topraktoprak
Well-known member
Kadınlar, bir araya geldiklerinde çoğu kez eşlerinden beklentilerini dile getirirler. Aşırı isteklerde bulunanlar olsa da genelde eşinden abartılı şeyler bekleyenlerin sayısı çok azdır.
Peki, kadınlar, eşlerinden neler bekliyor?
Erkekler; acaba bu beklentileri karşılayabiliyorlar mı?
Kadın kocasından evi silip süpürmesini beklemez; ama "Bir şey yapmıyormuş" muamelesi görmeyi de hazmedemez. Hiç olmazsa samimi bir şekilde:
"Hayatım bütün gün koşturup yoruluyorsun, Allah razı olsun" cümlelerini duymak ister, "sevgi" ve "şefkat" bekler.
Eşlerinin kapıdan girer girmez, "Yorgunluktan ölüyorum" sözleriyle selamsız sabahsız hemen TV'nin karşısına geçmelerini istemezler.
Yapılan yemek ya da işlerle ilgili "takdir"lerini belirtmesini, bir eksiklik varsa "iğnelemeden" ve usulünce söylemesini beklerler. Bir kadın eşinden, "Sustur şu çocuğu be kadın! Zaten akşama kadar kafam şişiyor. Bir de senin çocuğunun zırıltılarını mı dinleyeceğim? Görmüyor musun haberleri dinliyorum!" demesini beklemez. (Çocuk; sanki sadece kadınındır!)
Kadınlar, erkeklerden evi toparlamasını beklemezler; ama en azından "Nerede benim çoraplarım! Şu kenarda duran çoraplarımın sana ne zararı var?" demeleri yerine çoraplarını belirli bir yere koymalarını öğrenmelerini isterler, kirliyse kirli sepetine bırakmasını beklerler.
İşten gelen eşlerinin, "A! Bu çocuk ağlıyor, yemek de hazır değil; zaten arkadaşlar da beni bekliyor. Haydi eyvallah!" deyip çekip gitmesini değil, "Ben çocukla ilgileneyim sen bir şeyler hazırla yiyelim. İstersen yemekten sonra uzanıver. Ben çocuğa bakarım" gibi tepkiler, "hoşgörü", "yumuşaklık", "merhamet", "destek", "güven" ve "himaye" bekler.
Peygamber'imiz, "Mü'minlerin iman bakımından en üstünlerinden bir tanesi de ahlâkı en güzel olanı ve aile fertlerine en lütûfkâr davrananıdır."( Ibni Mace, Nikâh: 50; Tirmizi, İman: 6.) demiyor mu?
Acaba sevgi, ilgi, şefkat, merhamet, hoşgörü vb. kadının erkekten beklediği şeyler başka gezegenlerden ithal mi ediliyor? Kilo ile mi satılıyor? Milyon dolarla mı almıyor? Ne dersiniz bu akşam evinize en yakın marketten 100 gram tebessüm, ilgi, sevgi, hoşgörü almaya?
Yazar: Gülay Atasoy
Peki, kadınlar, eşlerinden neler bekliyor?
Erkekler; acaba bu beklentileri karşılayabiliyorlar mı?
Kadın kocasından evi silip süpürmesini beklemez; ama "Bir şey yapmıyormuş" muamelesi görmeyi de hazmedemez. Hiç olmazsa samimi bir şekilde:
"Hayatım bütün gün koşturup yoruluyorsun, Allah razı olsun" cümlelerini duymak ister, "sevgi" ve "şefkat" bekler.
Eşlerinin kapıdan girer girmez, "Yorgunluktan ölüyorum" sözleriyle selamsız sabahsız hemen TV'nin karşısına geçmelerini istemezler.
Yapılan yemek ya da işlerle ilgili "takdir"lerini belirtmesini, bir eksiklik varsa "iğnelemeden" ve usulünce söylemesini beklerler. Bir kadın eşinden, "Sustur şu çocuğu be kadın! Zaten akşama kadar kafam şişiyor. Bir de senin çocuğunun zırıltılarını mı dinleyeceğim? Görmüyor musun haberleri dinliyorum!" demesini beklemez. (Çocuk; sanki sadece kadınındır!)
Kadınlar, erkeklerden evi toparlamasını beklemezler; ama en azından "Nerede benim çoraplarım! Şu kenarda duran çoraplarımın sana ne zararı var?" demeleri yerine çoraplarını belirli bir yere koymalarını öğrenmelerini isterler, kirliyse kirli sepetine bırakmasını beklerler.
İşten gelen eşlerinin, "A! Bu çocuk ağlıyor, yemek de hazır değil; zaten arkadaşlar da beni bekliyor. Haydi eyvallah!" deyip çekip gitmesini değil, "Ben çocukla ilgileneyim sen bir şeyler hazırla yiyelim. İstersen yemekten sonra uzanıver. Ben çocuğa bakarım" gibi tepkiler, "hoşgörü", "yumuşaklık", "merhamet", "destek", "güven" ve "himaye" bekler.
Peygamber'imiz, "Mü'minlerin iman bakımından en üstünlerinden bir tanesi de ahlâkı en güzel olanı ve aile fertlerine en lütûfkâr davrananıdır."( Ibni Mace, Nikâh: 50; Tirmizi, İman: 6.) demiyor mu?
Acaba sevgi, ilgi, şefkat, merhamet, hoşgörü vb. kadının erkekten beklediği şeyler başka gezegenlerden ithal mi ediliyor? Kilo ile mi satılıyor? Milyon dolarla mı almıyor? Ne dersiniz bu akşam evinize en yakın marketten 100 gram tebessüm, ilgi, sevgi, hoşgörü almaya?
Yazar: Gülay Atasoy