Ana sayfa
Forumlar
Yeni mesajlar
Forumlarda ara
Blog
Neler yeni
Yeni mesajlar
Son aktiviteler
Giriş yap
Kayıt ol
Neler yeni
Ara
Ara
Sadece başlıkları ara
Kullanıcı:
Yeni mesajlar
Forumlarda ara
Menü
Giriş yap
Kayıt ol
Install the app
Yükle
Forumlar
Risale Analiz ve Çalışmalar
Lahika Analizi
Lahika Analizi 65: Kastamonu Lahikası 38. Mektubun Devamı
JavaScript devre dışı. Daha iyi bir deneyim için, önce lütfen tarayıcınızda JavaScript'i etkinleştirin.
Çok eski bir web tarayıcısı kullanıyorsunuz. Bu veya diğer siteleri görüntülemekte sorunlar yaşayabilirsiniz..
Tarayıcınızı güncellemeli veya
alternatif bir tarayıcı
kullanmalısınız.
Konuya cevap cer
Mesaj
<blockquote data-quote="kenz-i mahfi" data-source="post: 415901" data-attributes="member: 1024011"><p><span style="font-size: 15px"><span style="font-family: 'Palatino Linotype'">Bu mektupta dikkati çeken en mühim mevzu şu: </span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="font-family: 'Palatino Linotype'">[DIKKAT]“Bundan yirmi gün evvel, eyyam-ı mübarekeden sonra hatırıma geldi ki, vazifedarane kalemi her gün isti’mal etmeyenler, Risale-i Nur talebeleri unvan-ı icmalisinde her yirmidört saatte yüz defa hissedar olmak yeter diye, hususi isimlerle hâs şakirdler dairesi içinde bir kısmın isimleri tayyedildi”[/DIKKAT]</span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="font-family: 'Palatino Linotype'">cümlesidir. </span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="font-family: 'Palatino Linotype'"></span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="font-family: 'Palatino Linotype'">Bu cümleyi izah sadedinde öncelikle yazı hizmetinden bahsedilmektedir. Kastamonu Lahikası sayfa 24’te:</span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="font-family: 'Palatino Linotype'">[DIKKAT]“Risale-i Nur’a intisab eden zâtın en ehemmiyetli vazifesi, onu yazmak veya yazdırmaktır ve intişarına yardım etmektir. Onu yazan veya yazdıran, Risale-i Nur Talebesi unvanını alır. Ve o unvan altında, her yirmidört saatte benim lisanımla belki yüz defa bazen daha ziyade hayırlı dualarımda ve manevi kazançlarımda hissedar olmakla beraber; benim gibi dua eden kıymettar binlerle kardeşlerin ve Risale-i Nur talebelerinin dualarına ve kazançlarına dahi hissedar olur.” </span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="font-family: 'Palatino Linotype'">[/DIKKAT] </span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="font-family: 'Palatino Linotype'"></span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="font-family: 'Palatino Linotype'">Yukarıdaki cümleyi izah eden bu cümle elbette ki başta o zaman için ehemmiyeti haiz en büyük hizmet olan <span style="color: #B22222">“yazı” </span>hizmetine bakmaktadır. Risale-i Nur’un en mühim vazifelerinden birisi de <span style="color: #B22222">“hatt-ı Kur’an’ı muhafaza”</span>dır. Kur’an hattının muhafazası ise başta yazı ile oluyor. Kur’an hattını muhafazanın yanında imanı zedelenmiş ehl-i imanın yardımına koşmak, imansızlığın emansız tahribatını durdurmaktır. Bunun için de Risale-i Nur ile meşgul olmak lazım geliyor. Risalelerde hem okumaktan hem de yazmaktan hem de dinlemekten yani meşgul olmaktan bahsedilmiştir. Bu şekilde hizmet edildiği gibi, nur talebeliği de kazanılmış