Konuya cevap cer

İsmail Civelek           

İ. Ü. Hukuk Fakültesi öğrencisi



             Medine İmamı" olarak da anılan, dört büyük müçtehidden biri olan  Malik bin Enes Hazretleri, İslam hukukunun fıkıh alanında yetiştirdiği,  içtihad-ı fıkhîsini dayandırdığı kaynakların farklılığıyla dikkati çeken, fıkıh  alanında en eski fıkıh kitaplarından al-Muvatta'nın yazarı ve Malikî Mezhebinin  de metodunu ve prensiplerini düzenleyip ortaya koyan önemli bir fakih ve  muhaddistir.



 Arap asıllı bir İslam bilgini olan Malik bin Enes Hazretleri  hicrî 93 yılında Medine'de doğmuştur. Yemenli Zir Esbah kabilesine mensuptur.  İmam Malik kendisini ilim öğrenmeye vermiş bir aileden gelmektedir. Hem ailesi  hem çevresi tarafından ilme ve ilim tahsiline yöneltilen İmam Malik'in ilmi  özellikle, fıkıh ve re'ye bilgisi ile hadis ve rivayet bilgisi üzerine  toplanmıştır.1 Tebe-i tabiinden olan İmam-ı Malik Hazretleri bir çok  fukaha ve fuzulaya yetişmiş, üçyüzü tabiden, altıyüzü de onların tabilerinden  olmak üzere dokuzyüz şeyhten Hadis-i Şerif ahzetmiştir.2


 

 İmam Malik devri bakımından fıkıhta kıyasın devamlı ve esas  halinde olmayıp, ancak arızî olarak ve elde edilmesi istenilen bir delil için  kullanıldığı, İslam hukuku düşüncesinin, henüz hukuk ilmi haline gelmediği bir  safhayı mekan bakımından da İslam hukukunun kati temellerinin atıldığı Medine'yi  temsil eder.3


 

 Malik Bin Enes Hazretleri içtihad-ı fıkhîsini, Kitabullaha,  Sünneti Nebeviyeye, icma-ı ümmete, Kıyas-ı Fukuhaya, Medine-i münevvere  ahalisinin ittifaklarına ve maslahat-ı mürsele ve sedd-i zerai denilen esaslara  isnat etmiştir.4 Bunlar arasında onu diğer imamlardan ayıran esas  Medine-i Münevvere ahalisinin ittifaklarına verdiği önemdir. İmam Malik'e göre  Kur'an ve Hadislerde açıklanmamış olan hukukî bir sorunda Medine halkının  tutumuna göre davranılmalıdır. Çünkü Peygamber ve yakınları Medine'de  oturmuşlardı; bundan ötürü Medine halkı onların tutumunu en iyi bilen halktır.5



 İmam Malik'in belli başlı eseri "Kitab al-Muvatta"dır ki Zayd  Bin Ali'nin Kitab al-Mecmu6 istisna edilecek olursa bugüne kadar  gelmiş olan en eski İslam fıkhı kitabı olduğu kabul edilmektedir. Kelime manası  olarak "al-Muvatta; "bastırılıp, düzeltilmiş" anlamına gelmektedir. İmam Malik  Hazretleri al-Muvatta ile Medine'de örf haline gelmiş olan kanunu, sistem haline  getirip, tedvin etmek istiyordu. Ve al-Muvattanın hukukî düşünce bakımından  gayesi hukukî hayata, dini ve ahlakî düşünceleri yerleştirmek idi. Dini nokta-i  nazar ile henüz ilgisi olmayan bu hukuki mahzene hiç de iptidai olmayan bilakis  oldukça gelişmiş bir içtima-i hayata tekabül eden, eski Arap örfî hukukunun  başta müessirli olan Medine örf ve adetine aittir. Bu İmam-ı Malik'te bize bazan  sunma (hukukî ameller) şeklinde bazen de onun büyük bir7 itina ile  tayin ve tahdit ettiği Medine icmasında 8 mündemiç bulunmaktadır.9



 Aynı devirde El-Muvatta tarzında eserler yazmış olan bir çok  Medine'li alim zikredilmektedir. Mamafıh bu eserler bugüne kadar kalmamıştır.  El-Muvatta'nın daha talihli olmasını açıkça izah eder sebep mûtedil bir fikri  temsil etmesi ile alakalıdır.



 Bazı eski kaynaklar ise İmam-ı Malik'in kazanmış olduğu hürmet  ve itibarın sebebi olarak, onun fıkıh üzerindeki çalışmalarını değil, hadisleri  sıkıca tenkide tabi tutmasını gösterirler.10


 

 El-Muvatta'da rastlanan hukukî kıyas ve muhakemeye bakarsak bunu  rahatlıkla görebiliriz. Çünkü "denilebilir ki Hadis İmam-ı Malik için en yüksek  ve yegane mercî değil idi. Bir taraftan Hadis ile Medine'de ki açık ve hakiki  tatbikat (âmâl) arasında bir ayrılık olduğu zaman Medine âmâlini Hadis'e tercih  eder, diğer taraftan bir Medine icma-ı bulunmadığı yerlerde kendisi bir kanun  yapma gibi hareket eder ve yani re'yine başvururdu.11


 

 Malikî Mezhebinin öteki mezheplerden ayırdedici diğer bazı  özellikleri de şunlardır;

 Suça vesile olan tutum da suçtur. İnsanların Müslüman olması  için sadece inanması yetmez. Büyük günah işleyende müslüman kalır; onu  cezalandırmak ya da bağışlamak Allah'ın bileceği iştir. Allah görülebilir ve iyi  Müslümanlar onu öbür dünyada göreceklerdir. İnsanların eylemlerini Allah  belirler, insanlar kendi eylemlerini kendileri yaratmazlar.



 Görüldüğü gibi Malik Bin Enes koyu bir İslam skolastiğidir.  Açıkça anlaşılmayan Kur'an ve Hadis yargılarını anlaşılamamış olarak bırakmayı  yeğler, onların ne demek olduğunu sormayı yasaklar.12


 

 Kaynaklar


 1. İslamda Mezhepler ve İnanç Yolları Ansiklopedisi, Güneş  Yay, İstanbul, 1985.5.72 

 2. İslam Prensipleri Ansiklopedisi,İttihat İim Araştırma  Heyeti, Cilt 2.5,824-825 İstanbul ,1994 

 3. a.g.e. 

 4. Bkz. diğer esaslar için a.g.e. 

 5. Hançerlioğlu Orhan, Felsefe Ansiklopedisi, Cilt 2, S.12,  İstanbul 1972 

 6. MEB. İslam Ansiklopedisi Yayınları, İstanbul 1972, Cilt  7, s.452-456 

 7. Hukuki ameller:sunna 

 8. İcma: Geniş manada örf ve adet hukukuna ait müesseselerin  dini bakımdan hiçbir itiraza uğ.ramamış olanları... Geniş bilgi için bkz. MEB  Yayınları, İstanbul 1972, Cilt 7, s.452-456. 

 9. a.g.e. s.454 

 10. a.g.e. s.455 

 11. a.g.e. s.456 

 12. Hançerlioğlu Orhan, Felsefe Ansiklopedisi a.g.e 



KPR - Bahar 96 - ada Kuran Yorumu


Peygamber Efendimiz a.s.v.'ın kabri nerededir? (Sadece şehir adını küçük harfler ile giriniz)
Üst