Ana sayfa
Forumlar
Yeni mesajlar
Forumlarda ara
Blog
Neler yeni
Yeni mesajlar
Son aktiviteler
Giriş yap
Kayıt ol
Neler yeni
Ara
Ara
Sadece başlıkları ara
Kullanıcı:
Yeni mesajlar
Forumlarda ara
Menü
Giriş yap
Kayıt ol
Install the app
Yükle
Forumlar
Risale Analiz ve Çalışmalar
Lahika Analizi
Lahika Analizi 57: Kastamonu Lahikası 32.Mektubun Başı- ve kuvvetine kuvvetli şehadet
JavaScript devre dışı. Daha iyi bir deneyim için, önce lütfen tarayıcınızda JavaScript'i etkinleştirin.
Çok eski bir web tarayıcısı kullanıyorsunuz. Bu veya diğer siteleri görüntülemekte sorunlar yaşayabilirsiniz..
Tarayıcınızı güncellemeli veya
alternatif bir tarayıcı
kullanmalısınız.
Konuya cevap cer
Mesaj
<blockquote data-quote="kenz-i mahfi" data-source="post: 386998" data-attributes="member: 1024011"><p><span style="font-size: 15px"><span style="font-family: 'Arial'">Risale-i Nur'un faal bir şakirdi olan Ahmed Nazif Çelebi'nin bir istihracı ve bir fıkrasıdır. Bunu hem Birinci Şua'ın otuzikinci âyeti olarak ve hem Yirmiyedinci Mektub'un fıkralarında kaydetmek münasib görüldü. O kendisi diyor:</span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="font-family: 'Arial'">Gelen âyetleri hâfızdan dinledim. Sure-i Ahzab'dan:</span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="font-family: 'Arial'"></span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="font-family: 'Arial'">بِسْمِ اللَّهِ الرَّحْمَنِ الرَّحِيمِ * </span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="font-family: 'Arial'">يَا اَيُّهَا الَّذِينَ اۤمَنُوا اذْكُرُوا اللَّهَ ذِكْرًا كَثِيرًا وَسَبِّحُوهُ بُكْرَةً وَاَصِيلاً * </span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="font-family: 'Arial'">هُوَ الَّذِى يُصَلِّى عَلَيْكُمْ وَمَلَئِكَتُهُ لِيُخْرِجَكُمْ مِنَ الظُّلُمَاتِ اِلَى النُّورِ وَكَانَ بِالْمُوءْمِنِينَ رَحِيمًا * </span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="font-family: 'Arial'">تَحِيَّتُهُمْ يَوْمَ يَلْقَوْنَهُ سَلاَمٌ وَاَعَدَّ لَهُمْ اَجْرًا كَرِيمًا * </span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="font-family: 'Arial'">يَا اَيُّهَا النَّبِىُّ اِنَّا اَرْسَلْنَاكَ شَاهِدًا وَمُبَشِّرًا وَنَذِيرًا * </span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="font-family: 'Arial'">وَدَاعِيًا اِلَى اللَّهِ بِاِذْنِهِ وَسِرَاجًا مُنِيرًا * </span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="font-family: 'Arial'">وَبَشِّرِ الْمُوءْمِنِينَ بِاَنَّ لَهُمْ مِنَ اللَّهِ فَضْلاً كَبِيرًا * </span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="font-family: 'Arial'">صَدَقَ اللَّهُ الْعَظيِمُ </span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="font-family: 'Arial'">Bu âyetlerde Risale-i Nur'a îma ve remz ve belki işaret var, diye hissettim. Evet madem bu âyet gibi vazife-i risalet ve davete bakan âyetler her asra bakıyorlar ve her asırda efradları ve mâsadakları var. Ve madem bu âyetlerde Resul-ü