Ana sayfa
Forumlar
Yeni mesajlar
Forumlarda ara
Blog
Neler yeni
Yeni mesajlar
Son aktiviteler
Giriş yap
Kayıt ol
Neler yeni
Ara
Ara
Sadece başlıkları ara
Kullanıcı:
Yeni mesajlar
Forumlarda ara
Menü
Giriş yap
Kayıt ol
Install the app
Yükle
Forumlar
Risale Analiz ve Çalışmalar
Lahika Analizi
Kelime Analizi
Kelime Analizi 192: Dehr, Dehriyyûn
JavaScript devre dışı. Daha iyi bir deneyim için, önce lütfen tarayıcınızda JavaScript'i etkinleştirin.
Çok eski bir web tarayıcısı kullanıyorsunuz. Bu veya diğer siteleri görüntülemekte sorunlar yaşayabilirsiniz..
Tarayıcınızı güncellemeli veya
alternatif bir tarayıcı
kullanmalısınız.
Konuya cevap cer
Mesaj
<blockquote data-quote="kenz-i mahfi" data-source="post: 601734" data-attributes="member: 1024011"><p><span style="font-family: 'Times New Roman'"><span style="font-size: 18px">"Dehr” kelimesi hadis-i şeriflerde geçmektedir. Bunlara misal olarak; </span></span></p><p><span style="font-family: 'Times New Roman'"><span style="font-size: 18px">“Cahiliye dönemi insanları bizi gece ve gündüzden başkası helâk etmiyor. Bizi helâk eden, öldüren ve bize hayat veren odur, diyorlar ve Dehre sövüyorlardı. Yüce Allah’da şöyle buyurdu; “Ademoğlu Dehre söverek bana eziyet ediyor. Halbuki Dehr Benim, iş Benim elimdedir. Geceyi ve gündüzü Ben evirip çeviriyorum. (Taberi, İbni Kseir, Müslim, Buhari, Ebu Davut, Müsned) </span></span></p><p><span style="font-family: 'Times New Roman'"><span style="font-size: 18px">“Dehre sövmeyiniz, çünkü Allah Dehrin kendisidir” (Buhari, Müslim)</span></span></p><p><span style="font-family: 'Times New Roman'"><span style="font-size: 18px"></span></span></p><p><span style="font-family: 'Times New Roman'"><span style="font-size: 18px">Hadis-i şeriflerde geçen “Dehr benim” ve “Allah Dehrin kendisidir” ibareleri için İbni Hazm Dehr’in Esmaü’l-Hüsna’dan olduğunu ve İbni Arabi de Dehr’in Allah’ın isimlerinden birisi olduğunu söylemelerine rağmen bu görüş pek iltifat görmemiştir. Halbuki Cenab-ı Hakkın kendisi için seçtiği birincil tekil ifadenin ilki “Allah” ise ikincisi de “Dehr”dir. </span></span></p><p><span style="font-family: 'Times New Roman'"><span style="font-size: 18px"></span></span></p><p><span style="font-family: 'Times New Roman'"><span style="font-size: 18px">Casiye Suresi’nin 24.ayetinde geçen “Onlar derler ki ölürüz ve yaşarız, bizi ancak Dehr helâk eder” ifadesine iki ayet sonra “Allah sizi diriltiyor, sonra öldürüyor, sonra kıyamet günü sizi toplayacak” şeklinde cevap verilmiştir. </span></span></p><p><span style="font-family: 'Times New Roman'"><span style="font-size: 18px"></span></span></p><p><span style="font-family: 'Times New Roman'"><span style="font-size: 18px">Kur’an-ı Kerim’de “dehr” kelimesinin geçtiği İnsan Suresi’nin diğer adı Dehr Suresi’dir. Yukarıda bahsedildiği gibi “Dehr” kelimesinin Esmaü’l-Hüsna’dan olduğunu kabul edenler olmuştur. </span></span></p><p><span style="font-family: 'Times New Roman'"><span style="font-size: 18px"></span></span></p><p><span style="font-family: 'Times New Roman'"><span style="font-size: 18px">Dehr kelimesi Rağıb’ın beyanına göre “alemin vücudunun başlangıcından (ibtida) son bulmasına (inkıraz) kadar olan müddetin veya sürenin ismine” denir. Elmalılı Hamdi Yazır’ın verdiği bilgilere göre Dehr, zamandan daha geniştir. Zaman geçmiş, şimdi ve gelecek kısımlarına ayrılır. Dehr ise zaman-ı küll