kenz-i mahfi
Sorumlu
KOZMOĞRAFYA (Yunanca) (قوزموغرافيا)
Astronominin bir dalıdır. Astronominin en başlı olaylarını ve bir bütün olarak evrenin düzenini inceler. Evrenin düzeni ve genel tasviri konusunda bilgi sahibi olabilmek için insanlar çok eskilerden beri çalışmışlardır. İnsanlar gündüzün güneşli olan gökyüzünü geceleyin ay ve yıldızların kapladığını görüyorlardı. Öte yandan bulutların belirip kaybolması, yağmur, şimşek ve gök gürültüsü, akan yıldızlar, ay ve güneş tutulmaları, kuyruklu yıldızlar sebebi bilinemeyen olaylar arasında idi.
Kozmoğrafya kelimesi Yunanca olup "kosmos" (evren, kainat, acun, dünya, bütün gökler) ve "grafo" (yazmak) kelimesinin birleşiminden meydana gelmiştir.
Kozmoğrafya ile ilgilenen bilim dalına "kozmoloji" denilmiştir. Burada "loji" eki Yunanca "logos" (bilim, bilgi, kelam) kelimesinden gelmektedir. Yunanca olan bu eki dilimizde pek çok yerde kullanmaktayız.
Bu ilim genellikle yıldızların yerlerinden ve hareketlerinden bahsetmektedir. Gök biliminin, matematik ve fiziğin yalnız temel kavramlarından faydalanarak en belli başlı olaylarını ele alan bilim dalıdır. Arapça'da "felekiyyât" veya "ilm-i hey'et" kelimesiyle ifade edilmektedir.
"Felek" فلك kelimesi Arapça'da "gök cismi, yıldız, yörünge" demektir. Astronomi ve astroloji için "ilm-i felek" tabiri kullanılmaktadır.
Bunun yanında "felek" فلك kelimesi "gök, gökyüzü sema, dünya alem, talih, baht, şans, askeri mızıkada zilli bir müzik aleti" manalarına da gelmektedir. Dilimizde en çok "dünya" ve "baht, talih" yani "kader ve kısmet" manasında kullanmaktayız. Nadiren de olsa yıldızlar için de kullanılmaktadır. Felek kelimesiyle ilgili deyim ve atasözlerimiz vardır:
Feleğe küsmek (deyim)
Feleği şaşmak (deyim)
Feleğin çemberinden geçmek (deyim)
Feleğin sillesini yemek (deyim)
Feleğini şaşırmak (deyim)
Felek yâr olursa (deyim)
Felekten bir gün çalmak (deyim)
Felekten kâm almak (deyim)
Felek kimine kavun yedirir, kimine kelek (atasözü)
"Astronomi" Yunanca bir kelime olup "Astra" (yıldız) ve "nomos" (kanun, nizam, düzen" kelimelerinin birleşmesiyle meydana gelmiştir. Dolayısıyla "yıldızların düzeni" veya "yıldızların yasası" gibi anlamlara gelmekle bizim dilimizde gökbilimi olarak adlandırılmaktadır.
Bu bilim dalı gök cisimlerini kökenleri, fiziksel ve kimyasal özellikleriyle açıklamaya çalışmaktadır. Dünya atmosferinin dışında gerçekleşen yıldızlar, gezegenler, kuyruklu yıldızlar, kutup ışıkları, galaksiler gibi gözle görülebilen tüm hadiseleri inceleyen bilim dalıdır. Atmosfer kelimesi de Yunanca olup "atmos" (nefes) ve "sfera" (dünya) kelimelerinin birleşmesiyle meydana gelmiştir.
Antik çağda insanlar yalnızca çıplak gözle görülebilen gök cisimlerini gözlemlemişler ve bunların hareketleri hakkında bilgi sahibi olmuşlardır. Günümüzde artık şehir ışıklarından dolayı çıplak gözle gözlem yapabilmek zorlaşmıştır. Eski zamandaki insanların dizmiş oldukları megalitlerin astronomik gözlem yapmak amacıyla kullanıldıkları tahmin edilmektedir. Çin, Hint, Sümer, Kalde, Mısır, Toltek, Zapotek ve Maya uygarlıkları astronomide ilerlemişlerdir. Maya'lar teleskop olmadığı halde Venüs gezegeninin hareketlerini ve tutulmalarını tam olarak keşfetmişlerdir. Yunanlılar ise yıldızları parlaklık yani kadir derecesine göre sınıflandırmışlardır. Ortaçağda astronomi bilgilerinin İslam alimleri tarafından geliştirildiği ve bu bilgilerin Batıya aktarıldığı bilinmektedir. Astronomide ilerlemiş olan İslam alimlerinden bazıları şunlardır: "Fergani, Kindi, Battani, Hasib el-Mısri, Harezmi, Ebubekir er-Razi, Farabi, Khujandi, Ömer Hayyam, Biruni, Tusi, Gıyaseddin Cemşit, Uluğ Bey ve Ali Kuşçu"dur. Bunlar arasında matematik, fizik ve astronomiye büyük katkıları olan alimler mevcuttur.
