Kaza namazlarımızı bugünden sonra düzenli kılmaya ne dersiniz?

Þefkat_

Well-known member
Selamun Aleykum Risale-i Nur forumundaki değerli kardeşler.

Bugun Zilhicce 1 bildiğiniz gibi.İstiyorum ki kaza namazı olanlar için bugun bir başlangıç olsun hem sevabı bol günlerdeyiz.Kazalarımızı bugünden itibaren her farz namazın ardından kılalım böylelikle geçmiş borçlarımızı öderiz.Buraya başlangıç tarihini yazarsak sonra döndüğümüzde ne kadar kıldığımızı da biliriz ne dersiniz?
 

Þefkat_

Well-known member
Kaza namazı ile ilgili sorular.
Sual: Kaza namazları nasıl kılınır, sırayla kılmak şart mı?
CEVAP
Aynen vakit namazı gibi kaza edilir. Kaza namazı kılarken sıra şart değildir. Fakat ne kadar kaza namazı kıldığını hesaplayabilmek için, sıra ile kılmak iyi olur.

Sual:
Sünnetleri kılarken kazaya da niyet ediyoruz. Öğlenin ilk dört sünnetini kılarken ilk kazaya kalan öğlenin farzına, ikindinin sünnetini kılarken ilk kazaya kalan ikindinin farzına, akşamın sünnetini kılarken ilk kazaya kalan akşamın farzını kılmaya diye niyet ediyoruz. Öğlenin sünnetini kılarken akşamın veya yatsının farzına yahut vitre niyet edemez miyiz?
CEVAP
Fark etmez, hangisine isterseniz niyet edebilirsiniz. Ancak bunun hesabı zor olur. Öğlenin sünnetini kılarken öğlenin farzı, diğerlerinin sünnetlerini kılarken farzları da kılınırsa hesaba lüzum kalmaz. Karışık kılınca, ne kadar kaza borcu kaldı diye hesabı zor olur.

Sual:
Kaza namazları hangi vakitlerde kılınır, hangi vakitlerde kılınmaz?
CEVAP
Namaz kılması tahrimen mekruh, yani haram olan vakitler üçtür. Bu vakitlerin haricinde her zaman kaza namazı kılınır. Günlük namazların arkasından da kılınır.

Kaza namazı için mekruh vakitler:
a-
Sabah güneş doğunca, 50 dakika geçinceye kadar kaza ve nafile namaz kılınmaz.
b-
Öğleye 20 dakika kalınca, öğleye kadar kaza ve nafile kılınmaz.
c-
Akşama 45 dakika falan kaldıktan sonra artık o günün ikindisi hariç kaza namazı kılınmaz.

Sual: Mukim ve seferi iken kazaya kalan namazlar nasıl kılınır?
CEVAP
Mukimken kazaya kalan farzlar, seferde de dört rekat olarak kılınır. Seferde kazaya kalan farzlar, mukimken kaza edilince, iki rekat olarak kaza edilir. Tam olarak bilinmiyorsa, hepsini dört rekat olarak kaza etmek günah olmaz.

Sual: Hanefi fukahasının kaza namazları ile ilgili meşhur ve zahirür rivaye olan kavli şudur: Kazaya kalmış namazları kılmak nafile kılmaktan daha önemli ve daha münasiptir. Yalnız maruf sünnet ve nafileler bundan müstesnadır. Bunlar nafile niyetiyle kılınır. Fukahanın kavline ne dersiniz?
CEVAP
Fukahanın kavline kim ne diyebilir ki? Bu hüküm, sadece özürle kazaya kalan namazlar içindir, terk edilen namazlar için değildir. Aynı ifade bizim yazılarımızda da vardı. Böyle söyleyenlerin hatası (kasten yapılanla), (bir mazeretle kaçırılanı) aynı kefeye koymalarından ileri geliyor. Mesela, birisinin elinde kırılacak bir şey var, kazara çarpıyor ve onu düşürerek kırıyorsunuz, özür diliyorsunuz. Bir de kasten elinden alıp yere çarpıyorsunuz, sonra da özür diliyorsunuz. O zaman adam demez mi, ne özür dilemesi, kasten yapmadın mı, bunu demezler mi adama? Kasten namazı terk eden kâfir olur diye hadis-i şerif var. Uyuyarak, unutarak yani bir mazeretle kaçırılan namaz başka, günlerce, aylarca hatta yıllarca kasten terk edilen namaz başka.

Sual:
Çok sayıda kaza borcu olan kaza borcunu ödedikten sonra tekrar tertip sahibi olur mu?
CEVAP
Evet olur.

Sual: Sünnetler yerine kaza kılan, sadece kazaya niyet etse vaktin sünnetini kılmamış mı olur?
CEVAP
Hayır vaktin sünnetini de kılmış olur, sadece niyet etme sevabı eksik olur.
Bir örnekle açıklayalım:
Cünüp olan, denize girip çıksa veya denize düşse, ağzına ve burnuna da su girmişse gusletmiş olur. Bu gusülle namaz kılar. Eğer denize girerken gusle de niyet etseydi gusle niyetin sevabına da kavuşurdu. Farzın yanında kaza kılan da, sünneti kılmış olur. Ancak vaktin sünnetine diye de niyet edilirse, niyetten hasıl olacak sevaba da kavuşur.

Sual: Kaza namazı olmayan da sünnetleri kılarken kazaya da niyet etmeli mi?
CEVAP
Evet, iyi olur. Bir kimsenin kaza namazı olmasa da, kaza namazı kılmasında mahzur yoktur. Bazı namazlarımız sahih olmamış olabilir. İmam-ı a'zam hazretleri, abdestteki bir müstehabı yapmadığı için kırk yıllık namazını kaza etmiştir. Kaza etme mecburiyeti yoktu.

