Medeniyetin(!) Sustuğu An: Srebrenitsa Katliamı (11 Temmuz 1995)

Satuk Buðra Han

Well-known member
Bosna Hersekin doğusundaki Srebrenica kentinde Sırplar tarafından sistematik olarak yapılan ve şehrin nüfus dengesini değiştiren katliamdır.

Srebrenica, Bosna Hersekin doğusunda Sırbistan sınırına 10 km. uzaklıkta bir Müslüman Boşnak kentidir.

Halen nüfusunun çoğunluğunu Sırpların oluşturduğu Srebrenica bölgesi 1992 yılında başlayan Bosna Savaşı öncesi, Müslüman bölgelerden biri idi. 1990daki Yugoslavya nüfus sayımlarına göre 36.666 nüfusluk Srebrenica bölgesi yüzde 75.2 oranında Boşnak çoğunluğa sahipken Sırplar bölgenin sadece yüzde 22.7sini oluşturuyordu

Nisan 1992de birkaç gün dışında, Müslümanlar, Srebrenicada sürekli hakim durumdaydılar. Srebrenica, Müslüman direnişin önde gelen bir sembolü olmuş ve Boşnakça şarkılara geçmişti. Ancak 1995te olaylar aksi yönde seyretmeye başladı.

Savaş süresince sürdürülen katliamlardan biri de Srebrenicada Sırplar tarafından gerçekleştirildi. Bosnanın en doğusunda, Sırbistan sınırında yer alan Srebrenica, Gorajde ve Jepa gibi kuşatılmış bölgelerden olup Bosna Sırpları için Belgradla aralarındaki engellerden biriydi. Çoğunlukla Müslümanların yaşadığı Bosnanın doğu bölümü büyük oranda temizlenmişti,ancak çevre katliam bölgelerinden kaçıp sığınan Müslümanların toplandığı bu kasabalar direnişlerine devam ediyorlardı.

Bijeljina, Brutunaç ve Zvornik gibi komşu bölgelerden kaçan on binlerce Müslüman 10.000 nüfusluk Srebrenicaya sığınmak zorunda kalınca nüfusu 60.000e kadar yükselmişti. Kış ayının soğuğuna rağmen insanlar sokaklarda yatıyor, açlık ve sefaletle boğuşuyordu.

Miloseviçin eski korumalarından Nasır Oriçin kurduğu Müslüman direniş örgütü ilk yıllarda Srebrenicayı var gücüyle savundu. Dünyanın en büyük ordularından Yugoslavya ordusunun tüm imkanlarını kullanan Sırplara karşı Müslümanlar bölgeye uygulanan ve en çok kendilerinin zarar gördüğü ambargodan ötürü hafif silahlarla ve az sayıda mermi ile karşı koymaya çalışıyordu.

1993 yılında Srebrenicanın etrafındaki çember gittikçe daraltılmasına rağmen gerekli önlemleri almayan BM ve NATOnun tavrı Sırp güçleri cesaretlendiriyordu. Nihayet 16 Nisan 1993teki olağanüstü toplantısında almış olduğu 819 ve 824 nolu kararlarıyla BM Güvenlik Konseyi, Saraybosna, Tuzla, Jepa, Gorajde ve Bihaç ile birlikte Srebrenicayı da güvenli bölge ilan etti. Bu kuşatılmış bölgeler evvelce Fransız General tarafından barışın önündeki en büyük engel olarak nitelenmişti.

Bosna Savaşının sonlarına doğru Müslümanların birçok cephede zafer kazandığı bir sırada öne çıkarılan Dayton Barış müzakereleriyle savaşın sona ereceğini gören Sırplar, avantaj elde etmek için iki stratejik kent olan Gorajde ve Srebrenicayı ele geçirmek maksadıyla bütün güçleriyle bu iki kente saldırdılar ve tarihin gördüğü en büyük katliamlardan birini tüm dünyanın seyirci bakışları arasında sergilediler. BM tarafından güvenli bölge olarak ilan edildikten iki yıl sonra Srebrenica, 1995 yılının yaz ayında II. Dünya Savaşından sonra meydana gelen en büyük toplu katliamının sahne oldu.




ilk fırsatta gidip görmek istediğim topraklar...
sırp köylerinin arasında ufak bir köy srebrenitsa
bu köyün diğer boşnak köylerden tek farkı sözde güvenli bölge olması bosna da savaş devam ederken bu bölgeye gelen hollandalı birleşmiş milletler güçleri yerli halka yani müslüman boşnaklara, bu bölgenin artık güvenli bölge olduğunu ve tüm silahların toplanması gerektiğini söyleyerek bölgeyi silahsızlandırıyorlar...
srebrenica’da sırp zulmünden kaçan insanları korumakla görevli olan hollanda askeri birliği’nin bu katliama sadece seyirci kalmayıp sırplara her türlü yardım ve desteği verdikleri, kendilerine sığınan boşnakları zorla
sırplara teslim ettikleri iddiası katliamdan bu yana dünyanın gündeminden düşmeyen bir olgudur

binlerce erkek öldürülerek toplu mezarlara kondu, yüzlercesi diri diri gömüldü; kadınlar ve erkekler sakat bırakıldı, koyun gibi boğazlandı; çocuklar annelerinin gözleri önünde öldürüldü; bir dede, torununun karaciğerini yemeğe zorlandı. bunlar cehennemden gerçek sahnelerdir ve insanlık tarihinin en kara sayfalarına yazılmışlardır.'

üç kardeşi ve babası kaybolan ve şu anda hala bulunamamış bir toplu mezarda yatan, katliamdan son anda kurtularak dağa kaçmış bosnalı müslüman sadık selimoviç 13 temmuz 1995'te, akıl hastası,ratko mladiç'in kendisine aynen şunları söylediğini iddia ediyor:

'bütün erkeklerinizi öldürüp, balıklara yem olsunlar diye drina nehrine atacağız. böylece bu erkekler, sırp olan drina vadisinde bir daha asla sırp çocuklarını öldüremeyecek. ama kadınlarınıza dokunmayacağız, ki acı çekmeye devam edebilsinler.'
(! !)
insan suretinde yaratıklar olduğunu görmemle insan denen varlıktan soğumamı bir kez daha haklı çıkartan, tam anlamıyla tanımlamakta kelimelerin kifayetsiz kaldığı bir dramın yaşandığı o eski masal ülkesi tek suçları müslüman olmaları




olay 11 temmuz 1995'te meydana gelmistir.
birleşmiş milletlerin kontrolu olan bir bolgede, 'kurtarilmis' diye adlandirilan bir bolgede,sırplarin baskin yapmalarina kayitsiz kalan hollanda askerlerinin sebep oldugu katliamdir.

bu katliamda en az 7500 musluman erkek oldurulmustur.

birlesmis milletlerin bir ise yaramadigin acikca gosteren trajik olay.
yarasada muslumanlara yaradigi gorulmemis orgut.



girmek için vermedik taviz bırakmadığımız avrupa'nın gerçek yüzünün diğer adıdır srebrenitsa katliami. avrupa'nın onbinlerce figüranı olan bir savaş filmi gibi izlediği tüm dünyanın utancıdır srebrenitsa katliami. ülkemizin geleceği için vereceğimiz kararlarda örnek olması gereken insanlık ayıbıdır.


Dün srebrenitsa & Bügün Dogu Türkistan Ortak yanları Müslüman olmak...
 
Üst