1990'lı yıllar... Birazdan sahne alacak olan sanatçı, yaptığı müzik tarzından çok 'ideolojisi ve siyasi görüşleriyle' tanınıyor. Sanatçının ismi anons edildikten sonra spor salonunda büyük bir çığlık kopuyor, marşlar söyleniyor, sloganlar atılıyor. Eşref Ziya Terzi, çıkış parçası olan 'Bir Güneş Doğuyor'la konserine başlıyor. Ezgi ve ilahi dinleyenler Eşref Ziya'yı yakından tanır. Sanatçı, müzik hayatına başladığı yıllarda devrin sosyal ve siyasi yapısıyla birlikte bir hayli popüler oldu. Kalksam ve Dirilsem kaseti, bir milyonun üzerinde sattı. Ona yakın albüm yaptı, ezgi ve ilahileri dillere dolandı. Eşref Ziya için muhafazakâr kesimin 'Tarkan'ı diyenler bile oldu. Sanatçının o dönemde yaptığı ezgiler bugün bile birçok kişi tarafından dinleniyor. İnternetteki 'Ağlama Karanfil' adlı klibinin 300 binden fazla kişi tarafından izlenmesi, bunun en büyük kanıtı. Eşref Ziya Terzi, önümüzdeki günlerde solo bir albüm çıkaracak. Sanatçı, özellikle son yaptığı 'Yol Boyunca' adlı albümünden sonra 'Eşref Ziya tarz değiştirdi, çizgisinden uzaklaştı' eleştirilerine maruz kaldı. Uzun bir süredir albüm yapmayan Terzi, müzik dünyasındaki krizden şikâyet ediyor. 90'lı yıllarda yaptığı albümler yüz binler satarken 'Yol Boyunca' sadece 30 bin satmış. Bu düşüşte korsanın ve internetin etkisi büyük. Bir diğer sebep ise Türkiye'nin sosyal ve siyasal bir değişimin içine girmesi. Bu değişim, Eşref Ziya'ya göre 28 Şubat süreciyle birlikte başlıyor. Sanatçıya göre bu süreçten sonra muhafazakâr kesim sindirilmeye başlandı. Haliyle de Eşref Ziya başta olmak üzere ezgi ve ilahi söyleyen sanatçılar bu süreçten olumsuz yönde etkilendiler. Müzik hayatına ilk başladığı yıllarda Filistin, Irak ve Afganistan'da yaşanan zulümleri dile getiren Eşref Ziya, radikal söylemleriyle tanınıyordu. Yaptığı müzikle dünya düzeninin değişeceğine inanıyordu. Aradan geçen zaman içerisinde Eşref Ziya, bu düşüncesinin bir hayli iddialı olduğunu anlamış. Sanatçı, "İnsan 20'li yaşlarda iddialı şarkılar söyleyebiliyor. Bazen haddini de aşabiliyor. Ama zaman geçtikçe taşlar yerine oturuyor. Ben artık 40 yaşında biri olarak gençlik yıllarımda yaptığım müzik tarzını devam ettiremem." diyor. Kendisini, 'tarz değiştirdi' diye eleştirenlere, "Gazze'deki savaş görüntülerini izlediğimde büyük bir üzüntü duydum. Ama oradaki savaş ortamı üzerine bir eser yazmayı kendime yakıştıramadım. Ben çok iyi evlerde oturup lüks arabalara biniyorum. Filistin'deki halk acı çekerken bundan nemalanmak hatta para kazanmak ikiyüzlülük olur." diyor.
Erdoğan, seçimlerde 'Bir Güneş Doğuyor' parçasını kullanmıştı
"Başbakan Tayyip Erdoğan, İstanbul Büyükşehir Belediye başkanı adayı olduğu yıl 'Bir Güneş Doğuyor' adlı benim parçamı kullanmıştı. Bütün mitinglerde bu parça çalınıyordu. Ben önce konser veriyordum, sonra Başbakan konuşma yapıyordu. Bütün mitinglere birlikte gidiyorduk. O günün modası benim parçalarımdı. Şimdi ise mesela Saadet Partisi 'Fark Var' adlı rap tarzında bir müzikle oy toplamaya çalışıyor."
***
'The İmam' tutsaydı sinemada 'beyaz' bir perde açılırdı
"The İmam filmi, aslında Türk sinemasında yeni bir tarz denemesiydi. Vizyona girmeden önce büyük bir seyirci kitlesine hitap edeceğini düşünmüştük. Ama sonuç istediğimiz gibi olmadı. Yönetmen Ömer Lütfi Mete, film projesine çok sıcak bakmıştı ama tam olarak bizim istediklerimizi yansıtamadı. Daha iyi bir oyuncu kitlesi, daha kaliteli bir ürün ortaya konabilirdi. Aslında izleyici sayısı pek de azımsanacak bir rakam değildi ama yine de tam istediğimiz sayıya ulaşamadık. Film, tutsaydı, Türk sinemasında 'beyaz' bir perde açılacaktı."