latin harflerine geçiş süreci

ARZ1

Active member
Latin alfabesinin Türkçe'ye uyarlanması görüşü ilk kez 1860'lı yıllarda Azerbaycan'lı Feth Ali Ahundzade tarafından ortaya atıldı.
Ahundzade ayrıca kiril alfabesi kökenli bir de alfabe de hazırlamıştı.1908-1911 döneminde Latin esaslı yeni Arnavut alfabesinin benimsenmesi, Türk aydınları arasında da yoğun tartışmalara neden oldu.
1911'de Elbasan'da hocaların Latin harflerinin seriata aykırı olduğuna dair fetvasına karşı sert bir polemiğe giren hüseyin cahit Latin esaslı Arnavut alfabesini savunmakla yetinmeyip Türklerin de aynısını uygulamalarını önerdi.1911'de ittihat ve terakki Cemiyeti'nin Arnavut kolu Latin esaslı alfabeyi kabul etti.

1914 yılında kılıçzade hakkı 'nın yayınladığı hürriyeti fikriye adlı dergide çıkan beş imzasız makale, Latin harflerinin yavaş yavaş kullanılmalarını öneriyor ve bu değişikliğin kaçınılmaz olduğunu ileri sürüyordu.

Ancak dergi bu makaleler nedeniyle İttihat ve Terakki iktidarı tarafından yasaklandı. 1911 yılında Manastır-Bitola'da Latin harfleriyle basılan ilk Türkçe gazete yayınlandı. Zekeriya Sami Efendi'nin neşrettiği adı Esas olan ve Cumartesi günleri yayınlanan bu gazetenin ancak birkaç sayısı günümüze ulaşmıştır..



m.kemal ve Harf Reformu
mustafa kemal de bu konuyla 1905-1907 tarihleri arasında Suriye'deyken ilgilenmeye başladı.1922 yılında Atatürk halide edip adıvarla yine bu konu hakkında konuşmuş ve böylesi bir değişikliğin sert önlemler gerektireceğini söylemişti..

Eylül 1922 de Hüseyin Cahit'in İstanbul basın yayın üyelerinin katıldığı bir toplantıda Atatürk'e sorduğu "neden Latin harflerini kabul etmiyoruz?" sorusuna, Atatürk "henüz zamanı değil" yanıtını vermişti.1923 teki izmir iktisat kongresinde de aynı yolda bir öneri sunulmuş, ancak öneri kongre başkanı kazım karabekir tarafından "İslam'ın bütünlüğüne zarar vereceği" gerekçesiyle reddedilmişti.
Ancak tartışma basında geniş yer bulmuştu 28 mayıs 1928de tbmm ,1hazirandan itibaren resmi daire ve kuruluşlarda uluslararası rakamların kullanılmasına yönelik bir yasa çıkarttı. Yasaya önemli bir tepki gelmedi. Yaklaşık olarak bu yasayla aynı zamanda da harf reformu için bir komisyon kuruldu.

Komisyonun tartıştığı konulardan biri eski yazıdaki kaf ve kef harflerinin yeni Türkçe alfabede q ve k harfleriyle karşılanması önerisiydi. Ancak bu öneri Atatürk tarafından reddedildi ve q harfi alfabeden çıkartıldı. Yeni alfabenin hayata geçirilmesi için 5 ila 15 senelik geçiş süreçleri öngören komisyonda bulunan falih rıfkı atay ınaktardığına göre Atatürk "bu ya üç ayda olur, ya da hiç olmaz" diyerek zaman kaybedilmemesini istedi.

Alfabe tamamlandıktan sonra 9 ağustos 1928 Atatürk alfabeyi chp nin gülhanedeki galasına katılanlara tanıttı.11 ağustosda Cumhurbaşkanlığı hizmetlileri ve milletvekillerine,15 ağustosda da üniversite öğretim üyeleri ve edebiyatçılara yeni alfabe tanıtıldı.

Ağustos ve Eylül aylarında da Atatürk farklı illerde yeni alfabeyi halka tanıttı. Bu sürecin sonunda komisyonun önerilerinde, kimi ekleri ana sözcüğe birleştirme amaçlı kullanılan tirenin atılması ve şapka işaretinin eklenmesi gibi düzeltmeler yapıldı.

8-25 Ekim tarihleri arasında resmi görevlilerin hepsi yeni harfleri kullanımla ilgili bir sınavdan geçirildi.
 
Üst