Maddi alemler manevi alemleri tam anlamıyla içeremez diye anlıyorum ben.
Yani onları içine alamaz. Mesela Allahın zatı şu cismani dünyamıza sığışmaz.
Hz. Musa a.s. Allahın zatını görmek istemişti, buna mukabil Allah dağa tecelli etti ve koca dağ parçalandı.
Hz Musa AS. Onun CC. bu alemde bizzat zatıyla görünmesinin mümkün olmadığını anlamış oldu bu şekilde.
Bunun gibi meleklerinde bu alemde farklı tecellileri olabilir ama bizzat zatlarıyla bulunmazlar diye biliyorum.
Mektubatta bunun bir misali vardı uygun zamanda getiryim inşallah.
Sözlerden benzer bir alıntı bir nebze anlamıza vesile olur sanırım...
"Nuranî ruhların aksidir. Şu akis hem hayydır, hem ayndır.
Fakat âyinelerin kabiliyeti nisbetinde tezahür ettiğinden, o ruhun mahiyet-i nefsü’l-
emriyesini tamamen tutmuyor.
Meselâ, Hazret-i Cebrâil Aleyhisselâm, Dıhye suretinde huzur-u Nebevîde bulunduğu 1 bir anda,
huzur-u İlâhîde, haşmetli kanatlarıyla Arş-ı Âzamın önünde secdeye gider, 2
hem o anda hesapsız yerlerde bulunur, evâmir-i İlâhiyeyi tebliğ ederdi.
Bir iş bir işe mâni olmazdı."
On Altıncı Söz