Ekrem'e (A.S.M.) verilen sıfatlar ve ünvanlar her zamanda cereyan ve her asırda hükmetmek haysiyetiyle ve ünvanların altında mana-yı remziyle Risale-i Nur gibi o vazifeyi yerine getiren eserler ve zâtlar bu gibi âyâtın daire-i şümullerine girmeleri, Kur'andaki i'caz-ı manevîsinin şe'nidir belki muktezasıdır ve lâzımıdır. Madem Risale-i Nur, bu acib asırda müstesna bir surette ve âyetin işaret ettiği vazifeyi yapıyor ve manasının daire-i külliyesinde bir ferdidir. Elbette müteaddid emareler ve gizli karineler ile diyebiliriz ki; bu âyette dahi Birinci Şua'ın sair otuzbir âyetleri gibi Risale-i Nur'a mana-yı işariyle bakar. Şöyle ki: </span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="font-family: 'Arial'"></span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="font-family: 'Arial'">لِيُخْرِجَكُمْ مِنَ الظُّلُمَاتِ اِلَى النُّورِ وَكَانَ بِالْمُوءْمِنِينَ رَحِيمًا </span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="font-family: 'Arial'">cümlesi, mana-yı işarîsiyle diyor: "Bin üçyüz yetmişe (1370) kadar tecavüz eden en karanlık bir zulüm, en karanlık bir zulmetten sizi ey ehl-i iman ve-l Kur'an! Kur'andan gelen Nurlara ve imanın ışıklarına çıkaran ve isminde Nur ve manasında rahîmiyet bulunan ve ism-i Nur ve ism-i Rahîm'in mazharı olan bir lem'a-i Kur'aniyeye ve bu asrımıza bakıp îma ediyor. Mana mutabakatından başka, bir emare ve karinesi budur ki: </span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="font-family: 'Arial'">اِلَى النُّورِ وَكَانَ بِالْمُوءْمِنِينَ رَحِيمًا fıkrasının makam-ı cifrîsi -şedde ve tenvin sayılır- (947) edip Risalet-ün Nur veya Risalet-i Nur isminin makamı olan (947) adedine tamtamına tevafuk ediyor. </span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="font-family: 'Arial'">اِنَّا اَرْسَلْنَاكَ شَاهِدًا وَمُبَشِّرًا cümlesi, -şeddeler sayılmaz ve âhirde tenvin vakıftır, elif sayılır- makam-ı cifrîsi ki, 1323 tarihini gösterir. O tarihte, Merkez-i Hilafette dehşetli bir inkılabın mebde-i infilâki içinde ye'se düşen ehl-i imana müjde verip, İslâmiyet'in hakkaniyetine ve kuvvetine kuvvetli şehadet eden ve veraset-i nübüvvet noktasında davette bulunan hakikî bir şahide işaret eder.</span></span></p><p> <span style="font-size: 15px"><span style="font-family: 'Arial'"></span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="font-family: 'Arial'"></span></span></p></blockquote><p></p>
[QUOTE="kenz-i mahfi, post: 386998, member: 1024011"] [SIZE=4][FONT=Arial]Risale-i Nur'un faal bir şakirdi olan Ahmed Nazif Çelebi'nin bir istihracı ve bir fıkrasıdır. Bunu hem Birinci Şua'ın otuzikinci âyeti olarak ve hem Yirmiyedinci Mektub'un fıkralarında kaydetmek münasib görüldü. O kendisi diyor: Gelen âyetleri hâfızdan dinledim. Sure-i Ahzab'dan: بِسْمِ اللَّهِ الرَّحْمَنِ الرَّحِيمِ * يَا اَيُّهَا الَّذِينَ اۤمَنُوا اذْكُرُوا اللَّهَ ذِكْرًا كَثِيرًا وَسَبِّحُوهُ بُكْرَةً وَاَصِيلاً * هُوَ الَّذِى يُصَلِّى عَلَيْكُمْ وَمَلَئِكَتُهُ لِيُخْرِجَكُمْ مِنَ الظُّلُمَاتِ اِلَى النُّورِ وَكَانَ بِالْمُوءْمِنِينَ رَحِيمًا * تَحِيَّتُهُمْ يَوْمَ يَلْقَوْنَهُ سَلاَمٌ وَاَعَدَّ لَهُمْ اَجْرًا كَرِيمًا * يَا اَيُّهَا النَّبِىُّ اِنَّا اَرْسَلْنَاكَ شَاهِدًا وَمُبَشِّرًا وَنَذِيرًا * وَدَاعِيًا اِلَى اللَّهِ بِاِذْنِهِ وَسِرَاجًا مُنِيرًا * وَبَشِّرِ الْمُوءْمِنِينَ بِاَنَّ لَهُمْ مِنَ اللَّهِ فَضْلاً كَبِيرًا * صَدَقَ اللَّهُ الْعَظيِمُ Bu âyetlerde Risale-i Nur'a îma ve remz ve belki işaret var, diye hissettim. Evet madem bu âyet gibi vazife-i risalet ve davete bakan âyetler her asra bakıyorlar ve her asırda efradları ve mâsadakları var. Ve madem bu âyetlerde Resul-ü Ekrem'e (A.S.M.) verilen sıfatlar ve ünvanlar her zamanda cereyan ve her asırda hükmetmek haysiyetiyle ve ünvanların altında mana-yı remziyle Risale-i Nur gibi o vazifeyi yerine getiren eserler ve zâtlar bu gibi âyâtın daire-i şümullerine girmeleri, Kur'andaki i'caz-ı manevîsinin şe'nidir belki muktezasıdır ve lâzımıdır. Madem Risale-i Nur, bu acib asırda müstesna bir surette ve âyetin işaret ettiği vazifeyi yapıyor ve manasının daire-i külliyesinde bir ferdidir. Elbette müteaddid emareler ve gizli karineler ile diyebiliriz ki; bu âyette dahi Birinci Şua'ın sair otuzbir âyetleri gibi Risale-i Nur'a mana-yı işariyle bakar. Şöyle ki: لِيُخْرِجَكُمْ مِنَ الظُّلُمَاتِ اِلَى النُّورِ وَكَانَ بِالْمُوءْمِنِينَ رَحِيمًا cümlesi, mana-yı işarîsiyle diyor: "Bin üçyüz yetmişe (1370) kadar tecavüz eden en karanlık bir zulüm, en karanlık bir zulmetten sizi ey ehl-i iman ve-l Kur'an! Kur'andan gelen Nurlara ve imanın ışıklarına çıkaran ve isminde Nur ve manasında rahîmiyet bulunan ve ism-i Nur ve ism-i Rahîm'in mazharı olan bir lem'a-i Kur'aniyeye ve bu asrımıza bakıp îma ediyor. Mana mutabakatından başka, bir emare ve karinesi budur ki: اِلَى النُّورِ وَكَانَ بِالْمُوءْمِنِينَ رَحِيمًا fıkrasının makam-ı cifrîsi -şedde ve tenvin sayılır- (947) edip Risalet-ün Nur veya Risalet-i Nur isminin makamı olan (947) adedine tamtamına tevafuk ediyor. اِنَّا اَرْسَلْنَاكَ شَاهِدًا وَمُبَشِّرًا cümlesi, -şeddeler sayılmaz ve âhirde tenvin vakıftır, elif sayılır- makam-ı cifrîsi ki, 1323 tarihini gösterir. O tarihte, Merkez-i Hilafette dehşetli bir inkılabın mebde-i infilâki içinde ye'se düşen ehl-i imana müjde verip, İslâmiyet'in hakkaniyetine ve kuvvetine kuvvetli şehadet eden ve veraset-i nübüvvet noktasında davette bulunan hakikî bir şahide işaret eder. [/FONT][/SIZE] [/QUOTE]
Adı
İnsan doğrulaması
Peygamber Efendimiz a.s.v.'ın kabri nerededir? (Sadece şehir adını küçük harfler ile giriniz)
Cevap yaz
Forumlar
Risale Analiz ve Çalışmalar
Lahika Analizi
Lahika Analizi 57: Kastamonu Lahikası 32.Mektubun Başı- ve kuvvetine kuvvetli şehadet
Bu site çerezler kullanır. Bu siteyi kullanmaya devam ederek çerez kullanımımızı kabul etmiş olursunuz.
Accept
Daha fazla bilgi edin.…
Üst