[FONT=verdana,sans-serif] [FONT=verdana,sans-serif]Kur'an şifadırhttp://www.haber7.com/yazarlar.php?aID=709
[/FONT][/FONT][FONT=verdana,sans-serif] İlk duyduğumda bu ayet-i kerime bende; bedene ait rahatsızlıklara yönelik şifa ayetlerini hatırlattı. Bilirsiniz ya, bir yerimizde bir hastalık olduğunda tıbbî yollarla tedavinin yanısıra, diğer taraftan da Kur'an-ı Kerîm’den medet umarak bazı ayetleri şifa niyetine okumak gibi...[/FONT]
[FONT=verdana,sans-serif] Yanlış bir metod değil. Aksine, Cenâb-ı Mevlâ'nın “Şâfî” sıfatına müracaat ile, O'ndan şifa dilemek çok insanî ve İslâmî bir davranıştır. Keza, doktorumuzun verdiği ilaçları kullanmak suretiyle, bir nevi fiilî duamızı yaparken, şifayı verecek olandan şifa talebimiz de kavlî bir duadır. Ne var ki; Kur'an'ın şifa olmasının, sadece bedenî marazlarla alakalı olmadığını, böyle bir anlayışın sınırlı bir idrak olduğunu daha sonraları fark ettim. Zira bedenî rahatsızlıklarımız, yaşadığımız bu dünya ile ve ömrümüzle sınırlı. Esas rahatsızlıklarımız; ruhî ve ebedî hayatımıza bakan yönleriyle, yaşadığımız hayattaki davranışlarımıza yansıyan, bireysel ve sosyal hastalıklarımızdır. [/FONT]
[FONT=verdana,sans-serif]“Benim adım dertli dolap [/FONT]
[FONT=verdana,sans-serif] Suyum akar yalap yalap,
Böyle emreylemiş Çalap
Derdim vardı inilerim.”
şeklinde derdini dile getiren Yunus ile, Mevlânâ'nın da;[/FONT]
[FONT=verdana,sans-serif]“Dinle neyden kim hikâyet etmede [/FONT]
[FONT=verdana,sans-serif] Ayrılıklardan şikayet etmede” [/FONT]
[FONT=verdana,sans-serif]mısralarında neyin hazin sesinin, insanın Cennetten ayrılışının, yani asıl vatanından dünyaya sürgün edilişinin derdiyle inlemesi manasında olduğu yorumları bana, Kurân-ı Kerîm'in şifa olduğu ayetini hatırlattı. [/FONT]
[FONT=verdana,sans-serif]Nitekim, Cennete layık bir surette yaratılmış olan insanın, bu dünyaya sürgününden önce bir elest bezmi var ya! İşte orada; “Elestü bi- Rabbiküm?” sualine karşılık ruhlar; “Kâlû Belâ” demek suretiyle belâ dediler, belâyı istediler ki, dünya bu manada ruhların gönderilmek üzere teşekkül ettirilmiş belâ yurdu oldu.[/FONT]
[FONT=verdana,sans-serif] Yaradılışındaki tabiatı itibarıyla insan, diğer insanların da hayatlarıyla alakadardır. Çevredeki üzüntüler ve kederler ile mükedder olduğu gibi, hemcinslerinin lezzetleriyle de mütelezziz ve mutlu olur. O halde hepimiz dertliyiz. Hele mü'min olanın, derdi başından aşkın… [/FONT]
[FONT=verdana,sans-serif] Bilhassa insanlığın; imansızlıktan gelen sıkıntıları; onlara hem dünyada, hem Ahirette Cehennem azabı yaşatırken, mü'min bir insanın merhamet duygusu, onu bütün insanlığın dertlerine çözüm aramaya yönlendiriyor.[/FONT]
[FONT=verdana,sans-serif] İşte bu manada Kur'an; bütün insanlığın dertlerine şifadır. Çünkü insanlığın barış ve huzurunun reçetesi o Allah (CC) kelâmıdır ve Kur'an, manevî tüm beşeri yaraların merhemidir.[/FONT]
[FONT=verdana,sans-serif] Tam da Rahmet ayı olan Ramazandayız. Kur'ân'a dönelim, Kur'ân'la yaşayalım, Kur'ân'ı yaşayalım.[/FONT]
[FONT=verdana,sans-serif]Herkese Hayırlı Ramazanlar... [/FONT]
