Fani şeyler için üzülüp kederlenme Hayatta her şeyin gelip geçici olduğunu unutma
Çünkü dünyalık için üzülüp kederlenen oyuncağını kaybedip de ağlayan çocuk gibidir
La – Tahzen / Üzülme
Dünya ve ahiret huzuru için Peygamber Efendimizin amcası Abbas’a öğrettiği duayı dilinden düşürme çünkü bu dua iki dünya saadeti için iyi bir fırsattır
"ALLAHümme innî es'elüke afve vel âfiyete fiddînî veddünyâ ve âhırete"
“Yarabbi senden dünya ve ahirette mağfiret ve afiyet istiyorum”
Tevekkülün Manevi Konforu!
Tevekkül, huzur ve mutluluğun en önemli vesilesidir Çünkü her şeyin tek hâkimi ALLAH zülcelâl olduğunu bilen tevekkül sahibi müminler karşılaştıkları zorluklar karşısında hüzne ve sıkıntıya düşmezler
"Eğer ALLAH size yardım ederse, artık sizi yenilgiye uğratacak yoktur ve eğer sizi 'yapayalnız ve yardımsız' bırakacak olursa, ondan sonra size yardım edecek kimdir? Öyleyse müminler, yalnızca ALLAH'a tevekkül etsinler" (Al-i İmran Suresi, 160) ayetine kesin olarak iman eder ve tevekkülün manevi konforu içinde hayatlarını sürdürürler
Karşılaştıkları zorluk ne kadar büyük gözükse de sonuçta geçici olduğunun bilincindedirler
Unutulmamalıdır ki, tüm kalpler ve tüm güç ALLAH'ın elindedir ALLAH dilediği an dilediği olayı, dilediği şekilde yaratır Huzur ve güven arayan insan, ALLAH vermedikçe, hiçbir yolla buna ulaşamaz Dinin insanlara getirdiği kolaylık, insanın her şeyin ALLAH'ın kontrolünde olduğunu bilmesidir Her işinde ALLAH'a yönelen, her işinin karşılığını sadece ALLAH'tan bekleyen insan, daima ALLAH'ın yardımını ve desteğini çeşitli yollardan yanında bulacaktır
Tevekkül etmek sebepleri terk etmek değildir Aksine onlara sarılmaktır, sebeplerine başvurduktan sonra işlerin sonuçlarıyla ilgili olarak kalbin ALLAH’a itimat etmesidir “Ya RasulALLAH, devemi bağlayıp mı tevekkül edeyim, yoksa salıverip mi tevekkül edeyim?” diye soran birine Peygamber Efendimiz (sas)’in “Deveni bağla sonra tevekkül et” buyurmuştur
Teheccüd; Aynı Zamanda
Dinç Kalabilme Vesilesi
Geceleri kalkıp ALLAH zülcelali zikretmek maddi ve manevi kazanım elde etmenin en iyi vesiledir Peygamber Efendimiz şöyle buyuruyor:
“Kim geceleyin kalkar, ALLAH zülcelali zikreder, sonra namaz kılarsa gönlü ferahladığı gibi vücudu da dinçleşmiş olarak sabahlar”
Hz Ebu Hureyre'nin rivayet ettiği bir hadis-i şerifte ise Hz Peygamber(asm) şöyle buyuruyor:
Sizin biriniz gece uyuyunca şeytan onun ense köküne üç düğüm atar
Her düğüm atışında, "Önünde upuzun bir gece vardır, rahat uyu!" der
O kimse uyanıp ALLAH'ı zikrederse, bir düğüm çözülür
Abdest alırsa bir düğüm daha çözülür
Namaz da kılarsa şeytanın attığı bütün düğümler çözülür
Artık o teheccüd sahibi, kötü düğümleri çözülmüş, dinç ve neşe içinde sabaha çıkar
Fakat kalkıp zikretmez ve abdest alıp namaz kılmazsa, gönlü kirli, tembel bir şekilde sabahlar
Huzurun İçin Hayırla
Anılmayı Başarmalısın
Saadetin, huzurun bir başka anahtarı insanların gönlünü kazanabilmektir
Hz İbrahim Aleyhisselam şöyle dua etmişti;
“Ya Rabbi bana hikmet ver ve beni salih kullarına ilhak et Sonra gelenler içinde bana lisan ı sıdk (hayırla anılmak) nasip et” (Şuara/83 84)
İnsanların sevgi ve saygısını kazanma yolunda işte sana birkaç ipucu;
Güler yüzlü, yumuşak sözlü, hoşgörülü ve rıfk sahibi ol
ALLAH resulü buyuruyor ki;
“Rıfk sahibi olan, (yumuşak huylu, nazik, insanlarla iyi geçinen) dünya ve ahiret iyiliklerine kavuşur”
Bir başka rivayetlerinde;
“Mü’min arı gibidir Yediği zaman temiz yer, bir şey verdiği zaman temiz verir Çok ince bir dala konsa bile, zedelemez”
--Kisi sevdigi ile beraberdir-- Hadisi Serif
Çünkü dünyalık için üzülüp kederlenen oyuncağını kaybedip de ağlayan çocuk gibidir
La – Tahzen / Üzülme
Dünya ve ahiret huzuru için Peygamber Efendimizin amcası Abbas’a öğrettiği duayı dilinden düşürme çünkü bu dua iki dünya saadeti için iyi bir fırsattır
"ALLAHümme innî es'elüke afve vel âfiyete fiddînî veddünyâ ve âhırete"
“Yarabbi senden dünya ve ahirette mağfiret ve afiyet istiyorum”
Tevekkülün Manevi Konforu!
