Konuya cevap cer

بِسْمِ اللهِ الرَّحْمٰنِ الرَّحِيمِ



Eser: Lem'alar/İkinci Lem'a/Dördüncü Nükte

Konu: Mazideki ve İstikbalde Gelebilecek Musibetleri Düşünmenin Olumsuz Neticeleri - Sabır ve Şükür



Açıklamalı risale derslerimiz devam ediyor. 



  • Derslerimize herkes katılabilir.
  • Soru sorabilir veya sorulan sorulara cevap verebilir.
  • Ders anlayışımız; "biz biliyoruz, öğretiyoruz" değil, "anladığımızı paylaşıyoruz." şeklindedir.
  • Açıklamalı dersler, birkaç yöneticinin kendi tekelinde gibi algılanmamalı.
  • Yöneticiler derslerin sadece takibini ve seri olarak açma vazifelerini üstlenmekteler.
  • Bunun dışında dersin gidişatı herkese açıktır.
  • Bundan dolayı bütün kardeşlerimizin derslere iştirak etmelerini arzu ediyoruz.


Selam ve dua ile.




[BILGI]DÖRDÜNCÜ NÜKTE


Yirmi Birinci Sözün Birinci Makamında beyan  edildiği gibi, Cenâb-ı Hakkın insana verdiği sabır kuvvetini evham  yolunda dağıtmazsa, her musibete karşı kâfi gelebilir. Fakat vehmin  tahakkümüyle ve insanın gafletiyle ve fâni hayatı bâki tevehhüm  etmesiyle, sabır kuvvetini mazi ve müstakbele dağıtıp, halihazırdaki  musibete karşı sabrı kâfi gelmez, şekvâya başlar. Adeta -hâşâ- Cenâb-ı  Hakkı insanlara şekvâ eder. Hem çok haksız bir surette ve divanecesine  şekvâ edip sabırsızlık gösterir.


Çünkü, geçmiş herbir gün,  musibet ise zahmeti gitmiş, rahatı kalmış; elemi gitmiş, zevâlindeki  lezzet kalmış; sıkıntısı geçmiş, sevabı kalmış. Bundan şekvâ değil,  belki mütelezzizâne şükretmek lâzım gelir. Onlara küsmek değil, bilâkis  muhabbet etmek gerektir. Onun o geçmiş fâni ömrü, musibet vasıtasıyla  bâki ve mes’ut bir nevi ömür hükmüne geçer. Onlardaki âlâmı vehimle  düşünüp bir kısım sabrını onlara karşı dağıtmak divaneliktir.


Amma  gelecek günler ise, madem daha gelmemişler, içlerinde çekeceği hastalık  veya musibeti şimdiden düşünüp sabırsızlık göstermek, şekvâ etmek,  ahmaklıktır. “Yarın, öbür gün aç olacağım, susuz olacağım” diye bugün  mütemadiyen su içmek, ekmek yemek ne kadar ahmakçasına bir divaneliktir.  Öyle de, gelecek günlerdeki, şimdi adem olan musibet ve hastalıkları  düşünüp, şimdiden onlardan müteellim olmak, sabırsızlık göstermek,  hiçbir mecburiyet olmadan kendi kendine zulmetmek öyle bir belâhettir  ki, hakkında şefkat ve merhamet liyakatini selb ediyor.


Elhasıl, nasıl şükür nimeti ziyadeleştiriyor; [SUP]1[/SUP] öyle de, şekvâ musibeti ziyadeleştirir. Hem merhamete liyakati selb eder.


Birinci  Harb-i Umumînin birinci senesinde, Erzurum’da mübarek bir zat müthiş  bir hastalığa giriftar olmuştu. Yanına gittim. Bana dedi: “Yüz gecedir  ben başımı yastığa koyup yatamadım” diye acı bir şikâyet etti. Ben çok  acıdım. Birden hatırıma geldi ve dedim:..


“Kardeşim, geçmiş sıkıntılı yüz günün, şimdi sürurlu yüz gün  hükmündedir. Onları düşünüp şekvâ etme. Onlara bakıp şükret. Gelecek  günler ise, madem daha gelmemişler; Rabbin olan Rahmânü’r-Rahîmin  rahmetine itimad edip, dövülmeden ağlama, hiçten korkma, ademe vücut  rengi verme. Bu saati düşün. Sendeki sabır kuvveti bu saate kâfi gelir.  Divane bir kumandan gibi yapma ki, sol cenah düşman kuvveti onun sağ  cenahına iltihak edip ona taze bir kuvvet olduğu halde, sol cenahındaki  düşmanın sağ cenahı daha gelmediği vakitte, o tutar, merkez kuvvetini  sağa sola dağıtıp, merkezi zayıf bırakıp, düşman ednâ bir kuvvetle  merkezi harap eder.”


Dedim: “Kardeşim, sen bunun gibi yapma.  Bütün kuvvetini bu saate karşı tahşid et. Rahmet-i İlâhiyeyi ve  mükâfât-ı uhreviyeyi ve fâni ve kısa ömrünü uzun ve bâki bir surete  çevirdiğini düşün. Bu acı şekvâ yerinde ferahlı bir şükret.” O da  tamamıyla bir ferah alarak, “Elhamdü lillâh,” dedi, “hastalığım ondan  bire indi.”



[SUP]1[/SUP]  :  bk. İbrahim Sûresi, 14:7.[/BILGI]



[TAVSIYE]Diğer Lem'alar dersleri: Lem'alar

Diğer açıklamalı dersler: Risale Açıklamalı[/TAVSIYE]


Peygamber Efendimiz a.s.v.'ın kabri nerededir? (Sadece şehir adını küçük harfler ile giriniz)
Üst