KISSADAN HİSSE

SaYa

Well-known member
Kıssadan hisse!

Eski zamanlarda bir kral, saraya gelen yolun üzerine kocaman bir kaya koydurmuş, kendisi de pencereye oturmuştu. Bakalım neler olacaktı?.

Ülkenin en zengin tüccarları, en güçlü kervancıları, saray görevlileri birer birer geldiler, sabahtan öğlene kadar. Hepsi kayanın etrafından dolaşıp saraya girdiler.
Pek çoğu kralı yüksek sesle eleştirdi.
Halkından bu kadar vergi alıyor, ama yolları temiz tutamıyordu.
Sonunda bir köylü çıkageldi. Saraya meyve ve sebze getiriyordu. Sırtındaki küfeyi yere indirdi, iki eli ile kayaya sarıldı ve ıkına sıkına itmeye başladı. Sonunda kan ter içinde kaldı ama, kayayı da yolun kenarına çekti.

Tam küfesini yeniden sırtına almak üzere yere eğildi ki, kayanın eski yerinde bir kesenin durduğunu gördü. Açtı... Kese altın doluydu. Bir de kralın notu vardı içinde :
Altınlar kayayı yoldan çeken kişiye aittir" diyordu kral.
Köylü, bugün dahi pek çoğumuzun farkında olmadığı bir ders almıştı.

"Her engel,yaşam koşullarınızı daha iyileştirecek bir fırsattır..."

ALINTI
 

Yaakarii

Member
Kıssa benimde aklıma şu kısa dersi hatırlattı :)

İşte "sünnetullah" tabir edilen, kâinatta cereyan eden bu sırlı uzun düsturdandır ki, işsiz, tembel, istirahatle yaşayan ve rahat döşeğinde uzananlar, ekseriyetle, sa'y eden, çalışanlardan daha ziyade zahmet ve sıkıntı çeker. Çünkü, daima işsizler ömründen şikâyet eder, eğlence ile çabuk geçmesini ister. Sa'y eden ve çalışan ise şâkirdir, hamd eder, ömrünün geçmesini istemez. ? küllî düsturdur. Hem o sırladır ki, "Rahat zahmette, zahmet rahattadır" cümlesi darbımesel olmuştur.
 

SaYa

Well-known member
KERPİCİN ETKİSİ

Birbirine kırılan iki arkadaştan biri, uzun bir aradan sonra diğerinin kapısını çalar.

- Kim o? diye seslenir içerideki.

- Benim, der kapıyı çalan.

- Burada ikimize birlikte yer yok, diye cevap verir öbürü. Aradan uzunca bir zaman geçer. Yeni bir umutla tekrar çalar sevdiği arkadaşının kapısını.

- Kim o? diye sorar yine içerideki.

- SEN’İM, der bu defa ve kapı ardına kadar açılır. Hz. Mevlâna da:

“Birisinin kalbinde taht kurmak, sevgisini kazanmak istiyorsanız, öylesine sevmelisiniz ki, benliğinizi bırakıp adeta o olmalısınız” diye anlatır hakiki muhabbeti.

Evet! Uzun yaşamanın sırrı gönüllerde yaşamaktır.

kıssadan hisse almak ümidiyle..
_________________________________________________

NAMAZ

Çölde kendinden geçmiş bi halde dolaşan mecnun farkında olmadan namaz kılan birisinin önünden geçer. Namaz kılan adam namazını bitirince büyük bir hınç ile mecnunun yanına gider ve bağırmaya başlar

''Ey cahil ben namaz kılıyordum neden önümden geçtin ?''
mecnun bu soru üzerine ; Görmemişim çok dalgındım der. adam dalgınlığının sebebini sorunca mecnun Allah ın bir kuluna aşık olduğunu o nedenle çevresindeki hiç bir şeye dikkat edemediğini söyler.

Adam bi süre mecnunu azarladıktan sonra mecnun bi anda çıkışır;

Ey Cahil şimdide sen beni Dinle; ''Ben Allah ın bir kuluna aşığım o kadar seviyorum ki kimseyi göremiyorum .Ya sennn Allah ın huzurunda namaz kılarken beni nasıl gördün???
_________________________________________________[size=12pt]
 

Sergerdan

Well-known member
Saya abi hepside birbirinden güzel :) Kerpicin etkisini ben atmıştım ya neyse(üç sual bir cevap diye) ;) En çok şu kapıyı çalan arkadaşa bayıldım.Allah razı olsun.
 
Üst