anlamında bütün sürece verilen isimdir. </span></span></p><p><span style="font-family: 'Times New Roman'"><span style="font-size: 18px"></span></span></p><p><span style="font-family: 'Times New Roman'"><span style="font-size: 18px">Müşriklerin “biz ölürüz ve yaşarız, bizi ancak dehr helak eder” sözüyle insanı yok oluşa sürükleyen tek faktörün dehr olduğunu, dehrin insan bedenini yıpratması ve böylece biyolojik hayatın son bulması olduğu ifade edilmiştir. Arap müşriklerinin yaşam, ölüm ve ölümden sonraki hayat hakkında inkarcı düşünceleri ayetlerde beyan edilmiştir. </span></span></p><p><span style="font-family: 'Times New Roman'"><span style="font-size: 18px"></span></span></p><p><span style="font-family: 'Times New Roman'"><span style="font-size: 18px">Müşrik Araplardan bir kısmı, yaratıcının varlığını ve ölüm sonrası hayatı inkar ettikleri, bir kısmının ise Allah’ın varlığını ve ilk yaratılışı kabul etmekle birlikte, ahiretteki dirilişe inanmamışlardır. Bu fikirde olanlara “Muattıla” denilmiştir. Müşriklerden Allah’ı ve ahireti inkar edenler, varlık alemine çıkarıp yaşatan gücün tabiat olduğunu, yok oluşa sürükleyen sebebin ise dehr olduğunu kabul etmişlerdir. Dehriyyun fikri daha çok bedevi Araplarda kabul görmüştür. </span></span></p><p><span style="font-family: 'Times New Roman'"><span style="font-size: 18px"></span></span></p><p><span style="font-family: 'Times New Roman'"><span style="font-size: 18px">Cahiliye dönemi Arapları herhangi bir musibet ve bela ile karşılaştıkları zaman bunun sebebinin dehr olduğunu düşünerek dehre sövmektedirler. Cahiliye Araplarından birisi bir şiirinde bu hususu “dehrin musibetleri bana göremediğim bir yerden okunu fırlattı” şeklinde beyan etmiştir. Bunun için “dehr” kelimesine “musibet ve bela” manası da yüklenmiştir. Cahiliye Arapları arasında dehrin yıkıcı ve yok edinci gücü kabul edilmiştir. Her şeyi mahveden, insanı hayatı boyunca her türlü acı, üzüntü, felaket ve sefalete duçar kılan yegane gücün dehr olduğunu kabul etmişlerdir. </span></span></p><p><span style="font-family: 'Times New Roman'"><span style="font-size: 18px"></span></span></p><p><span style="font-family: 'Times New Roman'"><span style="font-size: 18px">Antere’nin meşhur bir sözü “Bizim hoşumuza giden eski veya yeni hiçbir yaşantı var mı ki, zaman onu çürütmüş olmasın.” </span></span></p><p><span style="font-family: 'Times New Roman'"><span style="font-size: 18px"></span></span></p><p><span style="font-family: 'Times New Roman'"><span style="font-size: 18px"></span></span></p><p><span style="font-family: 'Times New Roman'"><span style="font-size: 18px"></span></span></p><p><span style="font-family: 'Times New Roman'"><span style="font-size: 18px">Risale-i Nur’da “dehr” kelimesinden türetilen “Dehriyyun” kelimesi toplam 3 yerde geçmektedir. Bunlar; </span></span></p><p><span style="font-family: 'Times New Roman'"><span style="font-size: 18px">1.