kader,tevekkül ve Allah hakkında bilgi edinmek isteyenler için ,
kader
soru:
madem,herşey bir kader defterinde yazılı ve herşey ona göre oluyor.o halde insanlar niçin cehenneme gidiyor?
cevap:
evet herşey birkader defterinde yazılı ve herşey ona göre oluyor.ama,defterde yazılı olduğu için o şey olmuyor.
mesela;meteroloji uzmanı,uydudan gelen fotoğraflara bakarak geleceği görebilmektedir.(bir insan ne kadar yükseğe çıkarsa hem görüş alanı genişler hemde geleceği görebilir.)uzman görüyor ki,Türkiye”nin batısından yağmur bulutları geliyor.
yarın türkiye bulutlu ve yağışlı olacak”.bulutların gelmesine bir gün var.
bir gün sonra türkiye bulutlu ve yağışlı olsa;acaba meteroloji uzmanı bir gün önceden deftere,bu olayı yazdığı içinmi olaylar oluyor,yoksa uzman olayları uydudan önceden gördüdemi yazdı.
doğru cevap,gördüde yazdı.yazdığı için olaylar olmamakta,fakat olayın öyle olacağını önceden görüp yazmıştır.
mesala,aklı başında bir kişiyi, siz sırtınıza alsanız,nereye gitmek istersen seni oraya götüreceğim deseniz,diyelim ki iki yol var biri,tehlikeli yol, öteki tehlikesiz yol.
siz baştan o kişiye uyarıda bulunarak her iki yolun durumunu anlatsanız buna rağmen,o kişi beni tehlikeli yoldan götür dese,o tehlikeli yolda başına bir kaza gelse ,size diyebilirmi ki,bak senin yüzünden başıma bu kaza geldi diyemez.
çünkü kendi iradesiyle tehlikeli yolu seçmiştir.götüren değil,isteyen suçludur.(güç ve kuvvet yalnız Allah”tadır.bunu felç olanlar daha iyi bilir.)
Götüren Allah”tır,tehlikeli yolda gitmek isteyen,insan suçludur.
tevekkül;
bir köylü,evvela(önşart);ürün almak için,1-toprağını nadasa koyacak,2-toprağını sürecek,tohumu dikecek,3-sulayacak.vb.fiili dua edecek.
Sonra; Allah”a ,ürün vermesi için kavli(sözlü) dua edecek.Çünkü bir afet gelir ürünü alıp götürebilir.Çekirge ve sel afeti gibi.
İslam felsefesi,aynı anda hem maddeten ve hemde manen,mahlukatı hayırda,zirveye ulaştırmak,yükselmek daima medeniyeti ileri götürmektir.İslam,bir lokma bir hırka felsefesine karşıdır.
Allah;
birzaman gayet zengin bir ressam,sergi açmak istemiş,fakat sahnenin gerisinde durmuş kendisini konuklara göstermemiş.
konuklara hertürlü ikramı yapmış.sergiyi gezen misafirler,harika resimlere bakmışlar,ne kadar güzel resimler diyerek aralarında konuşurlarken birisi, ressamı göremediği için, acaba bu resimler nasıl olmuştur diye bir soru ortaya atmış.
bir kısım insanlar,bu resimler kendi kendine olmuştur demişler.bir kısım insanlar resimleri tabiiyyat kanunlarının yaptığını iddia etmişler.bir kısım insanlar ise resimleri,resmi meydana getiren,boya,fırça, tablo birlikte bu resmi kafa kafaya vermişler meydana getirmiştir demişler.
bir kısım insanlar ise,harika resimleri bir ressam tarafından yapılabileceğini söyleyerek,kendilerine ikramda bulunan ressamı içeriden,alkışlar ile davet edip,kendisiyle tanışmış ve teşekkür etmişler.
işte biz o ressama Allah diyoruz.ressamdan farkı, gerçek ve canlı resimler yaratmasıdır.
Soru:
Peki,Allah”ı kim yaratmıştır?sorusu(şeytanın insanları kandırmak için sorduğu sorudur) genellikle insanların kafasının karışmasına yol açmış,bu soruda takılıp kalmışlardır.
Bu sorunun cevabını bulunmaya çalışmak,nafiledir.
Çünkü ,diyelimki bir saraya girmek için yüz kapı var,ama bir kapı kapalı ve sarayın sahibi ancak o kapıyı açabilir ve anahtarda sadece ondadır.
Dışarıdan saraya girmeye çalışan biri,açık doksandokuz kapının herhangi birinden içeri girebilir.
Fakat kapalı kapının önünde durup o kapıyı açamayınca,bu saraya girilemez diyemez,Çünkü diğer doksandokuz kapı açıktır.Aynen öylede,Allah”ı kim yaratmıştır,sorusu kapalı bir kapıdır.O kapının anahtarı sadece ondadır.
Allah”a inanmak için doksandokuz kapı açıktır.Ama inat edip,kapalı kapının önünde durmak ve saray sahibini inkar etmek ve açık kapıdan saraya girmemek akıl karı değildir.
Peki Allah yoksa,bu kainatı kim yaratmıştır, bu kainat nasıl olmuştur,yani yukarıdaki harika resimler nasıl olmuştur,sorusunun cevabını inat edenlerin vermesi gerekir.
Varsayalım ki inanmayan inat edenlerin dediği gibi Allah,ahiret,cennet,hesap kitap, vs.yok.
