Ana sayfa
Forumlar
Yeni mesajlar
Forumlarda ara
Blog
Neler yeni
Yeni mesajlar
Son aktiviteler
Giriş yap
Kayıt ol
Neler yeni
Ara
Ara
Sadece başlıkları ara
Kullanıcı:
Yeni mesajlar
Forumlarda ara
Menü
Giriş yap
Kayıt ol
Install the app
Yükle
Forumlar
Risale Analiz ve Çalışmalar
Lahika Analizi
Kelime Analizi
Kelime Analizi 1: Münacat
JavaScript devre dışı. Daha iyi bir deneyim için, önce lütfen tarayıcınızda JavaScript'i etkinleştirin.
Çok eski bir web tarayıcısı kullanıyorsunuz. Bu veya diğer siteleri görüntülemekte sorunlar yaşayabilirsiniz..
Tarayıcınızı güncellemeli veya
alternatif bir tarayıcı
kullanmalısınız.
Konuya cevap cer
Mesaj
<blockquote data-quote="pendüender" data-source="post: 361424" data-attributes="member: 1023459"><p>Kardeşim çok güzel izahatlarda bulunmuşunuz .Ellerinize sağlık birkaç benzer ekleme de bizden olsun..</p><p></p><p>Münacat sözlük anlamı ile “fısıldamak” kökü olan “ncv” kökünden geldiği için “bir sırrı paylaşmak ve fısıltı ile konuşmak” anlamına gelmektedir. Dua ve niyaz insanın kalbinden / şahdamarından daha yakın olan Rabbi ile konuşması olduğu için fısıltı ile olması gerektiğinden “münâcât” adını almıştır. </p><p></p><p>Allah'a dua etmek ve yalvarmak konusunda en güzel örnekler bizzat Kur’ânda mevcuttur. Peygamberlerin Allah'a yalvarmaları ve kabul edilmiş duaları bu konuda en güzel münacatlardır. Bir araya getirdiğiniz zaman mükemmel bir “evrad” mahiyetini alır. Peygamberimizin (sav) Allah'a olan münacatları, bilhassa “Cevşenü’l-Kebîr” münacatı, Hz. Ali’nin (ra) “Ercuze” ve “Celcelutiye” gibi meşhur münacat ve duaları Müslümanlara örnek olmuş ve benzeri pek çok dualar ve münacatlar İslamdan sonra ortaya çıkmıştır. Daha önceki dinlerde ve ibadet şekillerinde bu nevi münacatlar bulunmamaktadır. Daha sonra “Türk Halk Edebiyatında” gerek bu sahanın ilk eserleri olan “Kutatgubilig” ve “Dede Korkut” hikâyelerinde rastlamak mümkündür. Divan edebiyatında ise müstakil “Münacatlar” yazılmıştır ve divan edebiyatının Allah’ı öven “Tevhit” peygamberi öven “Naat” gibi edebi metinlere ilaveten dua ve niyazların da manzum şekli olan “Münacat”lar müstakil bir edebi türü oluşturmuştur. </p><p></p><p>Halk edebiyatında Karacoğlanın “Kadir Mevlam aslâ geçmez kulundan / Deli gönül âh edüpde ağlama” dizeleri ve Âşık Ömer’in “Yâ İlâhî sen beni insana muhtaç eyleme / Kimseye merdane muhtaç eyleme / Ol Habibin Mustafâ’nın aşkına / Kalbimi düşmâna muhtaç eyleme” mısraları da halk edebiyatına ne derece münacatın girdiğini göstermeye yeterlidir. </p><p></p><p>Yunus Emre’nin “Hak Çalab’ım Hak Çalab’ım / Sencileyin yok Çalab’ım / Günahlıyım yarlığagıl / Ey rahmeti bol Çalab’ım” “Kullar Senin Sen kulların / Günahları çok bunların / Uçmağa sal Sen bunları, Binsinler Burak Çalab’ım” mısraları münacatın en güzel şekillerindendir.</p><p></p><p>Aziz Mahmut Hüdâî, “Açtın inayetten kapu / Dedin bize lâ teknatu / Senden ümid eyler kamu / Hiç kimse girmez araya..” dizeleri ile Allah'a yalvarırken Niyazi Mısrî “Zulmet-i hicrinde bîdâr olmuşum yâ Râb meded / İntizâr-ı subh-ı dîdâr olmuşum yâ Rab meded.. / Her nere varsam yakar bu canımı aşk ateşi / Yana yana külli pür-nâr olmuşum yâ Rab meded..” diyerek Allah'a dua etmektedir.</p><p></p><p>Münacatların en güzellerinden biri de Bediüzzaman Said Nursi hazretlerinin “Münacatı”dır. Bedüzzaman münacatını hem marifetullah, hem tefekkür, hem dua, hem de ilmî bir müzakere olarak kaleme almıştır. Münacatın kaynakları Bakara Suresi 164. Ayet-i kerime ve onun tercümanı olan Cevşenü’l-Kebir ve bilhassa açıkça Cevşenü’l-Kebirin 57. Fıkrası ve bunu izah eden Hz. Ali’nin (ra) değerli bir münacatıdır ki, Münacat Risalesi’nin başına Hz. Ali’nin (ra) bu münacatını koymuştur. Sonra bunun geniş bir meâlini “Münacat” suretinde bizlere ders vermiştir. Alıntı.</p></blockquote><p></p>