İşte diyanet silsilesine itaat etmeyen silsile-i felsefe ki, bir şecere-i zakkum suretini alıp, şirk ve dalalet zulümatını etrafına dağıtır. Hatta kuvve-i akliye dalında; Dehriyyun, Maddiyyûn, Tabiiyyûn meyvelerini, beşer aklının eline vermiş. (Sözler, sayfa 538)</span></span></p><p><span style="font-family: 'Times New Roman'"><span style="font-size: 18px">2.Kuvve-i akliye dalında, alem-i insaniyetin dimağına Dehriyyun, Maddiyyun, Tabiiyyun gibi meyveleri vermiş; beşerin beynini bin parça etmiştir. (Sözler, sayfa 541)</span></span></p><p><span style="font-family: 'Times New Roman'"><span style="font-size: 18px">3.Kuvve-i akliyeden dehriyyun, maddiyyun, felasife çıkmışlardır ki... (Mesnevi-i Nuriye, sayfa 200)</span></span></p><p><span style="font-family: 'Times New Roman'"><span style="font-size: 18px"></span></span></p><p><span style="font-family: 'Times New Roman'"><span style="font-size: 18px"></span></span></p><p><span style="font-family: 'Times New Roman'"><span style="font-size: 18px">Risale-i Nur’da “dehr” kelimesi ise toplam 7 defa zikredilmiştir. Bunlar; </span></span></p><p><span style="font-family: 'Times New Roman'"><span style="font-size: 18px">1....aynen öyle de, dehrî ve dünya hayatı cihetiyle yine meyveleri ahiret pazarına gönderilen bir muntazam ağaçtır. (Asa-yı Musa, sayfa 35) Aynı ibare Şualar ve Tarihçe-i Hayatı kitabında da geçmektedir. </span></span></p><p><span style="font-family: 'Times New Roman'"><span style="font-size: 18px">2....hem senevî, hem asrî, hem dehrî, kudretin mu’cizatını ve rahmetin hedâyâsını hatırlatır. (Sözler, sayfa 42)</span></span></p><p><span style="font-family: 'Times New Roman'"><span style="font-size: 18px">3.Sutûr-u hâdisât-ı dehrdir âsâr-ı nâ ma’dud. (Şualar, sayfa 164)</span></span></p><p><span style="font-family: 'Times New Roman'"><span style="font-size: 18px">4.Acaba şu zaman ve dehrin şikayetindeki, hattâ büyük zâtlar ve evliyalar dahi felekten ve zamandan şikayet ediyorlar. (Kastamonu Lahikası, sayfa 220)</span></span></p><p><span style="font-family: 'Times New Roman'"><span style="font-size: 18px">5.1335 senesi Eylülünde, dehrin hâdisatının verdiği yeis ile şiddetle muzdarib idim. (Tarihçe-i Hayatı, sayfa 129)</span></span></p></blockquote><p></p>
[QUOTE="kenz-i mahfi, post: 601734, member: 1024011"] [FONT=Times New Roman][SIZE=5]"Dehr” kelimesi hadis-i şeriflerde geçmektedir. Bunlara misal olarak; “Cahiliye dönemi insanları bizi gece ve gündüzden başkası helâk etmiyor. Bizi helâk eden, öldüren ve bize hayat veren odur, diyorlar ve Dehre sövüyorlardı. Yüce Allah’da şöyle buyurdu; “Ademoğlu Dehre söverek bana eziyet ediyor. Halbuki Dehr Benim, iş Benim elimdedir. Geceyi ve gündüzü Ben evirip çeviriyorum. (Taberi, İbni Kseir, Müslim, Buhari, Ebu Davut, Müsned) “Dehre sövmeyiniz, çünkü Allah Dehrin kendisidir” (Buhari, Müslim) Hadis-i şeriflerde geçen “Dehr benim” ve “Allah Dehrin kendisidir” ibareleri için İbni Hazm Dehr’in Esmaü’l-Hüsna’dan olduğunu ve İbni Arabi de Dehr’in Allah’ın isimlerinden birisi olduğunu söylemelerine rağmen bu görüş pek iltifat görmemiştir. Halbuki Cenab-ı Hakkın kendisi için seçtiği birincil tekil ifadenin ilki “Allah” ise ikincisi de “Dehr”dir. Casiye Suresi’nin 24.ayetinde geçen “Onlar derler ki ölürüz ve yaşarız, bizi ancak Dehr helâk eder” ifadesine iki ayet sonra “Allah sizi diriltiyor, sonra öldürüyor, sonra kıyamet günü sizi toplayacak” şeklinde cevap verilmiştir. Kur’an-ı Kerim’de “dehr” kelimesinin geçtiği İnsan Suresi’nin diğer adı Dehr Suresi’dir. Yukarıda bahsedildiği gibi “Dehr” kelimesinin Esmaü’l-Hüsna’dan olduğunu kabul edenler olmuştur. Dehr kelimesi Rağıb’ın beyanına göre “alemin vücudunun başlangıcından (ibtida) son bulmasına (inkıraz) kadar olan müddetin veya sürenin ismine” denir. Elmalılı Hamdi Yazır’ın verdiği bilgilere göre Dehr, zamandan daha geniştir. Zaman