Kırık Mızrap'tan...

elfaz

Well-known member
Dertli Sîneler

Sîneler dertli, rûhlar sıkılmışsa kederden,
Gözler buğulu, gamla inliyorsa geceler;
Hele “diriliş” emri de gelmişse kaderden,
Her taraf canlanır, her şey “bahar”ı heceler.

Bak artık şahlanıyor bir bir dünkü garibân,
Yüreklerindeki kor ocaklardakine denk;
Ölesiye koşuyorlar bu yolda her zamân,
Koşacaklar hep ışığa ulaşıncaya dek...

Ufukta apaçık nûr, karanlıklarda hummâ,
Uçuşuyor yarasalar şaşkın ve elemli;
Gözsüzleri ürperten yepyeni bir muammâ,
Hicranlı rûhların şafağı olduğu belli...

Yılları gam üstüne gam geçenlere bayram!
Sarsılıyor eski meyhane tâ temelinden;
Geleceğe ta’zim gelenlere binler selâm!
Dönüyor şanlı akıncı artık seferinden...
 

elfaz

Well-known member
Kalk Yiğitim

Kalk ey yiğit uykudan!.‎
Kalk ki bağrımda nâlân..‎
Sensiz geçen günlerde,‎
Hülyalarım dünlerde,‎
Hep mahzûn ve kederli,‎
Bizleri terk edeli.‎

Yiğidim görün artık!‎
Görün ki çok bunaldık.‎
Canlarımız gırtlakta,‎
Son kelime dudakta;‎
Gülümse milletine!‎
Susadık himmetine...‎

Kalmadı hiç gücümüz;‎
Bizler bir sürü öksüz,‎
Hep itilip kakıldık,‎
Dört bir yana atıldık;‎
Hicran üstüne hicran,‎
Dahasına yok derman...‎

Her gece hayaldesin,‎
Sözlerde, dillerdesin,‎
Bir ömür boyu böyle..‎
Gel artık bir şey söyle!.‎
Ne olur acı bize!..‎
Yıkılıp geldik dize...
 

memluk

Hatim Sorumlusu
ESKİ GÜNLER

Hep eski yamaçlarda yeni güller,
Arayıp durmuştun bir ömür boyu..
Çiçeklerde geçmiş günlerin bûyu,
Geçmişten renkleri, geçmişten suyu,
Bekledin gelir diye mavi dünler...
Mecnûn gibi hep bir âhû peşinde,
Çölden çöle koştun tâ doğuşundan,
Çıkmadı asla hayâlinden cânân;
Hayatın bir nişan, ölümün bin şan,
Varları atıp yoku seçişinde...
Sessizdi rûhun derinliklerinde,
Hayâlindeki o mavi dünyâlar,
Ümîtle tebessüm eden verâlar,
İdealini haykıran sadâlar,
Ne ra’şeler vardı akislerinde..!
Sen coşkun, mevsim de tam müsaitti,
Çiçek koklamak için her bucakta..
Ve ak horoz ötüyordu şafakta,
Yankılandı nağmesi her dudakta,
Gökler bu armoniye müşâhitti...
Bilmedin hayatta baharı -güzü,
Zevk u safâ bir yanda, sen bir yanda,
Herkes serâzâd olduğu zamanda,
Âdetâ esir yaşadın cihânda,
Gece gibi geçirmiştin gündüzü...
 

elfaz

Well-known member
AŞILMAZ

Âh edip ağlamadan,
Sîneler dağlamadan,
Su gibi çağlamadan,
Koca dağlar aşılmaz!

Cânı cânânı vermeden,
Fakr ile fahre ermeden,
Yokluğa kanat germeden,
Ne mümkün, yollar aşılmaz!

Rûhunda aşk u şevk, sînende iman,
Elinde Kur'ân, tam tekmil heyecan,
Ve bin bir ızdırap, bin bir hafakan,
İçini sarmadan çöller aşılmaz!

Doğru görüp gönül gözün açmadan,
Pervaz edip dost eline uçmadan,
Benliğine kor, kıvılcım saçmadan,
Yolu kesen o "dragon"lar aşılmaz!

Ölüp ölüp dirilmeden,
Her gün bin kez gerilmeden,
Canda öze erilmeden,
Hasretli anlar aşılmaz!

Sîne kebap olmadan,
Vakit-mîat dolmadan,
Sen, senden kurtulmadan
Asla zanlar aşılmaz!

Yolcu buruk baş gerek,
Gözde dâim yaş gerek,
Huy biraz yavaş gerek,
Yoksa yollar aşılmaz!
 
Üst