Tevekkül, huzur ve mutluluğun en önemli vesilesidir Çünkü her şeyin tek hâkimi ALLAH zülcelâl olduğunu bilen tevekkül sahibi müminler karşılaştıkları zorluklar karşısında hüzne ve sıkıntıya düşmezler
"Eğer ALLAH size yardım ederse, artık sizi yenilgiye uğratacak yoktur ve eğer sizi 'yapayalnız ve yardımsız' bırakacak olursa, ondan sonra size yardım edecek kimdir? Öyleyse müminler, yalnızca ALLAH'a tevekkül etsinler" (Al-i İmran Suresi, 160) ayetine kesin olarak iman eder ve tevekkülün manevi konforu içinde hayatlarını sürdürürler
Karşılaştıkları zorluk ne kadar büyük gözükse de sonuçta geçici olduğunun bilincindedirler
Unutulmamalıdır ki, tüm kalpler ve tüm güç ALLAH'ın elindedir ALLAH dilediği an dilediği olayı, dilediği şekilde yaratır Huzur ve güven arayan insan, ALLAH vermedikçe, hiçbir yolla buna ulaşamaz Dinin insanlara getirdiği kolaylık, insanın her şeyin ALLAH'ın kontrolünde olduğunu bilmesidir Her işinde ALLAH'a yönelen, her işinin karşılığını sadece ALLAH'tan bekleyen insan, daima ALLAH'ın yardımını ve desteğini çeşitli yollardan yanında bulacaktır
Tevekkül etmek sebepleri terk etmek değildir Aksine onlara sarılmaktır, sebeplerine başvurduktan sonra işlerin sonuçlarıyla ilgili olarak kalbin ALLAH’a itimat etmesidir “Ya RasulALLAH, devemi bağlayıp mı tevekkül edeyim, yoksa salıverip mi tevekkül edeyim?” diye soran birine Peygamber Efendimiz (sas)’in “Deveni bağla sonra tevekkül et” buyurmuştur
Teheccüd; Aynı Zamanda
Dinç Kalabilme Vesilesi
Geceleri kalkıp ALLAH zülcelali zikretmek maddi ve manevi kazanım elde etmenin en iyi vesiledir Peygamber Efendimiz şöyle buyuruyor:
“Kim geceleyin kalkar, ALLAH zülcelali zikreder, sonra namaz kılarsa gönlü ferahladığı gibi vücudu da dinçleşmiş olarak sabahlar”
Hz Ebu Hureyre'nin rivayet ettiği bir hadis-i şerifte ise Hz Peygamber(asm) şöyle buyuruyor:
Sizin biriniz gece uyuyunca şeytan onun ense köküne üç düğüm atar
Her düğüm atışında, "Önünde upuzun bir gece vardır, rahat uyu!" der
O kimse uyanıp ALLAH'ı zikrederse, bir düğüm çözülür
Abdest alırsa bir düğüm daha çözülür
Namaz da kılarsa şeytanın attığı bütün düğümler çözülür
Artık o teheccüd sahibi, kötü düğümleri çözülmüş, dinç ve neşe içinde sabaha çıkar
Fakat kalkıp zikretmez ve abdest alıp namaz kılmazsa, gönlü kirli, tembel bir şekilde sabahlar
Huzurun İçin Hayırla
Anılmayı Başarmalısın
Saadetin, huzurun bir başka anahtarı insanların gönlünü kazanabilmektir
Hz İbrahim Aleyhisselam şöyle dua etmişti;
“Ya Rabbi bana hikmet ver ve beni salih kullarına ilhak et Sonra gelenler içinde bana lisan ı sıdk (hayırla anılmak) nasip et” (Şuara/83 84)
İnsanların sevgi ve saygısını kazanma yolunda işte sana birkaç ipucu;
Güler yüzlü, yumuşak sözlü, hoşgörülü ve rıfk sahibi ol
ALLAH resulü buyuruyor ki;
“Rıfk sahibi olan, (yumuşak huylu, nazik, insanlarla iyi geçinen) dünya ve ahiret iyiliklerine kavuşur”
Bir başka rivayetlerinde;
“Mü’min arı gibidir Yediği zaman temiz yer, bir şey verdiği zaman temiz verir Çok ince bir dala konsa bile, zedelemez”
--Kisi sevdigi ile beraberdir-- Hadisi Serif