Ustadımız Bediüzzaman r.a. hazretleri tesettür risalesinde kadının kocasına karşı sorumlulukları arasında sadakati ifade ediyor. Ve ayrıca Resulu zişan a.s.v efendimiz bizi aldatan bizden değildir demekte.Ve ayeti kerimede Allahu teala buyuruyor ki:
5. Bugün size temiz ve iyi şeyler helâl kılındı. Ehl-i kitabın kestikleri ve diğer yiyecekleri size helâldir. Sizin yiyecekleriniz de onlara helâldir. Namuslu, zinaya girmemiş ve gizli dostlar edinmemiş insanlar halinde yaşamanız şartıyla, müminlerden hür ve iffetli kadınlarla, sizden önceki Ehl-i kitaptan hür ve iffetli kadınlar da, mehirlerini verip nikâhladığınızda size helâldir. Kim imanı inkâr ederse bütün yaptığı işler boşa gider ve o, âhirette de ziyana uğrayanlardan olur. Maide Süresi [2,236; 4,24-25]
Ehl-i kitabın besmele çekerek kestikleri temiz hayvanın eti helâldir. Ehl-i kitabın namuslu kadınları da müslüman erkekle evlenebilir. Âyetin sonu müslümanı uyarmaktadır.
Eğer aldatmakta ki maksadınız zina ise ki buna ancak aldatma denilebilinir, bir erkeğin bunu bilmesi ve o şekilde evlenmesi gerekir ki ayeti kerime bunu emrediyor.. Ancak evlendikten sonra bunu itiraf etmek belki evliliğini bitirebilir. Tevbe istiğfar ederek taki bu günahından aff olduğundan emin olana kadar iffetini ve sadakatini daim etmelidir.. Ayrıca şunu da söylemek gerekirse bu duruma fetva verilecek bir husus bulunmayabilir, kendi içini rahatlatmak için fetva aramak yerine sadakatini daim iffetini muhafaza ve günahının affına gayret etmesi onun hayrına olacaktır.