Kozmoğrafya kelimesinin Ebced Değeri: 1451'dir.
Astronominin bir dalıdır. Astronominin en başlı olaylarını ve bir bütün olarak evrenin düzenini inceler. Evrenin düzeni ve genel tasviri konusunda bilgi sahibi olabilmek için insanlar çok eskilerden beri çalışmışlardır. İnsanlar gündüzün güneşli olan gökyüzünü geceleyin ay ve yıldızların kapladığını görüyorlardı. Öte yandan bulutların belirip kaybolması, yağmur, şimşek ve gök gürültüsü, akan yıldızlar, ay ve güneş tutulmaları, kuyruklu yıldızlar sebebi bilinemeyen olaylar arasında idi.
Kozmoğrafya kelimesi Yunanca olup "kosmos" (evren, kainat, acun, dünya, bütün gökler) ve "grafo" (yazmak) kelimesinin birleşiminden meydana gelmiştir.
Kozmoğrafya ile ilgilenen bilim dalına "kozmoloji" denilmiştir. Burada "loji" eki Yunanca "logos" (bilim, bilgi, kelam) kelimesinden gelmektedir. Yunanca olan bu eki dilimizde pek çok yerde kullanmaktayız.
Bu ilim genellikle yıldızların yerlerinden ve hareketlerinden bahsetmektedir. Gök biliminin, matematik ve fiziğin yalnız temel kavramlarından faydalanarak en belli başlı olaylarını ele alan bilim dalıdır. Arapça'da "felekiyyât" veya "ilm-i hey'et" kelimesiyle ifade edilmektedir.
"Felek" فلك kelimesi Arapça'da "gök cismi, yıldız, yörünge" demektir. Astronomi ve astroloji için "ilm-i felek" tabiri kullanılmaktadır.
Bunun yanında "felek" فلك kelimesi "gök, gökyüzü sema, dünya alem, talih, baht, şans, askeri mızıkada zilli bir müzik aleti" manalarına da gelmektedir. Dilimizde en çok "dünya" ve "baht, talih" yani "kader ve kısmet" manasında kullanmaktayız. Nadiren de olsa yıldızlar için de kullanılmaktadır. Felek kelimesiyle ilgili deyim ve atasözlerimiz vardır:
Feleğe küsmek (deyim)
Feleği şaşmak (deyim)
Feleğin çemberinden geçmek (deyim)
Feleğin sillesini yemek (deyim)
Feleğini şaşırmak (deyim)
Felek yâr olursa (deyim)
Felekten bir gün çalmak (deyim)
Felekten kâm almak (deyim)
Felek kimine kavun yedirir, kimine kelek (atasözü)
"Astronomi" Yunanca bir kelime olup "Astra" (yıldız) ve "nomos" (kanun, nizam, düzen" kelimelerinin birleşmesiyle meydana gelmiştir. Dolayısıyla "yıldızların düzeni" veya "yıldızların yasası" gibi anlamlara gelmekle bizim dilimizde gökbilimi olarak adlandırılmaktadır.
Bu bilim dalı gök cisimlerini kökenleri, fiziksel ve kimyasal özellikleriyle açıklamaya çalışmaktadır. Dünya atmosferinin dışında gerçekleşen yıldızlar, gezegenler, kuyruklu yıldızlar, kutup ışıkları, galaksiler gibi gözle görülebilen tüm hadiseleri inceleyen bilim dalıdır. Atmosfer kelimesi de Yunanca olup "atmos" (nefes) ve "sfera" (dünya) kelimelerinin birleşmesiyle meydana gelmiştir.
Antik çağda insanlar yalnızca çıplak gözle görülebilen gök cisimlerini gözlemlemişler ve bunların hareketleri hakkında bilgi sahibi olmuşlardır. Günümüzde artık şehir ışıklarından dolayı çıplak gözle gözlem yapabilmek zorlaşmıştır. Eski zamandaki insanların dizmiş oldukları megalitlerin astronomik gözlem yapmak amacıyla kullanıldıkları tahmin edilmektedir. Çin, Hint, Sümer, Kalde, Mısır, Toltek, Zapotek ve Maya uygarlıkları astronomide ilerlemişlerdir. Maya'lar teleskop olmadığı halde Venüs gezegeninin hareketlerini ve tutulmalarını tam olarak keşfetmişlerdir. Yunanlılar ise yıldızları parlaklık yani kadir derecesine göre sınıflandırmışlardır. Ortaçağda astronomi bilgilerinin İslam alimleri tarafından geliştirildiği ve bu bilgilerin Batıya aktarıldığı bilinmektedir. Astronomide ilerlemiş olan İslam alimlerinden bazıları şunlardır: "Fergani, Kindi, Battani, Hasib el-Mısri, Harezmi, Ebubekir er-Razi, Farabi, Khujandi, Ömer Hayyam, Biruni, Tusi, Gıyaseddin Cemşit, Uluğ Bey ve Ali Kuşçu"dur. Bunlar arasında matematik, fizik ve astronomiye büyük katkıları olan alimler mevcuttur.
Kozmoğrafya kelimesinin Ebced Değeri: 1451'dir.