oluyor. </span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="font-family: 'Palatino Linotype'"></span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="font-family: 'Palatino Linotype'">Evet bu cümlede yazmanın ehemmiyeti anlatılırken Emirdağ Lahikası II sayfa 104’te:</span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="font-family: 'Palatino Linotype'">[TAVSIYE]“Hiç olmazsa işleri ve vazifeleri olmadığı vakitlerde, beş-on dakika dahi olsa Risale-i Nur’u okumak veya dinlemek veya yazmak cihetiyle bir miktar meşgul olsalar, hakiki talebe-i ulumun sevaplarına ve şereflerine mazhar oldukları gibi, ihlas risalesinde yazılan beş nevi ibadete de mazhar olurlar”[/TAVSIYE] </span></span></p><p> <span style="font-size: 15px"><span style="font-family: 'Palatino Linotype'">cümlesinde de başta <span style="color: #B22222">“okumak”</span> sonra <span style="color: #B22222">“dinlemek”</span> sonra da<span style="color: #B22222"> “yazmak”</span> hizmetini sıralamıştır. Cümlenin devamında İhlas Risalesi’nin sonundaki mektuptaki 5 nevi ibadete mazhar oldukları bahsedilmiş. Halbuki İhlas Risalesinin sonundaki mektup zahiren anlaşıldığına göre hususi bir mektup olup, yazı hizmetini yerine getiren has talebelere hitaben yazılmıştır. Yani yazıda mahareti olan bir kısım talebelere yazılmıştır. Zaten mektubun başında <span style="color: #B22222">“bir kısım kardeşlerime”</span> kaydı düşülerek yazı hizmetini deruhte eden ve bu hususta maharetli olan talebelere başta hitap edilmektedir. Çünkü biliyoruz ki Nur tabelerinin hasları içinde yazı ile hizmet etmeyenler olduğunu ve Adilcevazlı Bekir Ağa’nın -ki nurun en has talebelerindendir- kendi tabiriyle <span style="color: #B22222">“ümmi”</span> olduğu ve Nur risalelerini Isparta’daki köylülere <span style="color: #B22222">okutup dinlemek </span>suretiyle Isparta’nın intibahına yani Nur hizmetinin Isparta’da inkişafına en büyük sebep olduğu Barla Lahikası sayfa 54'teki mektupta geçmektedir. Yine Emirdağ Lahikası sayfa 165’teki bir mektupta </span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="font-family: 'Palatino Linotype'">[BILGI]Hem Muhacir Hafız Ahmet’i, hem bana, hem Nurlara alaka ve sadakat noktasında Nurların birinci talebesi ve fedakar bir naşiri kalben hissetmiştim. Halbuki kalemle hizmete muvaffak olamadı”[/BILGI]</span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="font-family: 'Palatino Linotype'"></span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="font-family: 'Palatino Linotype'">denilmektedir. Bunun gibi ifadeler gösteriyor ki has talebeler içinde kalemle hizmete muvaffak olamayanlar olduğu ve hatta bir kısmının ümmi olduğu bilinmektedir. Demek ki nur talebesi olmanın şartı sadece <span style="color: #B22222">“onu yazmak”</span> değildir. </span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="font-family: 'Palatino Linotype'"></span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="font-family: 'Palatino Linotype'">Okumak veya yazmak tartışması Risalelerin Latince neşrinden sonra başlamıştır. Gereksiz bir tartışma ve <span style="color: #B22222">münafıkların cemaatin içine ektikleri fitne tohumlarının mahsulü </span>olan bu cedelleşmeyi ihlas düsturları muvacehesinde doğru bulmadığımız gibi hizmete de hiç faydası yoktur. <span style="color: #B22222">Yazmak kadar okumak, okumak kadar da yazmak ehemmiyetlidir. İkisini ayrı düşünmek doğru değildir. </span></span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="font-family: 'Palatino Linotype'"></span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="font-family: 'Palatino Linotype'">Bu zamanda <span style="color: #B22222">“yazmak”</span> mı, <span style="color: #B22222">“okumak”</span> mı?diye sorular bu zamana kadar sorulagelmiştir. </span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="font-family: 'Palatino Linotype'"></span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="font-family: 'Palatino Linotype'">Bu sorunun cevabı ise şüphesiz <span style="color: #B22222">“ikisi de”</span> olmalıdır. </span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="font-family: 'Palatino Linotype'"></span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="font-family: 'Palatino Linotype'">Çünkü risalelerde yazmak kadar okumanın ve hatta dinlemenin ehemmiyetinden bahseden pek çok mektup vardır. Hatta okumanın Emirdağ Lahikası’ndaki mektupta olduğu gibi birinci sıraya geldiği mektuplar da az değildir. Bu zamanda okumak bir adım daha öndedir diyebiliriz. Yazı hizmetinin ehemmiyeti ve Kur’an hattını muhafaza gibi vazifesi olan yazının da yazılması yani talebelerin bu yazıyı bilmeleri şarttır. </span></span></p></blockquote><p></p>
[QUOTE="kenz-i mahfi, post: 415901, member: 1024011"] [SIZE=4][FONT=Palatino Linotype]Bu mektupta dikkati çeken en mühim mevzu şu: [DIKKAT]“Bundan yirmi gün evvel, eyyam-ı mübarekeden sonra hatırıma geldi ki, vazifedarane kalemi her gün isti’mal etmeyenler, Risale-i Nur talebeleri unvan-ı icmalisinde her yirmidört saatte yüz defa hissedar olmak yeter diye, hususi isimlerle hâs şakirdler dairesi içinde bir kısmın isimleri tayyedildi”[/DIKKAT] cümlesidir. Bu cümleyi izah sadedinde öncelikle yazı hizmetinden bahsedilmektedir. Kastamonu Lahikası sayfa 24’te: [DIKKAT]“Risale-i Nur’a intisab eden zâtın en ehemmiyetli vazifesi, onu yazmak veya yazdırmaktır ve intişarına yardım etmektir. Onu yazan veya yazdıran, Risale-i Nur Talebesi unvanını alır. Ve o unvan altında, her yirmidört saatte benim lisanımla belki yüz defa bazen daha ziyade hayırlı dualarımda ve manevi kazançlarımda hissedar olmakla beraber; benim gibi dua eden kıymettar binlerle kardeşlerin ve Risale-i Nur talebelerinin dualarına ve kazançlarına dahi hissedar olur.” [/DIKKAT] Yukarıdaki cümleyi izah eden bu cümle elbette ki başta o zaman için ehemmiyeti haiz en büyük hizmet olan [COLOR="#B22222"]“yazı” [/COLOR]hizmetine bakmaktadır. Risale-i Nur’un en mühim vazifelerinden birisi de [COLOR="#B22222"]“hatt-ı Kur’an’ı muhafaza”[/COLOR]dır. Kur’an hattının muhafazası ise başta yazı ile oluyor. Kur’an hattını muhafazanın yanında imanı zedelenmiş ehl-i imanın yardımına koşmak, imansızlığın emansız tahribatını durdurmaktır. Bunun için de Risale-i Nur ile meşgul olmak lazım geliyor. Risalelerde hem okumaktan hem de yazmaktan hem de dinlemekten yani meşgul olmaktan bahsedilmiştir. Bu şekilde hizmet edildiği gibi, nur talebeliği de kazanılmış oluyor. Evet bu cümlede yazmanın ehemmiyeti anlatılırken Emirdağ Lahikası II sayfa 104’te: [TAVSIYE]“Hiç olmazsa işleri ve vazifeleri olmadığı vakitlerde, beş-on dakika dahi olsa Risale-i