Mahkumlarla ilgili iki hatira
Hilmi Pancaroglu anlatiyor:
Kasap Tahir, Afyon hapishanesinin hakimidir. Iri yari, cesur; herkes ondan
korkar, cinayet sucundan idama mahkum edilmis, temyiz kararini
beklemektedir.
Tahir ayaklarindan ve boynundan zincirlidir. Bir gun Bediuzzaman Hz.lerini
ziyaret eder ve kurtulusu icin dua etmesini ister. Ustad ona "Sen namaza
basla, ben sana dua edecegim, insaallah kurtulursun. Sana takilan zincirler de
tesbihin olsun" der.
Bunun uzerine Tahir namaza baslar ve tesbihini de zincirlerle ceker ve bir de
bakar ki zincirin halkalari tam otuz uc tane. Tahir'deki bu degisiklige herkes
hayret eder. Nihayet temyiz karari bozar, otuz yil agir hapse cevirir ve Tahir
1950 affi ile cikar.
(Son Sahitler 3, 163.s)
Karabuklu Mustafa Osman anlatiyor:
Afyon Hapishanesinde cinayet sucundan yatan bir mahkum mescide gelmeye
basladi. Sadece farz namazini kilip gidiyordu. Bir defasinda adami bir kenara
cekip nicin sunnetleri kilmadigi sordum. Adam: "Ben Hoca Efendiyi ziyaret
ettim. Bana 'Kardesim, sen farzlarini kil. Ben sunnetleri senin yerine
kilarim'dedi. "
Boylece namaza baslayan katil, kisa zaman sonra sunnetleri, daha sonra da kaza
namazlarini kilmaya basladi.
(N.Sahiner, S.Nursi,365.s)
