Hüznün karanlığında gözyaşına dökülen damlanın bize sunduğu ikramı bilir misin? Yoksa lütfun bize sağladığı nimetleri mi görürüz sadece? Hep kahır hep kahır diyerek yüreğimize sancı tohumları serperek, ikramın lezzetini bir türlü yaşatmayız benliğimize. Güzellikleri sadece saadette arayıp, kahrın da bir lütuf olduğunu âcizane unutuveririz. Şimdi kahır yani
‘dert’ bir lütuf mu diyeceksiniz.
Bu nasıl ola ki? Hiç dertte güzellik aranır mı diyeceksiniz?
Bu nasıl yaşanıla ki? Hiç kahırda lütuf aranır mı diyeceksiniz?
Bu nasıl anlatıla ki? Bakın ne güzel anlatmıştır Yunus Emre şiirinde;
CANA CEFA
Cana cefa kıl ya vefa,
Kahrında hoş lütfunda hoş
Ya derd gönder yahut deva,
Kahrın da hoş lütfunda hoş.
Hoştur bana senden gelen,
Ya hil’at-ü yahut kefen,
Ya taze gül yahut diken,
Kahrın da hoş lütfun da hoş.
Gelse celalinden cefa,
Yahut cemalinden vefa,
İkisi de cana safa,
Kahrın da hoş lütfun da hoş.
Liyakatin değerlerini sadece vefada görmek, cefayı bir kenara atmak Allah’ın lütuflarını eksik yaşamaktır.
Bu kadar lütufları görmek için sadece göz mü gerek?
Hayır! Nice görmeyen gözler vardır… Yürekleri kocaman, gönüllerle sığmayan, nice bedenler vardır kabına sığmayan, Allah aşkıyla yanan canlar vardır…
Bütün bunlar nasıl anlatıla ki? Belki yürek bile yetmez anlatmaya…
Bu kadar güzellikler, rızıklar, nimetler, bize sunulan bunca ikramlar, bunu nasıl anlatayım ki? Nasıl yazayım ki?
‘Oku Rabbin en büyük kerem sahibidir ’(Alak;3)
‘Allah’ın nimetlerini hatırlayın ki kurtuluşa eresiniz’ diyor ayeti kerime de
Mürekkep mi yeter bunca nimetlere, söz mü dayanır bu kadar lütuflara…
Ne söz, ne yazı, ne yürek, ne göz dayanır.
Allah’ım nasıl anlatsam bize sunduğun bu kadar ikramları ve ihsanları
Nasıl şükretsem? Ne kadar şükretsem… Ne yapsam azdır ne yaptırabilsem belki de kârdır.
Ey tefekkür! Sanırım bu kadar güzellikleri görmemizi ve yaşatmamızı sen sağlarsın Allah’ın izniyle.
Allah’ım bize yardım et! Bu lütuflar ve ihsanlar karşısında teşekkür etmemiz için; fikrimizi harekete geçirmeyi nasip eyle…
‘Büyüklük ve ikram sahibi Rabbinin adı ne yücedir’ diyor Kuran-ı Kerim
Rabbimizin adıyla görmek her şeyi…
Okuyabilmek yüreğimizle
Ve gördüklerimizi hayatımıza yansıtmak… Ve elhamdülillah diyebilmenin cevabıdır inşallah.
Allah’ın rahmeti, bereketi, ihsanı ve İKRAMI hepimizin üzerine olsun.
Vesselam…
M.ALTAY
‘dert’ bir lütuf mu diyeceksiniz.
Bu nasıl ola ki? Hiç dertte güzellik aranır mı diyeceksiniz?
Bu nasıl yaşanıla ki? Hiç kahırda lütuf aranır mı diyeceksiniz?
Bu nasıl anlatıla ki? Bakın ne güzel anlatmıştır Yunus Emre şiirinde;
CANA CEFA
Cana cefa kıl ya vefa,
Kahrında hoş lütfunda hoş
Ya derd gönder yahut deva,
Kahrın da hoş lütfunda hoş.
Hoştur bana senden gelen,
Ya hil’at-ü yahut kefen,
Ya taze gül yahut diken,
Kahrın da hoş lütfun da hoş.
Gelse celalinden cefa,
Yahut cemalinden vefa,
İkisi de cana safa,
Kahrın da hoş lütfun da hoş.
Liyakatin değerlerini sadece vefada görmek, cefayı bir kenara atmak Allah’ın lütuflarını eksik yaşamaktır.
Bu kadar lütufları görmek için sadece göz mü gerek?
Hayır! Nice görmeyen gözler vardır… Yürekleri kocaman, gönüllerle sığmayan, nice bedenler vardır kabına sığmayan, Allah aşkıyla yanan canlar vardır…
Bütün bunlar nasıl anlatıla ki? Belki yürek bile yetmez anlatmaya…
Bu kadar güzellikler, rızıklar, nimetler, bize sunulan bunca ikramlar, bunu nasıl anlatayım ki? Nasıl yazayım ki?
‘Oku Rabbin en büyük kerem sahibidir ’(Alak;3)
‘Allah’ın nimetlerini hatırlayın ki kurtuluşa eresiniz’ diyor ayeti kerime de
Mürekkep mi yeter bunca nimetlere, söz mü dayanır bu kadar lütuflara…
Ne söz, ne yazı, ne yürek, ne göz dayanır.
Allah’ım nasıl anlatsam bize sunduğun bu kadar ikramları ve ihsanları
Nasıl şükretsem? Ne kadar şükretsem… Ne yapsam azdır ne yaptırabilsem belki de kârdır.
Ey tefekkür! Sanırım bu kadar güzellikleri görmemizi ve yaşatmamızı sen sağlarsın Allah’ın izniyle.
Allah’ım bize yardım et! Bu lütuflar ve ihsanlar karşısında teşekkür etmemiz için; fikrimizi harekete geçirmeyi nasip eyle…
‘Büyüklük ve ikram sahibi Rabbinin adı ne yücedir’ diyor Kuran-ı Kerim
Rabbimizin adıyla görmek her şeyi…
Okuyabilmek yüreğimizle
Ve gördüklerimizi hayatımıza yansıtmak… Ve elhamdülillah diyebilmenin cevabıdır inşallah.
Allah’ın rahmeti, bereketi, ihsanı ve İKRAMI hepimizin üzerine olsun.
Vesselam…
M.ALTAY