Nur’u okumak veya dinlemek veya yazmak cihetiyle bir miktar meşgul olsalar, hakiki talebe-i ulumun sevaplarına ve şereflerine mazhar oldukları gibi, ihlas risalesinde yazılan beş nevi ibadete de mazhar olurlar”[/TAVSIYE] cümlesinde de başta [COLOR="#B22222"]“okumak”[/COLOR] sonra [COLOR="#B22222"]“dinlemek”[/COLOR] sonra da[COLOR="#B22222"] “yazmak”[/COLOR] hizmetini sıralamıştır. Cümlenin devamında İhlas Risalesi’nin sonundaki mektuptaki 5 nevi ibadete mazhar oldukları bahsedilmiş. Halbuki İhlas Risalesinin sonundaki mektup zahiren anlaşıldığına göre hususi bir mektup olup, yazı hizmetini yerine getiren has talebelere hitaben yazılmıştır. Yani yazıda mahareti olan bir kısım talebelere yazılmıştır. Zaten mektubun başında [COLOR="#B22222"]“bir kısım kardeşlerime”[/COLOR] kaydı düşülerek yazı hizmetini deruhte eden ve bu hususta maharetli olan talebelere başta hitap edilmektedir. Çünkü biliyoruz ki Nur tabelerinin hasları içinde yazı ile hizmet etmeyenler olduğunu ve Adilcevazlı Bekir Ağa’nın -ki nurun en has talebelerindendir- kendi tabiriyle [COLOR="#B22222"]“ümmi”[/COLOR] olduğu ve Nur risalelerini Isparta’daki köylülere [COLOR="#B22222"]okutup dinlemek [/COLOR]suretiyle Isparta’nın intibahına yani Nur hizmetinin Isparta’da inkişafına en büyük sebep olduğu Barla Lahikası sayfa 54'teki mektupta geçmektedir. Yine Emirdağ Lahikası sayfa 165’teki bir mektupta [BILGI]Hem Muhacir Hafız Ahmet’i, hem bana, hem Nurlara alaka ve sadakat noktasında Nurların birinci talebesi ve fedakar bir naşiri kalben hissetmiştim. Halbuki kalemle hizmete muvaffak olamadı”[/BILGI] denilmektedir. Bunun gibi ifadeler gösteriyor ki has talebeler içinde kalemle hizmete muvaffak olamayanlar olduğu ve hatta bir kısmının ümmi olduğu bilinmektedir. Demek ki nur talebesi olmanın şartı sadece [COLOR="#B22222"]“onu yazmak”[/COLOR] değildir. Okumak veya yazmak tartışması Risalelerin Latince neşrinden sonra başlamıştır. Gereksiz bir tartışma ve [COLOR="#B22222"]münafıkların cemaatin içine ektikleri fitne tohumlarının mahsulü [/COLOR]olan bu cedelleşmeyi ihlas düsturları muvacehesinde doğru bulmadığımız gibi hizmete de hiç faydası yoktur. [COLOR="#B22222"]Yazmak kadar okumak, okumak kadar da yazmak ehemmiyetlidir. İkisini ayrı düşünmek doğru değildir. [/COLOR] Bu zamanda [COLOR="#B22222"]“yazmak”[/COLOR] mı, [COLOR="#B22222"]“okumak”[/COLOR] mı?diye sorular bu zamana kadar sorulagelmiştir. Bu sorunun cevabı ise şüphesiz [COLOR="#B22222"]“ikisi de”[/COLOR] olmalıdır. Çünkü risalelerde yazmak kadar okumanın ve hatta dinlemenin ehemmiyetinden bahseden pek çok mektup vardır. Hatta okumanın Emirdağ Lahikası’ndaki mektupta olduğu gibi birinci sıraya geldiği mektuplar da az değildir. Bu zamanda okumak bir adım daha öndedir diyebiliriz. Yazı hizmetinin ehemmiyeti ve Kur’an hattını muhafaza gibi vazifesi olan yazının da yazılması yani talebelerin bu yazıyı bilmeleri şarttır. [/FONT][/SIZE] [/QUOTE]
Adı
İnsan doğrulaması
Peygamber Efendimiz a.s.v.'ın kabri nerededir? (Sadece şehir adını küçük harfler ile giriniz)
Cevap yaz
Forumlar
Risale Analiz ve Çalışmalar
Lahika Analizi
Lahika Analizi 65: Kastamonu Lahikası 38. Mektubun Devamı
Bu site çerezler kullanır. Bu siteyi kullanmaya devam ederek çerez kullanımımızı kabul etmiş olursunuz.
Accept
Daha fazla bilgi edin.…
Üst