Kelime Analizi 120: Pusula

kenz-i mahfi

Sorumlu
PUSULA (İtalyanca) (بوصولا)
Pusula kelimesi şu manalara gelmektedir:
1- Üzerinde kuzey güney doğrultusunu gösteren bir mıknatıs iğnesi bulunan ve yön tespit etmek için kullanılan kadranlı araç, yön belirteci
2- Küçük bir kağıda yazılmış olan kısa mektup, tezkere. (Bu manada kullanılması Türkçe'ye özgü olup, kaynağı belli değildir.)
3- Üzerinde alacak hesabı yazılmış kağıt.
"Pusula" kelimesi İtalyanca'da "kutucuk" manasına gelen "bussola" kelimesinden dilimize geçmiştir. 2.anlam olarak "yön gösteren alet, pusula" demektir. Latince'de "buxa" kelimesi "kutu" demektir. Yine "buxula" kelimesi ise Latince'de "kutucuk" demektir. Bu kelime İtalyanca'ya "bussola" olarak geçmiştir. İngilizce'de "box" kelimesi "kutu" demektir.
Pusula, yön bulmaya yarayan, kerteriz alıp mevki bulmaya yardım eden mıknatıslı veya cayro ile çalışan seyir aletidir. Gemi yolculuklarında, uçuşlarda, madenlerde, siste yürürken, gece olduğunda, ulaşılması zor arazilerde yönümüzü bulmamızı sağlamaktadır. Temel olarak yeryüzünün manyetik alanına göre hareket eden manyetize bir iğneden meydana gelmektedir. İğnenin ucu her zaman dünyanın manyetik kuzeyini göstermektedir. Bu uç genelde kırmızıyla boyanmakta ve üzerinde kuzey anlamına gelen "North" kelimesinin baş harfi olan "N" bulunmaktadır. Dünya manyetik alanı, kuzey ve güney kutupları olan, merkezde yerleşmiş bir dipol mıknatıs çubuk olarak da tanımlanmaktadır. Dönüş ekseki ile dipolünekseni arasında yaklaşık olarak 11 derece fark vardır. Bu kuzey ve güney coğrafi kutuplarla, manyetikkutupların üst üste gelmediğini göstermektedir. Pusulamızın gösterdiği kuzey ise manyetik kuzeydir. Manyetik kutuplarla coğrafi kutupların farklı olmasından doğan bu sapmaya "Manyetik Sapma" denilmektedir. Bu sapma, bölgeden bölgeye farklılık gösterebilir, Ekvatorlarda az iken kutuplara doğru artar.
Pusulayı ilk bulanların Çinliler olduğu bilinmektedir. Eski Yunanlılar Milattan önce 6.yüzyılda mıknatıs taşının çekme özelliğinin olduğunu keşfetmişlerdir. Mıknatısın çekme özelliğini bilmelerine rağmen bunu coğrafyada kullanamamışlardır. Bunu ilk başaranın Çinliler olduğu bilinmektedir.Çinliler suda yüzen bir tahta üzerine tutturulmuş mıknatıs taşını kullanmışlardır. Pusula Milattan sonra 100 yılında icat edilmiştir. 720 yılında manyetik sapmanın farkına varmışlardır. Çinlilerden pusulayı öğrenen Araplar bunu Avrupa'ya tanıtmışlardır. Avrupa'da pusuladan ancak 12.yüzyılda bahsedilmeye başlanmıştır. O zamanlarda pusula ilkel bir yapıya sahipti. Pierre de Maricourt 1269 yılında iğneyi bir mile geçirdikten sonra, bunu bir yanı saydam ve derecelenmiş bir kutunun içine yerleştirdi. Dünyanın manyetik alanına göre çalışan pusulanın ibresi kuzey-güney doğrultusunu göstermektedir. 12.yüzyılda pusula Avrupa'ya ulaşmış ve Avrupalılar tarafından sürekli geliştirilmiştir.
Pusula kelimesinin;
Fransızca'sı "boussole",
Arnavutça'sı "busull"
İspanyolca'sı "brujula",
Portekizce'si "bussola",
Romence'si "busola", kelimeleridir.

Arapça'da İtalyanca'dan gelen "busula" بوصلة kelimesi kullanılmaktadır.
Farsça'da "kutubnüma" kelimesi "pusula" demektir.
Azerice'de İngilizce'den gelen "kompas" kelimesi kullanılmaktadır.
Risale-i Nur'da "pusula" kelimesi;
1.manada olarak 6 defa zikredilmiştir.Misal: "Sünnet-i Seniyenin mes'eleleri, hatta küçük adabları, gemilerde hatt-ı hareketi gösteren kıblenameli birer pusula gibi, hadsiz zararlı, zulümatlı yollar içinde birer düğme hükmünde görüyordum." (Lem'alar, sayfa 50)
2.manada olarak 24 defa zikredilmiştir.
Misal: "Asa-yı Musa'nın Arapça'ya güzel tercümesi için bir pusula yazmıştım." (Emirdağ Lahikası II-sayfa 36)
3.manada olarak ise "hesap pusulası" ibaresi şeklinde 1 defa zikredilmiştir.
Misal: "İkinci hizmetkâr, divanelik edip, evvelki hizmetkara bakıp, cebine konulan hesap pusulasını okumayarak bir dükkancıya bin altun vererek bir kat elbise istedi." (Sözler, 324)
Bunların yekünü ise 31 etmektedir.
Pusula بوصولا kelimesinin Ebced Değeri:135 etmektedir.
 
Üst