[FONT=verdana,sans-serif]İlhan ÖZTİN/Haber 7[/FONT]
[/FONT][/FONT][FONT=verdana,sans-serif] İlk duyduğumda bu ayet-i kerime bende; bedene ait rahatsızlıklara yönelik şifa ayetlerini hatırlattı. Bilirsiniz ya, bir yerimizde bir hastalık olduğunda tıbbî yollarla tedavinin yanısıra, diğer taraftan da Kur'an-ı Kerîm’den medet umarak bazı ayetleri şifa niyetine okumak gibi...[/FONT]
[FONT=verdana,sans-serif] Yanlış bir metod değil. Aksine, Cenâb-ı Mevlâ'nın “Şâfî” sıfatına müracaat ile, O'ndan şifa dilemek çok insanî ve İslâmî bir davranıştır. Keza, doktorumuzun verdiği ilaçları kullanmak suretiyle, bir nevi fiilî duamızı yaparken, şifayı verecek olandan şifa talebimiz de kavlî bir duadır. Ne var ki; Kur'an'ın şifa olmasının, sadece bedenî marazlarla alakalı olmadığını, böyle bir anlayışın sınırlı bir idrak olduğunu daha sonraları fark ettim. Zira bedenî rahatsızlıklarımız, yaşadığımız bu dünya ile ve ömrümüzle sınırlı. Esas rahatsızlıklarımız; ruhî ve ebedî hayatımıza bakan yönleriyle, yaşadığımız hayattaki davranışlarımıza yansıyan, bireysel ve sosyal hastalıklarımızdır. [/FONT]
[FONT=verdana,sans-serif]“Benim adım dertli dolap [/FONT]
[FONT=verdana,sans-serif] Suyum akar yalap yalap,
Böyle emreylemiş Çalap
Derdim vardı inilerim.”
şeklinde derdini dile getiren Yunus ile, Mevlânâ'nın da;[/FONT]
[FONT=verdana,sans-serif]“Dinle neyden kim hikâyet etmede [/FONT]
[FONT=verdana,sans-serif] Ayrılıklardan şikayet etmede” [/FONT]
[FONT=verdana,sans-serif]mısralarında neyin hazin sesinin, insanın Cennetten ayrılışının, yani asıl vatanından dünyaya sürgün edilişinin derdiyle inlemesi manasında olduğu yorumları bana, Kurân-ı Kerîm'in şifa olduğu ayetini hatırlattı. [/FONT]
[FONT=verdana,sans-serif]Nitekim, Cennete layık bir surette yaratılmış olan insanın, bu dünyaya sürgününden önce bir elest bezmi var ya! İşte orada; “Elestü bi- Rabbiküm?” sualine karşılık ruhlar; “Kâlû Belâ” demek suretiyle belâ dediler, belâyı istediler ki, dünya bu manada ruhların gönderilmek üzere teşekkül ettirilmiş belâ yurdu oldu.[/FONT]
[FONT=verdana,sans-serif] Yaradılışındaki tabiatı itibarıyla insan, diğer insanların da hayatlarıyla alakadardır. Çevredeki üzüntüler ve kederler ile mükedder olduğu gibi, hemcinslerinin lezzetleriyle de mütelezziz ve mutlu olur. O halde hepimiz dertliyiz. Hele mü'min olanın, derdi başından aşkın… [/FONT]
[FONT=verdana,sans-serif] Bilhassa insanlığın; imansızlıktan gelen sıkıntıları; onlara hem dünyada, hem Ahirette Cehennem azabı yaşatırken, mü'min bir insanın merhamet duygusu, onu bütün insanlığın dertlerine çözüm aramaya yönlendiriyor.[/FONT]
[FONT=verdana,sans-serif] İşte bu manada Kur'an; bütün insanlığın dertlerine şifadır. Çünkü insanlığın barış ve huzurunun reçetesi o Allah (CC) kelâmıdır ve Kur'an, manevî tüm beşeri yaraların merhemidir.[/FONT]
[FONT=verdana,sans-serif] Tam da Rahmet ayı olan Ramazandayız. Kur'ân'a dönelim, Kur'ân'la yaşayalım, Kur'ân'ı yaşayalım.[/FONT]
[FONT=verdana,sans-serif]Herkese Hayırlı Ramazanlar... [/FONT]
[FONT=verdana,sans-serif]İlhan ÖZTİN/Haber 7[/FONT]