Birinci lem'ada,''münacaata muvaffak olmak'' denir .Hiç bir yerde,''duaya muvaffak olmak'' geçmez.Demek munacaat,duadan,yakarıştan farklı bir kavram ,ayrı bir mana.Tasavvuf edebiyatının ıstılahatının kalbe bakan manasının yanına,risale-i nur'un akıl-kalp imtizacı formunda ''sırr-ı ehadiyetin inkişafı'' manası getirilerek derinleştirilmiş.
Esbabın bilkülliye sukutu,sebeblerin her durumda tesirsiz olduğunun idraki ile ''Nur-u tevhid'',nur-u tevhid hakikatinin eşya ve hadiseleri değerlendimede esas olması ile de ''sırr-ı ehadiyet''inkişaf eder.Kalbin hayati fonksiyonlarından ''münacaat''devreye girer.
Lem'alar,30.lem'aya kadar,konuyu farklı deriliklri ile işler.özellikle 14.lem'anın 2. makamında Bimillahirrahmanirrahim kelime-i kutsiyyesi ile kalbin işleyişi olarak değerlendirilir.
Bu eğitim süreci ,bu kalp adına nurlanma seyr-i süluku,3. şuada,muteşem muacaatı netice verir.
Bu münacaata muvaffak olabilmek dualarımla hayırlı ramazanlar.