Sual: Akşam ve yatsının iki rekat olması gereken sünnetleri kaza kılarken üç rekat olarak kılınıyor bu sünneti değiştirmek olmaz mı?
CEVAP
Peygamber efendimiz, farzlardan önce veya sonra bir namaz kılardı, o kıldığı için bize sünnet oluyor. Akşam ve yatsıdan sonra iki rekat kıldığı gibi daha fazla da kılmıştır. Mesela altı rekat evvabin namazı kıldığı da olmuştur. Sünnet yerinde kaza kılmakla sünnet de yerine geliyor. Rekatın farklı olması buna mani değildir.

Sual: Cemaati beklerken kaza namazı kılınır mı yoksa farzı kılıp sonra mı kaza kılmalı?
CEVAP
Cemaate yetişilebilirse, kaza kılmak iyi olur. Mekruh vakitler hariç her zaman kaza kılınır.

Sual:
Özür ile kaçırılan namazların kazalarını sünnetler yerine kılınca niye sünnet de yerine gelmiş olmuyor?
CEVAP
Kuşluk namazı, tehıyyat-ül-mescid namazı ve diğer nafile namazlar hakkında Hadis varit olmuş, nafile namazları kılmak da kaza kılmaktan evladır. Çünkü kazayı bir özürle bıraktık. O an ölsek kaza borcu ile ölmüş sayılmayız. Böyle kazaya kalmış namaz, birkaç vakit olur. Fazla olmaz. Sünnet ve bu nafileleri kılmak, kaza kılmaktan evladır. Sünnetle kazayı beraber kılmaya hiç ihtiyaç yoktur. Ama birkaç sene gibi çok kaza borcu olunca bir zaruret doğuyor. Geciktirdikçe günah yazılıyor.
Diğer üç mezhebe göre özürle kaçırılan kazalar varken sünnet kılmak haramdır. Özürle kaçırılan kaza da geciktirilmemeli diyorlar. Bunlar da hak mezhep. Kaza namazının önemini anlamalıdır.

Sual: Camide kaza namazı kılmakta mahzur var mıdır?
CEVAP
Namazı kazaya bırakmak büyük günahtır. İşlenmiş bir günahı açıklamak da günahtır. Eskiden hiç kimsenin kaza namazı olmazdı. Bu bakımdan kaza kılınca, o namazı terk ettiği anlaşılırdı. Fakat bugün hemen herkesin kaza namazı bulunmaktadır. Camiye müslüman gelir. Müslüman da namaz kılanı ayıplamaz. Bugün kaza namazı kılmak yadırganmaz. Aksine takdir edilir. Hatta "Falanca namaza başlamış, kılmadıklarını da kaza ediyor" diye övülür. Sonra bir insanın hiç kazası olmadığı halde, kaza kılsa mahzuru olmaz.

İmam-ı a'zam hazretleri, kazaya kalmış namazı olmadığı halde, senelerce kaza namazı kılmıştır. Bu devirde kaza kılmak ayıplanmadığı için, camide kaza kılmakta da mahzur yoktur.

Camide Tehıyyat-ül mescid gibi çeşitli nafile namazlar da kılınır. Bir kimse, camide herkesten çok namaz kılsa, ne namazı kıldığı nasıl bilinebilir? Akşam namazından sonra evvabin namazı kılınır. Evvabin namazı kılana "Kaza kılıyor", kaza kılana "Evvabin kılıyor" denebilir mi? Nafile namazları kılarken, mesela tehıyyat-ül mescid namazıkılarken kazaya da niyet edilirse, her ikisi de kılınmış olur. (Redd-ül-muhtar)

Sual: Sabah namazını kaçırınca, nasıl olsa kazaya kaldı diye öğleden sonra kılmakta mahzur var mıdır?
CEVAP
Özürsüz geciktirme günahı pek büyüktür. Öğle vaktine 20 dakika kalıncaya kadar sünneti ile birlikte kaza edilmelidir.

Sual: Kaza namazı için "ilk veya son" demeden rastgele, "Kazaya kalmış namazımı kılmaya" diye niyet etmek sahih olur mu?
CEVAP
Hangi namazı kıldığını bilmek farzdır. Bir kimse, öğle vakti (Allah için namaz kılmaya) diyerek on rekat namaz kılsa, o günkü öğlenin farzını kılmış olmaz. (Bugünkü öğle namazının farzı) diye niyet etmesi gerekir. Fakat kazaya kalan namaz çok ise, böyle falanca günün kazası diye niyet etmesi mümkün olmayacağı için, (ilk kazaya kalan) veya (son kazaya kalan) diyerek niyet etmek sahih olur.

Sual: Bayılıp iki gün sonra ayılan, namazlarını kaza eder mı?
CEVAP
Bayılan kimse, 24 saat veya daha fazla zaman ayılmazsa, iyi olunca, namazlarını kaza etmez. Uyuşturucu ve ilaç gibi şeylerle aklı giden kimse, ne kadar baygın kalırsa kalsın, ayılınca kılmadığı namazlarını kaza eder.

