Ana sayfa
Forumlar
Yeni mesajlar
Forumlarda ara
Blog
Neler yeni
Yeni mesajlar
Son aktiviteler
Giriş yap
Kayıt ol
Neler yeni
Ara
Ara
Sadece başlıkları ara
Kullanıcı:
Yeni mesajlar
Forumlarda ara
Menü
Giriş yap
Kayıt ol
Install the app
Yükle
Forumlar
Bediüzzaman Said Nursi ve Risale-i Nur Cemaati
Risale-i Nur Talebeleri
Hüsrev Altınbaşak
Kaleme And Olsun
JavaScript devre dışı. Daha iyi bir deneyim için, önce lütfen tarayıcınızda JavaScript'i etkinleştirin.
Çok eski bir web tarayıcısı kullanıyorsunuz. Bu veya diğer siteleri görüntülemekte sorunlar yaşayabilirsiniz..
Tarayıcınızı güncellemeli veya
alternatif bir tarayıcı
kullanmalısınız.
Konuya cevap cer
Mesaj
<blockquote data-quote="Garib" data-source="post: 137609" data-attributes="member: 1249"><p style="text-align: center"><strong>Cenab-ı Hak Kur’an-ı Keriminde “<span style="color: red">Kaleme ve onun satıra dizdiklerine and olsun”(Kalem,1)</span> demekle kaleme dikkati çekmiş ve nisyan ile malül insanın hayatında kalemin ne derece ehemmiyetli olduğunu ihsas etmiştir. Kalem ve yazdıkları hayırlı şeyler de, yıllar boyunca kutsal olarak addedilmişlerdir.</strong></p> <p style="text-align: center"><strong></strong></p> <p style="text-align: center"><strong>Hüsrev Efendi’nin Bediüzzaman Hazretleri ile 1931 yılında Barla’da tanışmaları, Bediüzzaman Hazretlerinin “Yeni Said” dönemiyle beraber Risale-i Nur mecmualarının te’lif zamanına rastlaması, ve neşir vazifesinin Hüsrev Efendiye tevdi edilmesi aralarında acib bir mukarenetin varlığını gösteriyordu.</strong></p> <p style="text-align: center"><strong></strong></p> <p style="text-align: center"><strong>Bu mukarenetin varlığını Bediüzzaman Hazretleri şu şekilde ifade etmiştir:</strong></p> <p style="text-align: center"><strong>“Risale-i Nur şakirdleri içinde <span style="color: red">Cenab-ı Hakk’ın nimetlerine mazhar bazı zâtlar</span>, Hüsrev ve Re’fet gibi, iktiranı illetle iltibas etmişler, Üstadlarına fazla minnet gösteriyorlardı. Halbuki, Cenab-ı Hak onlara ders-i Kur’anîde verdiği nimet-i istifadeyi, ve üstadlarına ihsan ettiği nimet-i ifadeyi beraber kılmış, mukarenet vermiş. Onlar derler ki; eğer Üstadımız buraya gelmeseydi biz bu dersi alamazdık. .....diyordum ki; bunlar olmasaydı benim gibi yarım ümmi bir bîçare nasıl hizmet edecekti. Sonra anladım ki; <span style="color: red">sizlere kalem vasıtasıyla olan kudsî hizmetten sonra, bana da bu hizmete muvaffakiyet ihsan etmiş, birbirine iktiran etmiş</span>. Birbirine illet olamaz. Ben size teşekkür değil, belki sizi tebrik ediyorum. Siz de bana minnettarlığa bedel dua ve beni tebrik ediniz.”</strong></p> <p style="text-align: center"><strong>Şualar-II, 338</strong></p> <p style="text-align: center"><strong></strong></p> <p style="text-align: center"><strong>Bediüzzaman Hazretleri nerede olursa olsun, telif ettiği eserler yanındaki katiplerce hızlıca yazılır, bu müsveddeler bilahire Isparta’da bulunan Hüsrev Efendi’ye gönderilir. Hüsrev Efendi de bunları bıkmadan usanmadan defaatle yazar, her bir nüshayı, her bir risaleyi ‘nur postacıları’ vasıtasıyla memleketin dört bir tarafına ulaştırırdı. Hüsrev Efendi’nin bu neşir faaliyeti, Bediüzzaman Hazretlerinin telif hizmetini tamamlamakla, Nur Risaleleri muhtaç gönüllere ulaşıyordu. </strong></p></blockquote><p></p>
