladığı mânâda, iman ve hidayeti engelleyici bir unsur olarak kabul etmek çok yanlış olur. [/QUOTE]
Adı
İnsan doğrulaması
Peygamber Efendimiz a.s.v.'ın kabri nerededir? (Sadece şehir adını küçük harfler ile giriniz)
Cevap yaz
Forumlar
Risale-i Nur Okuma ve Anlama
Risale-i Nur Okuyoruz
Kader İle İlgili Soru Ve Cevaplar.
Bu site çerezler kullanır. Bu siteyi kullanmaya devam ederek çerez kullanımımızı kabul etmiş olursunuz.
Accept
Daha fazla bilgi edin.…
Üst