Sual:
Mesela öğle ve ikindiyi kılamayan kimse akşam namazından sonra bu namazları kaza edebilir mi?
CEVAP
Elbette kaza eder, kaza etmesi farzdır, geciktirmesi haram olur.
Sual: Şafii’de kaza namazı olanın, sünnet veya nafile kılması haram. Peki sünnet kılmak haram da, namazı kaza etmeyip boş oturmak haram değil midir?
CEVAP
Namaz iki türlü kazaya kalır. Biri uyku, unutma gibi meşru bir özürle kazaya kalır. Diğeri de özürsüz, kasten kılmamakla kazaya kalır. Uyumak, unutmak gibi meşru özürle kazaya kalmış namazları kılmak farzdır. Acele edilmesi müstehaptır. Fakat terk edilen, yani özürsüz kılınmayan namazları ise acele kılmak farzdır. Kendisinin ve bakmakla mükellef olduğu kimselerin geçimini temin etmek için çalışması gibi zaruri işler dışında, kaza namazı kılması farzdır, boş oturması günah olur. Hatta namazlarını kaza etmeden vaktin sünnetlerini kılması da günah olur. Bunların yerine kaza namazı kılmalıdır! (Mugnil muhtaç, Tenvir-ül-kulub, İrşad-ül-ibad)

Sual:
4 rekatlı kazaların son 2 rekatta zammı sure okunmasa da, yine vaktin sünneti kılınmış olur mu?
CEVAP
Evet olur. Kazası olmayan kimse, sünnetler yerine kaza kılarken, son iki rekatta zammı sure okusa da olur okumasa da. Hiç kazası olmayan, ikindinin sünnetini kılarken, kazaya da niyet etse, kıldığı nafile olur. Ama farzın yanında kıldığı için sünnet sevabına da kavuşur.

Sual: Kazası olmayan, ahir zuhurun dört rekatında zammı sure okumalı ne demektir? Farzdır, vaciptir, sünnettir gibi bir şey mi?
CEVAP
Burada okumalı demek, okumak farz, vacip demek değil, okunması iyi olur demektir.

Sual: Kaza namazı kılarken kamet okunur mu?
CEVAP
Evet erkekler okur.

Sual:
Erkeklerin kaza namazı kılarken kamet okumalarının sünnet deniyor. Peygamberimiz, kaza namazı kıldı da mı kamet okumak sünnet olsun?
CEVAP
Evet Peygamber efendimiz de kaza namazı kılmıştır. Bir savaşta namaz kılma imkanı olmadı, sonradan kaza ettiler. Fakat Peygamber efendimiz, kılmasa bile, eshabına, ümmetine, namazınız kazaya kalınca ikamet okuyun buyurdu. Sabah namazına uyuyarak kalkamayanlar, kamet okuyup okumayacaklarını soruyorlardı.

Bir şeyin sünnet olması için onu mutlaka Peygamber efendimizin yapması gerekmez. Yapın diye emretmişse o sünnet olur. Yahut yaparken görüp de men etmemişse, o yine sünnet olur. Ezan okumak da sünnettir. Fakat Peygamber efendimizin ezan okuduğu kitaplarda açıkça yazmıyor. Peygamber efendimiz ezan okumamış bile olsa, ezan okumak sünnet değil, denebilir mi? Hem de İslam’ın şiarı olan bir sünnettir.

Sual: On yıldır dolgu dişle namaz kılan, şimdi bunları Şafii veya Maliki’ye göre kıldım derse, hepsi kaza edilmiş olur mu?
CEVAP
Zaruret olduğu için evet.

Sual:
İkindinin farzından sonra ikindinin sünneti veya nafile namaz kılınmaz. Kaza namazı da kılınmaz mı?
CEVAP
İkindi namazını kıldıktan sonra kaza kılınır. Akşama 40 dakika kalıncaya kadar kılınır. İkindi geç kılınmışsa, yani akşama 40 dakikadan az kalmışsa artık kaza kılınmaz. Ama ikindi namazı çok geç kalsa da mesela akşama birkaç dakika kalsa da yine kılmak farzdır. Terk edilmesi haram olur.

Sual:
Kaza borcu olmadığı için üçüncü ve dördüncü rekatlarda zammı sure okuması gerekir mi?
CEVAP
Gerekmez. Çünkü vaktin sünneti yerinde bir namaz kılınmakla sünnet de kılınmış olur. Akşam namazının sünnetini kılarken üç rekat akşam namazının kazasını kılmaya niyet edince de, sünnet kılınmış olur. Kazası olmayan, sünnetleri kılarken kazaya da niyet edince üçüncü ve dördüncü rekatlarda zammı sure okusa da olur, okumasa da.

Tâtârhâniye
'de, kazaya kalmış namazı olup olmadığını bilemeyenin öğle, ikindi ve yatsının sünnetlerinde zammı sure okuması daha iyi olur buyuruldu. Bu, sünnetleri kılarken kazaya da niyet etmek ve zammı sure okumak daha iyi olur demektir. (Uyun-ül-besâir s.100)

Sual:
Kazası olmayan kimse, zuhri ahiri kılarken, üçüncü ve dördüncü rekatlarda zammı sure okumalı dediniz. O zaman kazası olmayan, sünnetleri kılarken kazaya da niyet edince, üçüncü ve dördüncü rekatlarda zammı sure okuması gerekmez mi?
CEVAP
Gerekmez. Zuhri ahir namazı bunlarla kıyas edilmez. Zuhri ahir namazı sırf o günkü Cuma namazının sahih olup olmaması ile ilgilidir. Kazası olmayan kimse, sünnetleri kılarken kazaya da niyet edince, sünneti terk etmiş olmuyor, farz namaz yanında bir namaz kılınınca sünnet de kılınmış oluyor. Onun için, kazaya da niyet edilen dört rekatlı sünnetlerin üçüncü ve dördüncü rekatlarında zammı sure okunması gerekmez. Yani farzların üçüncü ve dördüncü rekatında zammı sure okumanın mahzuru olmaz. Okunursa secde-i sehv gerekmez.

Sual:
Zekat borcumuz var iken, sadaka vermemiz uygun olur mu? Yahut zekat parası ile yol, köprü, çeşme, cami yaptırsak mahzuru olur mu? Kaza namazı borcumuz var iken, çok sevap olan tesbih namazı, kuşluk namazı kılsak sakıncası olur mu?
CEVAP
İmam-ı Rabbani hazretleri buyuruyor ki:
Nafile, farzın yanında denizde damla bile değildir.
Milyarlarca sadaka vermekle, binlerce çeşme ve cami yaptırmakla hasıl olan sevap, bir kuruş zekat sevabına eşit olamaz. Çünkü çeşme ve cami yaptırmak nafile ibadettir, zekat ise farz ibadettir.

