Konuya cevap cer

Ustadımız Bediüzzaman İhtiyarlar risalesinde onüçüncü ricada; eğer dostlardan müferakat olmasaydı ölüm ruhlarımıza yol bulamazdı ki gelsin alsın diyerek hayatın ehemmiyetlerinden birininde dostların varlığından söz etmekte.


Bu mektubda da bunu ifade eden şu söze dikkat etmek gerek;


[NOT]Hiç unutamadığım sebatkâr, ciddî kardeşlerime,  ...


Binler hasret ve iştiyakla sizleri düşünen ve her yirmi dört  saatte belki yüz defa duayla tahattur eden..[/NOT]


Peki ya bu hizmeti kuraniyede bizler ne kadar sebatkarız ve ne kadar ciddiyiz?


 Sebatkar meselesinde ise ustadımız Şualar risalesinde mahkeme müdafasında söylediği şu söze dikkat edelim; milyonlar kahraman başlar feda oldukları bir kudsi hakikate başımız dahi feda olsun, sözü ile bizim nihayete kadaar sebat edeceğimizi dava etmişiz. Bu davadan vazgeçilmez demekte. Demek ki nihayete kadar sebat etmek gerekiyor peki nihayeti bulduk mu?


Ciddiyet meselesinde ise Yirmibirinci sözde; muminlere muzir ve muzic olan vesvesenin ne hikmete binaen bize bela olmuş sorusuna binaen vesvesenin ciddiyete vesile olduğunu ifade etmekte. Demek bizler ciddi olsak en ufak bir vesveseye kapılmamız gerekmekte.


Peygamber Efendimiz a.s.v.'ın kabri nerededir? (Sadece şehir adını küçük harfler ile giriniz)
Üst