müdavim
Üye Sorumlusu
VAKIF
5772 - İbnu Ömer radıyallahu anhüma anlatıyor: "Hz. Ömer radıyallahu anh Hayber'de (ganimetten) bir arazi sahibi oldu. (Bunu tasadduk etmesini emreden bir rüyayı üst üste üç gün görmesi üzerine) Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm'a gelerek."
"Ey Allah'ın Resülü! Ben Hayber'de bir tarlaya sahip oldum. Şimdiye kadar yanımda böylesine değerli bir arazim hiç olmadı. Bu tarla için bana ne emir buyurursunuz?" diye sordu. Aleyhissalâtu vesselâm:
"Dilersen onun aslını (Allah için) hapset ve (gelirini) tasaddut et!" buyurdular. Bunun üzerine Hz. Ömer radıyallahu anh araziyi tasadduk etti ve aslının satılamayacağını ve satın alınamayacağını, vâris olunamayacağını, hibe edilemeyeceğini söyledi.
Râvi der ki: "Ömer bu araziyi fakirlere, akrabalara, kölelere, Allah yolunda harcamalara ve yolculara bağışladı. -Bir rivayette misafirlere de denmiştir.- Onun işlerini üzerine alanın ondan maruf üzere yemesinde veya bir dostuna yedirmesinde bir beis yoktur, yeter ki, malı kendine sermaye yapmasın."
Buhârî, Şurüt 19, Vesâya 28, İmân 33; Müslim, Vasiyyet 15, (1632); Ebu Dâvud, Vesâya 13, (2878); Tirmizî, Ahkâm 36, (1375); Nesâî, Ahbâs 1, (6, 230); İbnu Mâce, Sadakât 4, (2396).
5773 - Yahya İbnu Sa'id anlatıyor: "Abdülhamid İbnu Abdillah (İbni Abdillah) İbni Ömer İbni'I-Hattâb radıyallahu anhüm, Hz. Ömer'in sadaka (kıldığı arazinin vakfiyesini) bana istinsah ediverdi. Şöyle yazılıydı: "Rahman ve Rahim olan Allah'ın adıyla. Bu, Allah'ın kulu Ömer'in Semş (nam arazi) hakkında yazdığı (vakfiyename)dır." Burada (Râvi Yahya İbnu Sa'id) Hz. Ömer'le ilgili haberinde Nâfi'in İbnu Ömer'den naklettiğinin benzerini anlattı ve: "Bir malı kendinin kılmaksızın" dedi. Yine o Vakfiyanemede şu da vardı: "(Mütevellinin ihtiyacından sonra) onun mahsulünden her ne artarsa, bu, (sayılan diğer ödeme mahallerindeh başka) dilenciler ve yoksullar içindir."
Devamla der ki: "Kıssayı aynen nakletti ve dedi ki: "Semğ'in velisi dilerse, oranın mahsulünden ödeyerek köle satın alıp, arazinin işlenmesinde kullanır. Bunu Mu'aykib yazdı. Abdullah İbnu'l Erkâm şahid oldu."
Bismillahirrahmanirrahim. Bu, Allah'ın kulu mü'minlerin emiri Ömer'in vasiyetidir. Eğer ona (Ömer'e) bir şey olursa (yani Ömer ölürse); Semş, Sırma İbnu'I Ekva', ve orada(ki işleri yürütmek üzere) bulunan köle, Hayber'de bulunan yüz hisse ve orada bulunan köle, Vadi(l-Kura) da Muhammed aleyhissalatu vesselâm'ın bana taam olarak verdiği yüz (vask)ın idaresi; yaşadığı müddetçe Hafsa'ya aittir (Hafsa'dan) sonra onun idaresi, Hafsa'nın ailesinden re'y sahibi birine aittir, o şartla ki bu emval satılmaz; satın alınmaz. (Mütevelli, ihtiyaçtan artan mahsulü) dilenci, muhtaç ve akrabalardan münasib gördüklerine infak eder." (Bu vakfın idaresini üzerine alan mütevellinin) bundan yemesinde, yedirmesinde veya o paradan köle satın almasında bir mahzur yoktur."
