Cevap: Açıklamalı Risale Dersleri 53 - Dünya Lezzet ve Ücret ve Mükâfat Yeri Değildir
[NOT]Evet, ibadet iki kısımdır: bir kısmı müsbet, diğeri menfi. Müsbet kısmı malûmdur. Menfi kısmı ise, hastalıklar ve musibetlerle, musibetzede zaafını ve aczini hissedip, Rabb-i Rahîmine ilticâkârâne teveccüh edip, Onu düşünüp, Ona yalvarıp hâlis bir ubudiyet yapar. Bu ubudiyete riyâ giremez, hâlistir. Eğer sabretse, musibetin mükâfâtını düşünse, şükretse, o vakit herbir saati bir gün ibadet hükmüne geçer. Kısacık ömrü uzun bir ömür olur. Hattâ bir kısmı var ki, bir dakikası bir gün ibadet hükmüne geçer. Hattâ bir âhiret kardeşim, Muhacir Hafız Ahmed isminde bir zâtın müthiş bir hastalığına ziyade merak ettim. Kalbime ihtar edildi: “Onu tebrik et. Herbir dakikası bir gün ibadet hükmüne geçiyor.” Zaten o zat sabır içinde şükrediyordu.[/NOT]
İbadetleri ikiye ayırıyor Üstad Hazretleri. Müsbet ve menfi ibadetler. Müsbet olanlar bildiğimiz namaz, oruç, hac, zekat vs. ibadetlerdir. Menfi ibadetler ise musibet ve hastalıklardır. Ki hastalıklar ve musibetler tabiri caizse, birden bire gözümüzün açılmasına sebeb olurlar. Küçücük cesedimizle yerine göre dünyaya meydan okuyoruz. Musibetler ise zaaflarımızı, acizimiz hatırlatıyor bize. Allah cc. izin vermezse bir parmağımızı bile kıpırdatamayacağımızı anlıyoruz. Hastalık veya musibeti tam hissederek yaşadığımızdan yapmacıklığa ve riyakarlığa meydan bulamıyoruz. Oysa rahat ve lezzet içinde yaptığımız ibadetlerin birçoğundan gafiliz. Musibetler samimi hal takınmamıza ve samimi bir dil ile Allah'a yalvarmamıza vesile oluyorlar. Günahlardan uzaklaşıp, Allah'a cc. yaklaşmamıza vesile oluyorlar. Bunun gibi musibetlerin ve hastalıkların daha birçok faydalarını ve güzel neticelerini düşünürsek, kısacık ömrümüz meyvedar olacaktır inşaallah.