Normal
Naçizane kendimce cevaben;maddi veya manevi her türlü musibet bir müminin günaha girmesine sebebiyet verebilir.Maddi olarak örnek verecek olursak;toplumda çok yaşanılan ekonomik krizler..bu da bir musibettir bir cihette..Fakat kul bu musibeti hayra çevirebilir.Belki daha iktisatlı ve kanaat ederek yaşama bilincine sahip olmaya başlar.Bu da yine iman-i noktada dayanarak Allah'a tevekkül ile sağlamlaştırmasından geçer.Dua ile..Sabır ile..Zorluğun ardındaki nimeti farkeder.Tabi insan fıtraten aciz ve fakr halinden lisani secdesini seçerse..Ya da daha da ileri giderek ruhi dünyasını yani manevi alemini yok ederek kendi elemini aleminin daralmasına da sebebiyet verdirerek bu defa da ona tahsis edilen cihazatların hakkına tecavüz etmiş olur.Ki bu da asiliğe..Asiliği de ubudiyetine zarar verir.Yani dinine..Günahlar da öğretici olabilir bazen..Hayra çıkartacak kazançlara dönüştürülebilir.Çünkü hiçbir günah bilerek ya da bilmeyerek de olsa direk ben bir günahım diye alelen çıkmaz.Çıkanlar zaten belli olanlardır ki onları da ayetler yaklaşmayınız diye kati olarak uyarır.Kul o yaklaşma sınırını ayırt edemez zira..Günah oluncaya kadar musibet sürecindedir şahsımca..Çünkü mümin günahı mümin haliyle işlemez.O akli süreç o anda nefse hizmet eder.Nefsi putlaştırıp ona hizmet eder.Ardından yapılan tevbe ki o kapı hep açıktır.Allah'ın bileceği iştir.Ama Hz.Ebubekir (r.a) der ki; "yetmiş defa günah da işlesen yine tevbe et."Günahın günah olduğunu bilmek de bir sırdır.Aksinde günaha helal diyen de mevcut.Ki bu en tehlikelisidir. O zaman gizli bir şirke girilir farkedilir ya da farkedilmez.O da aklın o günaha yakın anda körelmesinden,görüş alanının kapanmasından ileri gelir.Yanlışım varsa affola..Diğer kardeşlerin de cevaplarını bekleriz.
Naçizane kendimce cevaben;maddi veya manevi her türlü musibet bir müminin günaha girmesine sebebiyet verebilir.Maddi olarak örnek verecek olursak;toplumda çok yaşanılan ekonomik krizler..bu da bir musibettir bir cihette..Fakat kul bu musibeti hayra çevirebilir.Belki daha iktisatlı ve kanaat ederek yaşama bilincine sahip olmaya başlar.Bu da yine iman-i noktada dayanarak Allah'a tevekkül ile sağlamlaştırmasından geçer.Dua ile..Sabır ile..Zorluğun ardındaki nimeti farkeder.Tabi insan fıtraten aciz ve fakr halinden lisani secdesini seçerse..Ya da daha da ileri giderek ruhi dünyasını yani manevi alemini yok ederek kendi elemini aleminin daralmasına da sebebiyet verdirerek bu defa da ona tahsis edilen cihazatların hakkına tecavüz etmiş olur.Ki bu da asiliğe..Asiliği de ubudiyetine zarar verir.Yani dinine..
Günahlar da öğretici olabilir bazen..Hayra çıkartacak kazançlara dönüştürülebilir.Çünkü hiçbir günah bilerek ya da bilmeyerek de olsa direk ben bir günahım diye alelen çıkmaz.Çıkanlar zaten belli olanlardır ki onları da ayetler yaklaşmayınız diye kati olarak uyarır.Kul o yaklaşma sınırını ayırt edemez zira..
Günah oluncaya kadar musibet sürecindedir şahsımca..Çünkü mümin günahı mümin haliyle işlemez.O akli süreç o anda nefse hizmet eder.Nefsi putlaştırıp ona hizmet eder.Ardından yapılan tevbe ki o kapı hep açıktır.Allah'ın bileceği iştir.Ama Hz.Ebubekir (r.a) der ki; "yetmiş defa günah da işlesen yine tevbe et."Günahın günah olduğunu bilmek de bir sırdır.
Aksinde günaha helal diyen de mevcut.Ki bu en tehlikelisidir. O zaman gizli bir şirke girilir farkedilir ya da farkedilmez.O da aklın o günaha yakın anda körelmesinden,görüş alanının kapanmasından ileri gelir.Yanlışım varsa affola..Diğer kardeşlerin de cevaplarını bekleriz.