Peygamber efendimiz, kaza namazı borcu olanın nafilelerinin kabul olmayacağını bildiriyor. Ömür boyu nafile namaz kılınsa, iki rekat farz namaz sevabına kavuşulamaz.

Nafile namaz kılmak ve farz olmayan ibadetleri yapmak yerine farzı ayn olan [herkesin kendisine lazım olan namaz, oruç gibi] ilimleri öğrenmek lazımdır. Bir kimse ömür boyu nafile ibadet etse, bir sayfa farzı ayn olan ilmi öğrenmenin sevabına kavuşamaz.
Farz-ı ayn ilimden bir şey öğrensen eğer,
Dünyanın hazinesi etmez bu kadar değer

Sual:
Sünnetleri kılarken kaza namazına da niyet ediyoruz. Ancak bir arkadaş, (Yatsının son sünneti iki rekat, akşamın sünneti iki rekat iken bunu üç olarak kılmak sünneti değiştirmek olur, bid’at olur) dedi. Üç kılmak sünnete aykırı mıdır?
CEVAP
Sünnet olan farzın yanında bir namaz kılmaktır, rekat sayısı değildir. Peygamber efendimizin akşam namazından sonra altı rekat namaz kıldığı da olmuştur. Öğlenin son sünnetini dört rekat olarak da kılmıştır. Yatsının farzından sonra çok namaz kıldığı da olmuştur. Tekrar ediyoruz: Farzlardan önce veya sonra bir namaz kılmak sünnettir, rekat sayısı değil. Bu bakımdan kaza namazı kılmakla vaktin sünnetini de kılmış oluyoruz. Sünnet de terk edilmiş olmuyor.

Sual: Dört mezhepte de kılınmayan namazları kaza etmek gerekir mi?
CEVAP
Evet.

Sual: Bir başlayışta birkaç günlük veya birkaç vakit kaza kılınınca, hepsine birden bir ezan okumak bir defa tesbih çekmek ve bir defa dua etmek kâfi gelir mi?
CEVAP
Evet.

Sual: Kaza kılarken her namazda ikamet okumak gerekir mi?
CEVAP
Evet.

Sual: Kaza namazlarını tamamen kılan tertip sahibi olabilir mi?
CEVAP
Kazası kalmayan tertip sahibi olur.

Sual:
Peş peşe 4-5 vaktin kaza namazını kılacaksanız sabah, öğle, akşam, yatsı, vitir şeklinde sıraya dikkat etmek gerekir mi?
CEVAP
Hayır sıraya riayet etmek gerekmez. Ancak hesabın kolay olması için, ne kadar kaza kıldığımızı bilmek için sıra ile kılmak iyi olur.

Sual:
Geçmişte seferi iken kazaya kalmış olan namazlarımı bilmiyorum bunların kazası nasıl olur?
CEVAP
Bilinmeyince mukim olarak kılmakta mahzur yoktur.

Sual:
Kaza namazlarını tamamlamadan vefat eden kişilerin ahirette hali ne olur?
CEVAP
Eğer samimi olarak kazaya başlamışsa, o zaman affa uğrayabilir, şefaatle affedilebilir veya ölünce iskat yaparlar, iskat sayesinde affa uğrayabilir yahut ahirette cezasını çeker ama bu daha az ihtimaldir. Çünkü kılmak için çalışmış ama bitiremeden ömrü kâfi gelmemiş. Hiç kılmayanların hâli kötü olur.

Sual: Sünnet yerine kaza kılarken, fasid olsa, bu namazı yeniden kılmak vacip olur mu?
CEVAP
Evet.

Sual:
Namazı bir iş sebebiyle kazaya bırakmak günah mıdır?
CEVAP
Farz namazı, özrü olmadan kazaya bırakmak haramdır. Bu günah kaza edince affolmaz. Kaza ettikten sonra, ayrıca tevbe etmek de gerekir. Kaza edince, yalnız namazı kılmamak günahı affolur. Kaza kılmadan tevbe edilince, terk günahı affolmadığı gibi, tehir günahı da affolmaz. Zira tevbenin kabul olması için, günahtan sıyrılmak şarttır. (Dürr-ül-muhtar)

Sual:
Akşam, yatsı ve sabahın farzı gündüz kaza edilirken sesli okumak caiz midir?
CEVAP
Evet caizdir.

Sual:
Çok kaza borcum var. Fıkıh bilgilerini öğrenmek için de Tam İlmihali okuyorum. Hiç vakit kaybetmeden kazaları ödemeye mi çalışmalı, yoksa fıkıh bilgilerini mi öğrenmeli?
CEVAP
Kitap okumadan yani fıkıh bilgilerini öğrenmeden yanlış namaz kılarsanız ne olacak? Kitaptan fedakârlık olmaz, yani kitap okumak lazım. Kazaları da kılmaya devam edilir.

Sual:
Doğru dürüst kılamadığım namazlarım olmuştur. Şimdi bunları kaza etmem lazım mı?
CEVAP
İmam-ı a’zam hazretleri kırk senelik namazını kaza etmiştir. Halbuki bir yanlışlığı da yoktu. Hep kaza namazı kılmak iyi olur.

Sual:
Namaz ve oruç kazalarının sayısını tam bilmeyen nasıl hesaplar?
CEVAP
Zannı galibe göre hesaplar.

Sual:
Trafik kazası geçiren kimse, üç gün komada kalsa, kendine gelince, namazlarını kaza etmesi gerekir mi?
CEVAP
Gerekmez. Deliren veya bayılan kimse, 24 saatte ayılmazsa, iyi olunca namazlarını kaza etmez. Yani hastalık, bayılmak gibi elinde olmayan bir sebeple, beş vakitten fazla namazını kılamazsa, hiç birini kaza etmez. Beşten az olursa kaza eder.