[QUOTE="pendüender, post: 361424, member: 1023459"] Kardeşim çok güzel izahatlarda bulunmuşunuz .Ellerinize sağlık birkaç benzer ekleme de bizden olsun.. Münacat sözlük anlamı ile “fısıldamak” kökü olan “ncv” kökünden geldiği için “bir sırrı paylaşmak ve fısıltı ile konuşmak” anlamına gelmektedir. Dua ve niyaz insanın kalbinden / şahdamarından daha yakın olan Rabbi ile konuşması olduğu için fısıltı ile olması gerektiğinden “münâcât” adını almıştır. Allah'a dua etmek ve yalvarmak konusunda en güzel örnekler bizzat Kur’ânda mevcuttur. Peygamberlerin Allah'a yalvarmaları ve kabul edilmiş duaları bu konuda en güzel münacatlardır. Bir araya getirdiğiniz zaman mükemmel bir “evrad” mahiyetini alır. Peygamberimizin (sav) Allah'a olan münacatları, bilhassa “Cevşenü’l-Kebîr” münacatı, Hz. Ali’nin (ra) “Ercuze” ve “Celcelutiye” gibi meşhur münacat ve duaları Müslümanlara örnek olmuş ve benzeri pek çok dualar ve münacatlar İslamdan sonra ortaya çıkmıştır. Daha önceki dinlerde ve ibadet şekillerinde bu nevi münacatlar bulunmamaktadır. Daha sonra “Türk Halk Edebiyatında” gerek bu sahanın ilk eserleri olan “Kutatgubilig” ve “Dede Korkut” hikâyelerinde rastlamak mümkündür. Divan edebiyatında ise müstakil “Münacatlar” yazılmıştır ve divan edebiyatının Allah’ı öven “Tevhit” peygamberi öven “Naat” gibi edebi metinlere ilaveten dua ve niyazların da manzum şekli olan “Münacat”lar müstakil bir edebi türü oluşturmuştur. Halk edebiyatında Karacoğlanın “Kadir Mevlam aslâ geçmez kulundan / Deli gönül âh edüpde ağlama” dizeleri ve Âşık Ömer’in “Yâ İlâhî sen beni insana muhtaç eyleme / Kimseye merdane muhtaç eyleme / Ol Habibin Mustafâ’nın aşkına / Kalbimi düşmâna muhtaç eyleme” mısraları da halk edebiyatına ne derece münacatın girdiğini göstermeye yeterlidir. Yunus Emre’nin “Hak Çalab’ım Hak Çalab’ım / Sencileyin yok Çalab’ım / Günahlıyım yarlığagıl / Ey rahmeti bol Çalab’ım” “Kullar Senin Sen kulların / Günahları çok bunların / Uçmağa sal Sen bunları, Binsinler Burak Çalab’ım” mısraları münacatın en güzel şekillerindendir. Aziz Mahmut Hüdâî, “Açtın inayetten kapu / Dedin bize lâ teknatu / Senden ümid eyler kamu / Hiç kimse girmez araya..” dizeleri ile Allah'a yalvarırken Niyazi Mısrî “Zulmet-i hicrinde bîdâr olmuşum yâ Râb meded / İntizâr-ı subh-ı dîdâr olmuşum yâ Rab meded.. / Her nere varsam yakar bu canımı aşk ateşi / Yana yana külli pür-nâr olmuşum yâ Rab meded..” diyerek Allah'a dua etmektedir. Münacatların en güzellerinden biri de Bediüzzaman Said Nursi hazretlerinin “Münacatı”dır. Bedüzzaman münacatını hem marifetullah, hem tefekkür, hem dua, hem de ilmî bir müzakere olarak kaleme almıştır. Münacatın kaynakları Bakara Suresi 164. Ayet-i kerime ve onun tercümanı olan Cevşenü’l-Kebir ve bilhassa açıkça Cevşenü’l-Kebirin 57. Fıkrası ve bunu izah eden Hz. Ali’nin (ra) değerli bir münacatıdır ki, Münacat Risalesi’nin başına Hz. Ali’nin (ra) bu münacatını koymuştur. Sonra bunun geniş bir meâlini “Münacat” suretinde bizlere ders vermiştir. Alıntı. [/QUOTE]
Adı
İnsan doğrulaması
Peygamber Efendimiz a.s.v.'ın kabri nerededir? (Sadece şehir adını küçük harfler ile giriniz)
Cevap yaz
Forumlar
Risale Analiz ve Çalışmalar
Lahika Analizi
Kelime Analizi
Kelime Analizi 1: Münacat
Bu site çerezler kullanır. Bu siteyi kullanmaya devam ederek çerez kullanımımızı kabul etmiş olursunuz.
Accept
Daha fazla bilgi edin.…
Üst