Kýrýk Testi
Well-known member
Konya, İç Anadolu Bölgesinin güneyinde yer alır. Güney ve güneybatı kesimleri Akdeniz bölgesine dahildir. Yüz ölçümü 38257 km2’dir. Türkiye’nin en büyük yüz ölçümüne sahip olan ilidir. Konya ilinin nüfusu, 2000 yılı genel nüfus sayımı kesin sonuçlarına göre 2.192.166 kişidir. Nüfusun 1.294.817 kişisi şehirlerde yaşarken, 897.349 kişisi bucak ve köylerde yaşamaktadır.
1071 tarihindeki Malazgirt Meydan Savaşından sonra Anadolunun büyük bir kısmı ile beraber Konya da Selçuklular tarafından fethedildi. Anadolu Selçuklu Sultanı Süleyman Şah 1076 tarihinde Konya’yı başşehir yaptı.1080 tarihinde başkent İznik’e nakledildi. Birinci Kılıç Aslan 1097 tarihinde başşehri tekrar Konya’ya taşıdı. Bu tarihten 1277 tarihine kadar aralıksız olarak Anadolu Selçuklularının başşehri oldu.
Konya 12. yüzyılın ilk yarısında Sultan Alaeddin Keykubat (1219/1236) devri ve sonrasında, dünyanın ilim ve sanat merkezi özelliğini kazanmıştı. İslâm dünyasının her tarafından gelen bilim ve sanat adamları Konya’da toplanmışlardı. Bahaeddin Veled, Muhyiddin Arabi ve Mevlana Celâleddin Rumî, Sadreddin Konevî, Şems-i Tebrizî, Kadı Burhaneddin ve Kadı Siraceddin gibi mutasavvıf ve mütefekkirler kıymetli eserlerini Konya’da hazırlayarak, dünyaya ışık tutmuşlardır.
Konya Osmanlı Devleti zamanında şöhret ve itibarını devam ettirdi. Fatih Sultan Mehmed’in Karamaoğulları Beyliğini ortadan kaldırdığı 1465 yılına kadar Osmanlı-Karaman mücadelelerine sahne oldu. Ancak Fatih Sultan Mehmet, 1470 yılında 4. Eyalet olarak Karaman Eyaletini, merkezi Konya şehri olmak üzere kurdu.
Konya, Risale-i Nur’un pek çok yerinde zikredilir. Konya’lı olan Zübeyir Gündüzalp’in ismiyle birlikte anılırken, özellikle bu şehirde yaşayıp da Risale-i Nur’u benimseyen, takdir eden ve Nur hizmetinde bulunan âlimler vesilebiyle Üstad Bediüzzaman tarafından övgü dolu ifadelerle yâd edilir.
Üstad Bediüzzaman “Çok mübarek tefsirin çok muhterem ve kıymettar sahibi olan Hoca Vehbi Efendi” başta olmak üzere, Risale-i Nur’u takdir edip alâkadarlık gösteren bütün Konya ve civarı âlimlerini, bütün kazançlarıma ve dualarıma ortak ettiğini söyler ve has kardeşleri dairesi içinde isimlerini bildiği zâtları, isimleriyle birlikte dualarına kattığını ifade eder.
1071 tarihindeki Malazgirt Meydan Savaşından sonra Anadolunun büyük bir kısmı ile beraber Konya da Selçuklular tarafından fethedildi. Anadolu Selçuklu Sultanı Süleyman Şah 1076 tarihinde Konya’yı başşehir yaptı.1080 tarihinde başkent İznik’e nakledildi. Birinci Kılıç Aslan 1097 tarihinde başşehri tekrar Konya’ya taşıdı. Bu tarihten 1277 tarihine kadar aralıksız olarak Anadolu Selçuklularının başşehri oldu.
Konya 12. yüzyılın ilk yarısında Sultan Alaeddin Keykubat (1219/1236) devri ve sonrasında, dünyanın ilim ve sanat merkezi özelliğini kazanmıştı. İslâm dünyasının her tarafından gelen bilim ve sanat adamları Konya’da toplanmışlardı. Bahaeddin Veled, Muhyiddin Arabi ve Mevlana Celâleddin Rumî, Sadreddin Konevî, Şems-i Tebrizî, Kadı Burhaneddin ve Kadı Siraceddin gibi mutasavvıf ve mütefekkirler kıymetli eserlerini Konya’da hazırlayarak, dünyaya ışık tutmuşlardır.
Konya Osmanlı Devleti zamanında şöhret ve itibarını devam ettirdi. Fatih Sultan Mehmed’in Karamaoğulları Beyliğini ortadan kaldırdığı 1465 yılına kadar Osmanlı-Karaman mücadelelerine sahne oldu. Ancak Fatih Sultan Mehmet, 1470 yılında 4. Eyalet olarak Karaman Eyaletini, merkezi Konya şehri olmak üzere kurdu.
Konya, Risale-i Nur’un pek çok yerinde zikredilir. Konya’lı olan Zübeyir Gündüzalp’in ismiyle birlikte anılırken, özellikle bu şehirde yaşayıp da Risale-i Nur’u benimseyen, takdir eden ve Nur hizmetinde bulunan âlimler vesilebiyle Üstad Bediüzzaman tarafından övgü dolu ifadelerle yâd edilir.
Üstad Bediüzzaman “Çok mübarek tefsirin çok muhterem ve kıymettar sahibi olan Hoca Vehbi Efendi” başta olmak üzere, Risale-i Nur’u takdir edip alâkadarlık gösteren bütün Konya ve civarı âlimlerini, bütün kazançlarıma ve dualarıma ortak ettiğini söyler ve has kardeşleri dairesi içinde isimlerini bildiği zâtları, isimleriyle birlikte dualarına kattığını ifade eder.