Sual: Bazı kimseler, (Kazası olmayan kimse, bir vakit içinde kaza namazı kılarsa, o vaktin farzını kılmış olur) diyorlar. Kaza namazı olmayan beş vakit namazın sünnetlerini kılarken nasıl niyet etmelidir?
CEVAP
Kazası olmasa da, sünnetleri kılarken kazaya niyet etmenin hiç mahzuru olmaz. Vaktin farzı yanında bir namaz kılınınca, sünnet de kılınmış oluyor. Yani kazası olmayan, sünnetleri kılarken kazaya niyet ederse, sünnet kılmış olur. Her vakit için ayrı ayrı bildirelim:

Öğle namazının ilk sünnetini kılarken:
(İlk kazaya kalmış öğle namazının farzını kılmaya) diye niyet edilir. Farzın yanında bir namaz kılındığı için vaktin sünneti de kılınmış olur. Eğer kazası varsa, bu kıldığı, kaza namazı yerine geçer. Eğer, (vaktin ilk sünnetini de kılmaya) diye niyet edilirse, ayrıca niyet sevabı da alınmış olur. Hatta yeni abdest almışsa, sübha namazına, camide ise, tehıyyet-ül-mescid namazına da niyet ederse, her niyeti için ayrı sevab alır. Böyle birkaç niyet etmek iyi olur. Bu sayılan nafile namazların hepsi kılınmış olur.

Öğle namazının son sünnetini kılarken:
(İlk kazaya kalmış sabah namazının farzını kılmaya) diye niyet edilir. Farzın yanında bir namaz kılındığı için, vaktin sünneti de kılınmış olur. Eğer kazası varsa, bu kıldığı kaza namazı yerine geçer. Eğer (vaktin son sünnetini de kılmaya) diye niyet edilirse, ayrıca niyet sevabı da alınmış olur.

İkindi namazının sünnetini kılarken:
(İlk kazaya kalmış ikindi namazının farzını kılmaya) diye niyet edilir. Farzın yanında bir namaz kılındığı için, vaktin sünneti de kılınmış olur. Eğer kazası varsa, bu kıldığı kaza namazı yerine geçer. Kazası yoksa yine sünnet kılınmış olur. Eğer (vaktin sünnetini de kılmaya) diye niyet edilirse, ayrıca niyet sevabı da alınmış olur.

Akşam namazının sünnetini kılarken:
(İlk kazaya kalmış akşam namazının farzını kılmaya) diye niyet edilerek üç rekât kılınır. Farzın yanında bir namaz kılındığı için, vaktin sünneti de kılınmış olur. Eğer kazası varsa, bu kıldığı kaza namazı yerine geçer. Eğer (vaktin sünnetini de kılmaya) diye niyet edilirse, ayrıca niyet sevabı da alınmış olur.

Yatsı namazının ilk sünnetini kılarken:
(İlk kazaya kalmış yatsı namazının farzını kılmaya) diye niyet edilir. Farzın yanında bir namaz kılındığı için, vaktin sünneti de kılınmış olur. Eğer kazası varsa, bu kıldığı kaza namazı yerine geçer. Kazası yoksa yine sünnet kılınmış olur. Eğer (vaktin ilk sünnetini de kılmaya) diye niyet edilirse, ayrıca niyet sevabı da alınmış olur.

Yatsı namazının son sünnetini kılarken:
(İlk kazaya kalmış vitir vacibi kılmaya) diye niyet edilir. Farzın yanında bir namaz kılındığı için, vaktin sünneti de kılınmış olur. Vitir namazı gibi 3 rekât olarak kılınır. Eğer kazası varsa, bu kıldığı kaza namazı yerine geçer. Kazası yoksa yine sünnet kılınmış olur. Eğer (vaktin son sünnetini de kılmaya) diye niyet edilirse, ayrıca niyet sevabı da alınmış olur.

Gece teheccüt namazı kılarken:
Mesela, (İlk kazaya kalmış sabah namazının farzını kılmaya) diye niyet edilir. Eğer kazası varsa, bu kıldığı kaza namazı yerine geçer. Gece bir namaz kıldığı için, teheccüt namazı da kılınmış olur. Kazası yoksa sadece teheccüt namazı kılınmış olur. Eğer (teheccüt namazı kılmaya) diye de niyet edilirse, ayrıca niyet sevabı da alınmış olur.

Gündüz kuşluk namazı kılarken:
Mesela, (İlk kazaya kalmış öğle namazının farzını kılmaya) diye niyet edilir. Eğer kazası varsa, bu kıldığı kaza namazı yerine geçer. Kuşluk vakti bir namaz kıldığı için, kuşluk namazı da kılınmış olur. Kazası yoksa sadece kuşluk namazı kılınmış olur. Eğer (kuşluk namazı kılmaya) diye de niyet edilirse, ayrıca niyet sevabı da alınmış olur.

Cuma günü zuhri ahiri kılarken:
(Vaktine yetişip de kılmadığım son öğle namazının farzını kılmaya) veya (Üzerime son farz olan kılmadığım öğle namazını kılmaya) diye niyet edilir. Eğer Cuma namazı sahih olmuş ise, en son kazaya kalan öğle namazı kaza edilmiş olur. Cuma sahih olmamışsa, bugünkü öğle namazı kılınmış olur. Burada son demeyip de, ilk denirse, ilk kazaya kalan bir namaz kaza edilmiş olur, öğle namazı kılınmamış olur. Onun için son demeyi ihmal etmemelidir. Cuma sahih olmuşsa ve kaza namazı borcu da yoksa bu kıldığı nafile olur.
user_offline.gif
 

Þefkat_

Well-known member
Allah razı olsun çok mühim bir konuya temas etmişin ...