Ebu Dâvud, Vesâya 13, (2879).
5772 - İbnu Ömer radıyallahu anhüma anlatıyor: "Hz. Ömer radıyallahu anh Hayber'de (ganimetten) bir arazi sahibi oldu. (Bunu tasadduk etmesini emreden bir rüyayı üst üste üç gün görmesi üzerine) Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm'a gelerek."
"Ey Allah'ın Resülü! Ben Hayber'de bir tarlaya sahip oldum. Şimdiye kadar yanımda böylesine değerli bir arazim hiç olmadı. Bu tarla için bana ne emir buyurursunuz?" diye sordu. Aleyhissalâtu vesselâm:
"Dilersen onun aslını (Allah için) hapset ve (gelirini) tasaddut et!" buyurdular. Bunun üzerine Hz. Ömer radıyallahu anh araziyi tasadduk etti ve aslının satılamayacağını ve satın alınamayacağını, vâris olunamayacağını, hibe edilemeyeceğini söyledi.
Râvi der ki: "Ömer bu araziyi fakirlere, akrabalara, kölelere, Allah yolunda harcamalara ve yolculara bağışladı. -Bir rivayette misafirlere de denmiştir.- Onun işlerini üzerine alanın ondan maruf üzere yemesinde veya bir dostuna yedirmesinde bir beis yoktur, yeter ki, malı kendine sermaye yapmasın."
Buhârî, Şurüt 19, Vesâya 28, İmân 33; Müslim, Vasiyyet 15, (1632); Ebu Dâvud, Vesâya 13, (2878); Tirmizî, Ahkâm 36, (1375); Nesâî, Ahbâs 1, (6, 230); İbnu Mâce, Sadakât 4, (2396).
5773 - Yahya İbnu Sa'id anlatıyor: "Abdülhamid İbnu Abdillah (İbni Abdillah) İbni Ömer İbni'I-Hattâb radıyallahu anhüm, Hz. Ömer'in sadaka (kıldığı arazinin vakfiyesini) bana istinsah ediverdi. Şöyle yazılıydı: "Rahman ve Rahim olan Allah'ın adıyla. Bu, Allah'ın kulu Ömer'in Semş (nam arazi) hakkında yazdığı (vakfiyename)dır." Burada (Râvi Yahya İbnu Sa'id) Hz. Ömer'le ilgili haberinde Nâfi'in İbnu Ömer'den naklettiğinin benzerini anlattı ve: "Bir malı kendinin kılmaksızın" dedi. Yine o Vakfiyanemede şu da vardı: "(Mütevellinin ihtiyacından sonra) onun mahsulünden her ne artarsa, bu, (sayılan diğer ödeme mahallerindeh başka) dilenciler ve yoksullar içindir."
Devamla der ki: "Kıssayı aynen nakletti ve dedi ki: "Semğ'in velisi dilerse, oranın mahsulünden ödeyerek köle satın alıp, arazinin işlenmesinde kullanır. Bunu Mu'aykib yazdı. Abdullah İbnu'l Erkâm şahid oldu."
Bismillahirrahmanirrahim. Bu, Allah'ın kulu mü'minlerin emiri Ömer'in vasiyetidir. Eğer ona (Ömer'e) bir şey olursa (yani Ömer ölürse); Semş, Sırma İbnu'I Ekva', ve orada(ki işleri yürütmek üzere) bulunan köle, Hayber'de bulunan yüz hisse ve orada bulunan köle, Vadi(l-Kura) da Muhammed aleyhissalatu vesselâm'ın bana taam olarak verdiği yüz (vask)ın idaresi; yaşadığı müddetçe Hafsa'ya aittir (Hafsa'dan) sonra onun idaresi, Hafsa'nın ailesinden re'y sahibi birine aittir, o şartla ki bu emval satılmaz; satın alınmaz. (Mütevelli, ihtiyaçtan artan mahsulü) dilenci, muhtaç ve akrabalardan münasib gördüklerine infak eder." (Bu vakfın idaresini üzerine alan mütevellinin) bundan yemesinde, yedirmesinde veya o paradan köle satın almasında bir mahzur yoktur."
Ebu Dâvud, Vesâya 13, (2879).