geçmiş, şimdi ve gelecek kısımlarına ayrılır. Dehr ise zaman-ı küll anlamında bütün sürece verilen isimdir. Müşriklerin “biz ölürüz ve yaşarız, bizi ancak dehr helak eder” sözüyle insanı yok oluşa sürükleyen tek faktörün dehr olduğunu, dehrin insan bedenini yıpratması ve böylece biyolojik hayatın son bulması olduğu ifade edilmiştir. Arap müşriklerinin yaşam, ölüm ve ölümden sonraki hayat hakkında inkarcı düşünceleri ayetlerde beyan edilmiştir. Müşrik Araplardan bir kısmı, yaratıcının varlığını ve ölüm sonrası hayatı inkar ettikleri, bir kısmının ise Allah’ın varlığını ve ilk yaratılışı kabul etmekle birlikte, ahiretteki dirilişe inanmamışlardır. Bu fikirde olanlara “Muattıla” denilmiştir. Müşriklerden Allah’ı ve ahireti inkar edenler, varlık alemine çıkarıp yaşatan gücün tabiat olduğunu, yok oluşa sürükleyen sebebin ise dehr olduğunu kabul etmişlerdir. Dehriyyun fikri daha çok bedevi Araplarda kabul görmüştür. Cahiliye dönemi Arapları herhangi bir musibet ve bela ile karşılaştıkları zaman bunun sebebinin dehr olduğunu düşünerek dehre sövmektedirler. Cahiliye Araplarından birisi bir şiirinde bu hususu “dehrin musibetleri bana göremediğim bir yerden okunu fırlattı” şeklinde beyan etmiştir. Bunun için “dehr” kelimesine “musibet ve bela” manası da yüklenmiştir. Cahiliye Arapları arasında dehrin yıkıcı ve yok edinci gücü kabul edilmiştir. Her şeyi mahveden, insanı hayatı boyunca her türlü acı, üzüntü, felaket ve sefalete duçar kılan yegane gücün dehr olduğunu kabul etmişlerdir. Antere’nin meşhur bir sözü “Bizim hoşumuza giden eski veya yeni hiçbir yaşantı var mı ki, zaman onu çürütmüş olmasın.” Risale-i Nur’da “dehr” kelimesinden türetilen “Dehriyyun” kelimesi toplam 3 yerde geçmektedir. Bunlar; 1.İşte diyanet silsilesine itaat etmeyen silsile-i felsefe ki, bir şecere-i zakkum suretini alıp, şirk ve dalalet zulümatını etrafına dağıtır. Hatta kuvve-i akliye dalında; Dehriyyun, Maddiyyûn, Tabiiyyûn meyvelerini, beşer aklının eline vermiş. (Sözler, sayfa 538) 2.Kuvve-i akliye dalında, alem-i insaniyetin dimağına Dehriyyun, Maddiyyun, Tabiiyyun gibi meyveleri vermiş; beşerin beynini bin parça etmiştir. (Sözler, sayfa 541) 3.Kuvve-i akliyeden dehriyyun, maddiyyun, felasife çıkmışlardır ki... (Mesnevi-i Nuriye, sayfa 200) Risale-i Nur’da “dehr” kelimesi ise toplam 7 defa zikredilmiştir. Bunlar; 1....aynen öyle de, dehrî ve dünya hayatı cihetiyle yine meyveleri ahiret pazarına gönderilen bir muntazam ağaçtır. (Asa-yı Musa, sayfa 35) Aynı ibare Şualar ve Tarihçe-i Hayatı kitabında da geçmektedir. 2....hem senevî, hem asrî, hem dehrî, kudretin mu’cizatını ve rahmetin hedâyâsını hatırlatır. (Sözler, sayfa 42) 3.Sutûr-u hâdisât-ı dehrdir âsâr-ı nâ ma’dud. (Şualar, sayfa 164) 4.Acaba şu zaman ve dehrin şikayetindeki, hattâ büyük zâtlar ve evliyalar dahi felekten ve zamandan şikayet ediyorlar. (Kastamonu Lahikası, sayfa 220) 5.1335 senesi Eylülünde, dehrin hâdisatının verdiği yeis ile şiddetle muzdarib idim. (Tarihçe-i Hayatı, sayfa 129)[/SIZE][/FONT] [/QUOTE]
Adı
İnsan doğrulaması
Peygamber Efendimiz a.s.v.'ın kabri nerededir? (Sadece şehir adını küçük harfler ile giriniz)
Cevap yaz
Forumlar
Risale Analiz ve Çalışmalar
Lahika Analizi
Kelime Analizi
Kelime Analizi 192: Dehr, Dehriyyûn
Bu site çerezler kullanır. Bu siteyi kullanmaya devam ederek çerez kullanımımızı kabul etmiş olursunuz.
Accept
Daha fazla bilgi edin.…
Üst