Kýrýk Testi
Well-known member
Lübnan’ın resmî adı Lübnan Cumhuriyeti’dir. Doğu Akdeniz’de küçük bir kıyı ülkesidir. Kuzeyde ve doğuda Suriye, güneyde ise İsrail ile çevrilidir. Son derece güzel manzaraların süslediği, 10.230 km2’lik dağlık bir alanı kaplar. Başkenti Beyrut’tur. 2002 rakamlarına göre nüfusu 3.677.780’dir. Nüfusun yüzde 95’i resmî dil olan Arapça’yı konuşur. İngilizce ve Fransızca da yaygındır.
Ülke toprakları fizikî coğrafya bakımından dört bölgeye ayrılır: Akdeniz boyunca uzanan dar ve düz kıyı şeridi, Lübnan Dağları, Bikaa Vadisi, Cebelü’ş-Şarki ve Hemon Dağı sırtları. Ülkede Akdeniz iklimi hâkimdir. Yumuşak geçen serin ve yağışlı kışlar; sıcak ve yağışsız yazlar;dağlık kesimlerde ise kış aylarında kar yağışı görülür.
Ülkenin birçok etnik ve dinî toplulukları barındıran, heterojen bir toplum yapısı vardır. Arap dünyasının bir parçası olmasına karşın, karmaşık dinî ve siyasî yapısıyla ayrı bir özellik gösterir.
Ortadoğu’daki yoğun çekişmelerin yörüngesine girmesi, hassas dengelere, çoğulculuğa ve gelişmiş ekonomiye dayanan istikrarın bozulmasına ve 1975’ten sonra yıkıcı bir iç savaş ortamına sürüklenmesine yol açmıştır. Arap ülkeleriyle aynı dili ve kültürü paylaşmaktan kaynaklanan birçok ortak yanlar taşımakla birlikte, Fransız kültürünün etkisiyle, Batı etkisine daha açık bir kimlik kazanmıştır.
Lübnan’da hâlâ 1975-1990 yılları arası yaşanan iç savaşın izlerini görmek mümkündür. Ülkedeki, ticaret, finans ve turizm merkezli yapılanma da, yine savaş öncesi olduğu gibi Beyrut merkezli gerçekleşmektedir.
Ülke toprakları fizikî coğrafya bakımından dört bölgeye ayrılır: Akdeniz boyunca uzanan dar ve düz kıyı şeridi, Lübnan Dağları, Bikaa Vadisi, Cebelü’ş-Şarki ve Hemon Dağı sırtları. Ülkede Akdeniz iklimi hâkimdir. Yumuşak geçen serin ve yağışlı kışlar; sıcak ve yağışsız yazlar;dağlık kesimlerde ise kış aylarında kar yağışı görülür.
Ülkenin birçok etnik ve dinî toplulukları barındıran, heterojen bir toplum yapısı vardır. Arap dünyasının bir parçası olmasına karşın, karmaşık dinî ve siyasî yapısıyla ayrı bir özellik gösterir.
Ortadoğu’daki yoğun çekişmelerin yörüngesine girmesi, hassas dengelere, çoğulculuğa ve gelişmiş ekonomiye dayanan istikrarın bozulmasına ve 1975’ten sonra yıkıcı bir iç savaş ortamına sürüklenmesine yol açmıştır. Arap ülkeleriyle aynı dili ve kültürü paylaşmaktan kaynaklanan birçok ortak yanlar taşımakla birlikte, Fransız kültürünün etkisiyle, Batı etkisine daha açık bir kimlik kazanmıştır.
Lübnan’da hâlâ 1975-1990 yılları arası yaşanan iç savaşın izlerini görmek mümkündür. Ülkedeki, ticaret, finans ve turizm merkezli yapılanma da, yine savaş öncesi olduğu gibi Beyrut merkezli gerçekleşmektedir.