[QUOTE="Garib, post: 137609, member: 1249"] [CENTER][B]Cenab-ı Hak Kur’an-ı Keriminde “[COLOR=red]Kaleme ve onun satıra dizdiklerine and olsun”(Kalem,1)[/COLOR] demekle kaleme dikkati çekmiş ve nisyan ile malül insanın hayatında kalemin ne derece ehemmiyetli olduğunu ihsas etmiştir. Kalem ve yazdıkları hayırlı şeyler de, yıllar boyunca kutsal olarak addedilmişlerdir. Hüsrev Efendi’nin Bediüzzaman Hazretleri ile 1931 yılında Barla’da tanışmaları, Bediüzzaman Hazretlerinin “Yeni Said” dönemiyle beraber Risale-i Nur mecmualarının te’lif zamanına rastlaması, ve neşir vazifesinin Hüsrev Efendiye tevdi edilmesi aralarında acib bir mukarenetin varlığını gösteriyordu. Bu mukarenetin varlığını Bediüzzaman Hazretleri şu şekilde ifade etmiştir: “Risale-i Nur şakirdleri içinde [COLOR=red]Cenab-ı Hakk’ın nimetlerine mazhar bazı zâtlar[/COLOR], Hüsrev ve Re’fet gibi, iktiranı illetle iltibas etmişler, Üstadlarına fazla minnet gösteriyorlardı. Halbuki, Cenab-ı Hak onlara ders-i Kur’anîde verdiği nimet-i istifadeyi, ve üstadlarına ihsan ettiği nimet-i ifadeyi beraber kılmış, mukarenet vermiş. Onlar derler ki; eğer Üstadımız buraya gelmeseydi biz bu dersi alamazdık. .....diyordum ki; bunlar olmasaydı benim gibi yarım ümmi bir bîçare nasıl hizmet edecekti. Sonra anladım ki; [COLOR=red]sizlere kalem vasıtasıyla olan kudsî hizmetten sonra, bana da bu hizmete muvaffakiyet ihsan etmiş, birbirine iktiran etmiş[/COLOR]. Birbirine illet olamaz. Ben size teşekkür değil, belki sizi tebrik ediyorum. Siz de bana minnettarlığa bedel dua ve beni tebrik ediniz.” Şualar-II, 338 Bediüzzaman Hazretleri nerede olursa olsun, telif ettiği eserler yanındaki katiplerce hızlıca yazılır, bu müsveddeler bilahire Isparta’da bulunan Hüsrev Efendi’ye gönderilir. Hüsrev Efendi de bunları bıkmadan usanmadan defaatle yazar, her bir nüshayı, her bir risaleyi ‘nur postacıları’ vasıtasıyla memleketin dört bir tarafına ulaştırırdı. Hüsrev Efendi’nin bu neşir faaliyeti, Bediüzzaman Hazretlerinin telif hizmetini tamamlamakla, Nur Risaleleri muhtaç gönüllere ulaşıyordu. [/B][/CENTER] [/QUOTE]
Adı
İnsan doğrulaması
Peygamber Efendimiz a.s.v.'ın kabri nerededir? (Sadece şehir adını küçük harfler ile giriniz)
Cevap yaz
Forumlar
Bediüzzaman Said Nursi ve Risale-i Nur Cemaati
Risale-i Nur Talebeleri
Hüsrev Altınbaşak
Kaleme And Olsun
Bu site çerezler kullanır. Bu siteyi kullanmaya devam ederek çerez kullanımımızı kabul etmiş olursunuz.
Accept
Daha fazla bilgi edin.…
Üst