Sağolun Rabbim hepimizden de razı olsun.Çok önemli bir mesele kabirde azap içinde kılıp mahçup olmaktansa burada rahat rahat kılalım inşaallah.

Pek kaza namazına ben de başlayacağım diyen olmadı.İnşaallah ben şuan fazla düzenli kılmıyorum ama bayramdan sonra nasip olursa düzenli başlayacağım 1 sene düzenli kılsam yeterli gelecek inşaallah.
 

Þefkat_

Well-known member
Böyle birbirimize destek olup birbirimizi yedeklersek hepimizde moral ve kaza borcumuzu bitirmeye azim ve ümit olur. ALLAH razı olsun... Konunun ve tabi başta kaza namazlarımızın takipçisi olmalıyız...

Sağ olun sizdende Allah razı olsun.Ben bu konuyu Allahın izniyle takip edeceğim.İnşaallah bayramdan sonra buraya başladım diyerek tarih atacağım.Aylık veya haftalık ta kıldım diyerek rapor vereceğim.Benimle bereber başlamak isteyenler okulun başladığı ilk günden itibaren veya istediği bir tarihte isimlerini yazabilir..Selametle.
 

Þefkat_

Well-known member
Benim anlamadığım bir nokta var.
Şimdi bir namazın sünnetine niyet ederken başka bir namazın kazasına da niyet edebiliyor muyuz? Bunu tam olarak anlayamadım açıklarsanız çok sevinirim :)

Evet sağol kardeşim bende yazıyı güvenilir bir siteden yapıştırdım.Bu konuda sanırım ihtilaf var.Uygun olan görüşleri yapıştırdım.Anladığım kadarıyla çok uzun seneler 30- 40 sene gibi uzun borcumuz yoksa sünneti ayrı kazayı ayrı kılmalıyız.Ahmed şahin hocamızın dediği gibi burada niyet edenle etmeyen arasında bir haksızlık oluyor. Sadece Şafii mezhebinde namazda ve oruçta hemen borcun ödenmesi gerekiyor.
Bundada asla kazayı bazen kılmak bazen kılmamak gibi bir durum olmaması lazım.


AHMED ŞAHİN
Sünnetleri bırakıp yerine kaza kılsak olmaz mı?
Sıkça tekrarlanan sorulardan biri de, 'Sünnetleri kılmayıp yerine kaza kılsak caiz olmaz mı?' sorusudur. Bizim şimdiye kadar bu konuya bakışımız hep açık ve net olmuştur. Şimdi de öyle olacaktır elbette.


Denebilir ki, sünnetleri kılmayıp da yerine kaza namazı kılmak elbette caiz olur. Şu kadar var ki, insan kıldığı namazın borcundan kurtulurken kılmadığı namazın da sevabından mahrum kalır. Yani, sünnetleri bırakıp da yerine kaza namazı kılmayı tercih eden bir Hanefi, bir kazanır bir de kaybeder. Kazandığı kıldığı kaza namazı, kaybettiği de kılmadığı sünnet namazları.
Şafii'deki durum ise farklıdır. Çünkü onların kaza namazı borcu olanlar, bir an önce bu borçtan kurtulmak için acilen sünnetleri bırakıp olanca azimleriyle kaza kılmaları gerekir ki, kazalarını bir an önce bitirsinler, sonra da tümüyle sünnetleri yerine getirmeye yönelsinler.
Ancak Hanefi'de durum öyle değildir. Sünnetler sünnet olarak kılınmalıdır. Zimmette borç olarak bekleyen kaza namazları da ayrıca kaza olarak kılınmalı, böylece bir kazanırken bir de kaybetmek gibi bir ziyanla karşılaşılmamalıdır.
Bu konuda Hanefi âlimlerinin verdikleri ölçü şöyledir. Kılınmalarını hadislerin ısrarla tavsiye ettiği sünnetler, kaza namazı kılmak için terk edilmemeleri gerekir. Madem Efendimiz, bunları namazların önünde ve sonunda önemle yerine getirmiş, bizlere de tavsiyede bulunmuş. Bu sünnetler ihmal edilmemelidir. Ayrıca kuşluk namazı, akşamdan sonra kılınan evvabin namazı, geceleri kılınan teheccüd namazları da kaza namazı için terk edilmemelidir. Çünkü bunların kılınması hakkında da sıhhatli hadislerin ısrarı vardır. Ayrıca kaza namazları her vakit kılınabilir, ama vaktinde kılınmayan sünnetleri bir daha kılma imkânı olmaz. Bu bakımdan da sünnetler vaktinde kılınmalı, terk edilmemelidir. Burada şu soru da ehemmiyet arz etmektedir. Deniyor ki:
— Sünnetleri kılacakken hem kazaya hem de sünnete niyetlenerek kılsak hem sünneti hem de kaza namazımızı birden kılmış sayılmaz mıyız?
Niyet meselesinde mühim nokta şudur. Niyette tereddüt caiz olmaz. Bir namaza başlarken ya sünnete ya da farza diye niyet edilir. Hem sünnete hem de kazaya diye niyet edilerek hangisini kıldığının belirsizleşmesi uygunluk arz etmez. Niyette böyle bir belirsizlik caiz olmaz.
Ayrıca birileri sünnetleri asla terk etmiyor, kılıyorlar. Birileri de kılmıyor, terk ediyor.
Bununla beraber niyet sebebiyle kılmayanlar kılanlarla eşit oluyorlar, onların kılarak aldıkları sevabı, niyet edenler kılmayarak alıyorlar. Bu da açıklanabilir durum olmuyor.
En iyisi, sünneti sünnet, kazayı da ayrıca kaza olarak kılmaktır. Geçmişte farzı kılmayan nefsimize şimdi bir de sünnetleri de kılmama tavizi vermemelidir diyor Hanefi âlimlerinin çoğu.
Nitekim tespitlerine hemen herkesin değer verdiği merhum Ömer Nasuhi Efendi, ilmihalinde "Kaza namazlarıyla meşgul olmak nafile namazlarla meşgul olmaktan evla ve ehemdir!" dedikten sonra üslubunu biraz da sertleştirerek konuyu şöyle bağlıyor: — Hem sünnetleri hem de kaza namazlarını ayrı ayrı kılmaya vakit bulamadıklarını iddia edenler bulunursa, bunlar insaflı iddiada bulunmuş sayılmazlar. En kıymetli vakitlerini dahi nice boş yerlerde harcamış olanlar, bilmem böyle bir iddiaya ne yüzle cür'et edebilirler