Ne inanana bir şey olur,nede inanmamakta inat edene.Ama ya varsa,inanana yine bir şey olmaz ama inanmamakta inat eden; işini şansa bırakmış olur ki buda akıl karı değildir.
kader
soru:
madem,herşey bir kader defterinde yazılı ve herşey ona göre oluyor.o halde insanlar niçin cehenneme gidiyor?
cevap:
evet herşey birkader defterinde yazılı ve herşey ona göre oluyor.ama,defterde yazılı olduğu için o şey olmuyor.
mesela;meteroloji uzmanı,uydudan gelen fotoğraflara bakarak geleceği görebilmektedir.(bir insan ne kadar yükseğe çıkarsa hem görüş alanı genişler hemde geleceği görebilir.)uzman görüyor ki,Türkiye”nin batısından yağmur bulutları geliyor.
yarın türkiye bulutlu ve yağışlı olacak”.bulutların gelmesine bir gün var.
bir gün sonra türkiye bulutlu ve yağışlı olsa;acaba meteroloji uzmanı bir gün önceden deftere,bu olayı yazdığı içinmi olaylar oluyor,yoksa uzman olayları uydudan önceden gördüdemi yazdı.
doğru cevap,gördüde yazdı.yazdığı için olaylar olmamakta,fakat olayın öyle olacağını önceden görüp yazmıştır.
mesala,aklı başında bir kişiyi, siz sırtınıza alsanız,nereye gitmek istersen seni oraya götüreceğim deseniz,diyelim ki iki yol var biri,tehlikeli yol, öteki tehlikesiz yol.
siz baştan o kişiye uyarıda bulunarak her iki yolun durumunu anlatsanız buna rağmen,o kişi beni tehlikeli yoldan götür dese,o tehlikeli yolda başına bir kaza gelse ,size diyebilirmi ki,bak senin yüzünden başıma bu kaza geldi diyemez.
çünkü kendi iradesiyle tehlikeli yolu seçmiştir.götüren değil,isteyen suçludur.(güç ve kuvvet yalnız Allah”tadır.bunu felç olanlar daha iyi bilir.)
Götüren Allah”tır,tehlikeli yolda gitmek isteyen,insan suçludur.
tevekkül;
bir köylü,evvela(önşart);ürün almak için,1-toprağını nadasa koyacak,2-toprağını sürecek,tohumu dikecek,3-sulayacak.vb.fiili dua edecek.
Sonra; Allah”a ,ürün vermesi için kavli(sözlü) dua edecek.Çünkü bir afet gelir ürünü alıp götürebilir.Çekirge ve sel afeti gibi.
İslam felsefesi,aynı anda hem maddeten ve hemde manen,mahlukatı hayırda,zirveye ulaştırmak,yükselmek daima medeniyeti ileri götürmektir.İslam,bir lokma bir hırka felsefesine karşıdır.
Allah;
birzaman gayet zengin bir ressam,sergi açmak istemiş,fakat sahnenin gerisinde durmuş kendisini konuklara göstermemiş.
konuklara hertürlü ikramı yapmış.sergiyi gezen misafirler,harika resimlere bakmışlar,ne kadar güzel resimler diyerek aralarında konuşurlarken birisi, ressamı göremediği için, acaba bu resimler nasıl olmuştur diye bir soru ortaya atmış.
bir kısım insanlar,bu resimler kendi kendine olmuştur demişler.bir kısım insanlar resimleri tabiiyyat kanunlarının yaptığını iddia etmişler.bir kısım insanlar ise resimleri,resmi meydana getiren,boya,fırça, tablo birlikte bu resmi kafa kafaya vermişler meydana getirmiştir demişler.
bir kısım insanlar ise,harika resimleri bir ressam tarafından yapılabileceğini söyleyerek,kendilerine ikramda bulunan ressamı içeriden,alkışlar ile davet edip,kendisiyle tanışmış ve teşekkür etmişler.
işte biz o ressama Allah diyoruz.ressamdan farkı, gerçek ve canlı resimler yaratmasıdır.
Soru:
Peki,Allah”ı kim yaratmıştır?sorusu(şeytanın insanları kandırmak için sorduğu sorudur) genellikle insanların kafasının karışmasına yol açmış,bu soruda takılıp kalmışlardır.
Bu sorunun cevabını bulunmaya çalışmak,nafiledir.
Çünkü ,diyelimki bir saraya girmek için yüz kapı var,ama bir kapı kapalı ve sarayın sahibi ancak o kapıyı açabilir ve anahtarda sadece ondadır.
Dışarıdan saraya girmeye çalışan biri,açık doksandokuz kapının herhangi birinden içeri girebilir.
Fakat kapalı kapının önünde durup o kapıyı açamayınca,bu saraya girilemez diyemez,Çünkü diğer doksandokuz kapı açıktır.Aynen öylede,Allah”ı kim yaratmıştır,sorusu kapalı bir kapıdır.O kapının anahtarı sadece ondadır.
Allah”a inanmak için doksandokuz kapı açıktır.Ama inat edip,kapalı kapının önünde durmak ve saray sahibini inkar etmek ve açık kapıdan saraya girmemek akıl karı değildir.
Peki Allah yoksa,bu kainatı kim yaratmıştır, bu kainat nasıl olmuştur,yani yukarıdaki harika resimler nasıl olmuştur,sorusunun cevabını inat edenlerin vermesi gerekir.
Varsayalım ki inanmayan inat edenlerin dediği gibi Allah,ahiret,cennet,hesap kitap, vs.yok.
Ne inanana bir şey olur,nede inanmamakta inat edene.Ama ya varsa,inanana yine bir şey olmaz ama inanmamakta inat eden; işini şansa bırakmış olur ki buda akıl karı değildir.