kISSADAN hİSse..

pendüender

Well-known member
Abbasi’lerin ünlü halifesi Harun Reşid zamanında yaşamış olan Behlül Dana (VIII. yüzyıl) dönemin evliyasındandı. Zaman zaman aklından zoru olan kimselere has tavırlar takınır, herkes de bundan dolayı kendisini deli sanırdı. Ama bunu maksatlı yapardı. Behlül Dana hazretleri daima Harun Rediş’in yakınında bulunur, çeşitli sebepler hasıl ederek onu uyarırdı. Bir gün Behlül Dana hazretleri, üstü başı toz toprak içinde uzun bir yolculuktan gelmiş olmanın belirtileri ile Harun Reşid’in huzuruna çıktı. Harun Reşid sordu:

- Bu ne hal Behlül, nereden geliyorsun?

- Cehennemden geliyorum ey hükümdar.


- Ne işin vardı cehennemde?

- Ateş lazım oldu da ateş almaya gittim.

- Peki, getirdin mi bari?

- Hayır efendim getiremedim. Cehennemin bekçileriyle görüştüm, onlar “Sanıldığı gibi burada ateş bulunmaz, ateşi herkes dünyadan kendisi getirir” dediler.
 

pendüender

Well-known member
Gizli Bir Şey Yok...

Ebu Said Harrâz k.s. anlatıyor:
Bir gün Mescid-i Haram’a girdim. Orada üzerinde iki hırka bulunan fakir bir kimse gördüm. İnsanlardan bir şeyler istiyordu. Kendi kendime ‘bunun gibileri insanlara yük oluyor’ dedim. O zat bana baktı ve şu ayet-i kerimeyi okudu:
– “Şunu bilin ki, Allah içinizden geçeni hakkıyla bilir. Onun için Allah’a karşı gelmekten sakının!” (Bakara, 235)
Sonra gönlümden böyle geçirdiğim için pişman oldum ve içimden tövbe ettim. Bunun üzerine o zat:
– “O, kullarının tövbesini kabul eden, kötülükleri bağışlayan ve yaptıklarınızı bilendir.” (Şura, 25) ayet-i kerimesini okudu ve gözden kayboldu.”​

Ravzu'r Riyah
 
Üst