SÜNNETLERİN YERİNE KAZA NAMAZI KILINABİLİR Mİ?

Meşrû bir mazeretin dışında namazı kazâya bırakan kimse, bir hatâ işlemiş ve günaha girmiş olur. Bu uitibarla kazâya kalan namazın, en kısa zamanda kılınması gerekir. Çünkü beş vakit namazın edâsı farz olduğu gibi, kazası da farzdır. Kazâya kalan namazın kılınmasıyla sadece borç ödenmiş olur. Günahın affedilmesi için de ayrıca tevbe istiğfar etmek lâzımdır.

Namaz borcundan bir an evvel kurtulmak için, hakkında Peygamberimizin hadisi bulunmayan nâfile namazların yerine kaza kılmak daha isabetli olur. Ancak, Hanefî mezhebine göre, hakkında hadis bulunan nafile namazların yerine kaza kılmak uygun değildir. Bu hususta Hanefî fıkıh kitaplarında şu hüküm yer alır:

“Kazaya kalmış namazları kılmak, nafile namaz kılmaktançok daha ehemmiyetli ve çok daha uygundur. Fakat beş vakit namazın sünnetleri, kuşluk, tesbih, tahiyyetü’l-mescid ve evvabin namazı bundan müstesnadır. [Yani bu sünnet ve nafileler kaza namazları için terk edilmezler.>”1

Herşeyden evvel, namazlardan önce ve sonra kılınan sünnetler bir yerde farz namazların tamamlayıcısı hükmündedir ve Peygamberimizin (a.s.m.) şefaatine vesiledir. Bunun için,namazını kazaya bırakan kimse bir yandan namazlarını kaza etmekle borçtan kurtulurken, diğer taraftan da sünnetleri kılarak Peygamberimize olan bağlılığını göstermiş olur.

Mesele Hanefî mezhebine göre böyle iken, diğer üç mezhebe göre, kaza namazı olan bir kimsenin nafile namazları ile meşgul olması, sünnet kılması caiz değil, haramdır.
Mâlikî mezhebine göre, üzerinde kaza namazı bulunan bir kimsein nafile namazı kılması haramdır. Ancak beş vakit namazların sünnetleri ile tahiyyetü’l-mescidin kılınabileceğine dair ruhsat vardır. Bunların dışında meselâ teravih namazı ile meşgul olunduğu takdirde sevap alınsa da, kaza namazı geriye bırakıldığı için günah işlenmiş olur.

Şâfiî mezhebine göre de, üzerinde kaza namazı borcu olan bir insanın, bu namazları kılıp borcundan kurtuluncaya kadar gerek beş vakit namazların sünnetlerini, gerekse diğer nafileleri kılması mekruhtur. Çünkü bir an önce kazaların kılınıp bitirilmesi gerekir.
Hanbelî mezhebine göre ise üzerinde kaza namazı olan bir kimsenin nafile ile meşgul olması haramdır. Ancak vitir ile beş vakit namazın sünnetlerini kılması caizdir. Fakat, kazaları çoksa bunları da kılmayarak kaza namazlarıyla meşgul olması daha iyidir. Yalnız sabah namazının sünneti bundan hariçtir, onu kılmak gerekir.2

Netice olarak; kaza namazları fazla olan Hanefîlerin sünetleri terk ederek kaza namazı kılmalarında bir mes’uliyet olduğu söylenemez. Gerek vakit namazlarının, gerekse diğer nafilelerin yerine kaza namazının kılınmasının uygun veya evlâ olmaması demek, “Sünnetyerine kaza kılmak caiz değildir” mânâsına gelmez.

Ancak bununla beraber kaza namazları fazla olmayan kimseler ise her farzdan sonra bir vakit kazâ namazı kılmayı alışkanlık haline getirirlerse güzel bir âdeti devam ettirmiş olurlar. Ayrıca Cenab-ı Hakkın mahşer günü eksik gelen farz namazları sünnetlerle tamamlamayacağı hususunda rivayetler bulunduğunu da hatırdan çıkarmamak gerekir.

1. Mevlânâ eş-Şeyh Nızâm. el-Fetâvâl-Hindiyye. (Bulak: Matbaa-i Emiriyye, 1310), 1:125; İbni Âbidin. 1493; el-Mezahibü’l-Erbaa, 1:492; Halebî-i Sağîr, s.349.
2. el-Mezahibü’l-Erbaa, 1:492.
Mehmed Paksu İbadet Hayatımız

Selam ve dua ile...
Sorularla İslamiyet
Bir iş için birkaç niyet
Sual:
Bir iş için birkaç niyet edilir mi? Mesela teheccüd kılan kaza ve sübha namazına da niyet eder mi?
CEVAP
Evet iyi olur. Camide oturmak taattır. Caminin Allahü teâlânın evi olduğunu düşünerek giren, onu ziyarete de niyet ederse sevabı daha çok olur. Namaz kılmayı beklemek için, camide itikaf edip ahireti düşünmek için, vaaz dinlemek için de niyet ederse, her niyeti için ayrı sevaba kavuşur. Bunun gibi, bu kimse, sünnet olduğu için koku sürünür, şık giyinirse, camiye saygı için, camideki müslümanları incitmemek için, temiz olmak, sıhhatli olmak için, İslamın vakarını, şerefini korumak için niyet edince, her niyeti için ayrı sevap kazanır.

İbni Âbidin hazretleri buyuruyor ki:
(Sünnet namazlar da nafiledir. Camiye girince, iki rekat namaz kılmak sünnettir. Buna Tehıyyat-ül-mescid denir. Camiye girince, farz veya başka namaz kılmak bunun yerine geçer. Başka namaz kılarken tehıyyat-ül-mescid için de ayrıca niyet gerekmez ise de, niyet edilirse iyi olur.) [Redd-ül Muhtar s.710]
Sünnet kılarken kazaya da niyet edince kaza da sünnet de kılınmış olur. (Necat-ül müminin s.90)

Sünnet kılarken kazaya da niyet gerekir. (Ramiz-ül-mülk Trablus Fetva emini)

Tatarhaniyye
de, (Sünnet kılarken kazaya da niyet daha iyidir) deniyor. (Uyun-ül-besair s.103)

İlk veya son sünnet demeden hepsini farz diye niyet ederek kılanın namazı sahih olur. Çünkü, sünnete, farz diye niyet edilirse, sünnet sahih olur. İlk kıldığı farz, sonraki sünnet olur. (Fetava-i kübra)

Resulullah efendimiz, beş vakit namazın sünnetlerini kılarken, yalnız, (Allah rızası için namaz kılmaya) derdi. Sünnet demezdi. Farzdan başka namaz kılınca sünnet de kılınmış olur. (Halebi-yi kebir)

Öğlenin farzına dururken, hem farz, hem de sünneti olarak iki niyet yapılırsa, iki imama göre, yalnız farz kılınmış olur. İmam-ı Muhammede göre ise, o namaz sahih olmaz. Çünkü, farz ile sünnet ayrı cinsten iki namazdır. İki imama göre, farzı kılınmış olur. Halbuki, camiye girince kılınan herhangi bir namaz, tehıyyat-ül-mescid yerine de geçtiği için, farz kılarken tehıyyat-ül-mescid olarak da niyet etmek de caiz olur. Yalnız farza niyet edince de, iki namaz birlikte kılınmış olur. (İbni Âbidin)

Sünnet, farzdan başka kılınan namaz demek olduğu için, sünnetin kazaya benzerliği tehıyyat-ül-mescid namazının farza benzerliği gibidir. Yani, sünnet kılarken vaktin farzına niyet edilmez ama, kazaya kalmış bir namaza veya başka bir nafileye de niyet edilebilir. (İslam Ahlakı, Tahtavi)

Sünnet yerine kaza kılan, sünneti terk etmiş olmaz. Vaktin farzını kılarken, sünnete de niyet edilirse, sünnet sahih olmaz. Fakat, kaza kılarken sünnete de niyet etmek sahih olur. (Eşbah)

Nafile kılmak isteyen, önce namaz kılmayı adamalı, sonra, nafile yerine, bu adak namazı kılmalı. Sünnet namazları adadıktan sonra kılan, bu sünnetleri kılmış olur. (Dürr-ül Muhtar s.458)

Nezr edilen namazı kılmak vacip olduğu için, vacip sevabı hasıl olur. Sünnet yerine, nezr olunan namaz kılınınca, sünnet de kılınmış olur. (Redd-ül Muhtar)

Sünnetleri önceden nezr edip de, nezir olarak kılmak daha iyidir. (Halebi, Merakıl-felah)

Öğle sünnetini kılmadan önce (4 rekat namaz kılmak nezrim olsun) dense, sonra nezir olarak kılınsa, hem vacip sevabı kazanır, hem de öğle namazının sünneti kılınmış olur. Kulun, kendine vacip ettiği namazı kılması ile, sünnet terk edilmiş olmayınca, farz olan namaz kılınınca, sünnet elbette terk edilmiş olmaz. Hem kaza kılınmış olur, hem de sünnet kılınmış olur. (S.Ebediyye)







 

Þefkat_

Well-known member
Selamun aleykum kardeşler.Namaz kazalarımı bayramdan sonra başlayacağımı söylemiştim.Şimdi Allah izin verirse yarın sabah namazından başlayarak 1 sene kaza namazlarımı kılacağım.Ben şafii mezhebindenim.Bize sünnetleri kılmadan kazalarımızı kılmak ruhsatı veriliyor fakat ben sünnetin sevabındanda mahrum kalmak istemiyorum.Bu yüzden hem sünnetleri kılıp hem arkasından nasipse kazalarımıda kılacağım.Diyeceksiniz madem şafii mezhebindensiniz neden daha önce kazalarınızı kılıp sünnete başlamadınız.Benim aslında fazla kazam yok arada sırada kılamadığım vakit namazların kazası var bunun da ne kadar olduğunu bilmiyorum.Arada sırada kazasını kılıyordum fakat içim rahat değil.En çok 1 sene kılarsam kazlarım biter inşaallah.Tabi doğrusunu Allah bilir.
Evet ben Kasım 22 tarihiyle başlayacağım.
İsteyen benimle başlasın her gün 1 günlük kaza namazı kılsın.İster akşam hepsini beraber kılsın en güzeli her vaktin namazının arkasından kazasını kılsın. Buraya tarih atar başlarsak daha düzenli olarak kılarız.İnşaallah kazalarımızı kılıp borcumuzu ödeyelim.Kılmadığımız vakitlerin günahının bağışlanması için de tevbe edelim.:030:
 
Üst