Mehdilik

yunus44

Active member
Ben biraz işe tersten girmek istiyorum. Ters biriyimdir biraz.
Hazır fikir alışverişi bitmişken.tekrar ateşleyelim.
mesela
Üstad kendine mehdi demediği halde nur talebeleri ısrarla üstada mehdi derler.Bunu biraz yazalım olmazmı.bunun sebebi nedir acaba.
 

Garib

Well-known member
yunus44 ' Alıntı:
Ben biraz işe tersten girmek istiyorum. Ters biriyimdir biraz.
Hazır fikir alışverişi bitmişken.tekrar ateşleyelim.
mesela
Üstad kendine mehdi demediği halde nur talebeleri ısrarla üstada mehdi derler.Bunu biraz yazalım olmazmı.bunun sebebi nedir acaba.
zaten nur talebeleride üstad mehdi demiyor :p
mektubat birinci mektupta inkarı uluhiyet fikrine karşı savaşan mehdi olduğunu diyo işte ordan aslında mehdinin bir akım olduğunu anlıyoruz yane ehli sunnet cemaatini oluşturan kişiler bu askerler he bu asırda da madem kufur ehlinin belini kıran nurlardır o zaman diyebilirizki nurlar mehdidir desek olarmı :D
 

Sergerdan

Well-known member
yunus44 ' Alıntı:
Ben biraz işe tersten girmek istiyorum. Ters biriyimdir biraz.
Hazır fikir alışverişi bitmişken.tekrar ateşleyelim.
mesela
Üstad kendine mehdi demediği halde nur talebeleri ısrarla üstada mehdi derler.Bunu biraz yazalım olmazmı.bunun sebebi nedir acaba.


Bence hiç girmiyelim Yunus abi,başka bir risale forumda üç-dört gün konuşuldu, :angel: 20 sayfa yazı çıktı en son kitlediler ;D ,

ehakkı ararken hak karışmasın,benden sölemesi ama fena da olmuyo yani ;D
 

hknco

Well-known member
Abi konuşmaktan insana ne zarar gelir ... zaten bu konuyu kitleyenler yok mu alacağım onları bir gün ;D içi Nur dolu bir odaya kitlicem ... yaw konu kitlenmesin ... Yada gerekli olunca kilitlernsin :) zaten öyle oluyor diyeceksiniz, haklısınız :)
 

Eyvàh!

Well-known member
NE SATAFAT!!! vesvese gibiyiz ..

seytan doru yola egri oturanların piridir... kisacasi yolun dorulugu kisiyi kurtarmaz , kisinin kendiside doru olacak... ne kadar doruyuz acaba ::)

ben nerdeyim ??? nur yolculugumun neresindeyim ??? imanim ne kadar ??? nefsim ne kadar ::)
 

katremisal

Active member
üstadı azamım kendini bizzat mehdi ilan etmemiş ama mehdinin manası umumu hidatyete getiren demek yani bu zamanda nur dairesinin genişliği bile mehdilik davasına bir bürhan arife tarif gerekmez zaten mehdiyi ve ahirzamanda gelecek olan isayı as hiç kimse bilmicek ancak ehassı havas basiretiyle anlıcak...
 

TaLHa

Nur-u Aynım
Yönetici
yunus44 ' Alıntı:
Ben biraz işe tersten girmek istiyorum. Ters biriyimdir biraz.
Hazır fikir alışverişi bitmişken.tekrar ateşleyelim.
mesela
Üstad kendine mehdi demediği halde nur talebeleri ısrarla üstada mehdi derler.Bunu biraz yazalım olmazmı.bunun sebebi nedir acaba.

Yunus abi sen malatyalımısın :)

Senden nurculuk ile alakalı çetin bir soru beklerdik :) diğer forum sitelerinde kısır döngüye dönüşen konuların burayada sıcramaması gerekir. SorularlaRisaleiNur sitemizdeki nurlara vakıf ağabeylerimizin acıklaması ile yetinebiliriz zati sergerdan oradaki makaleyi bizlere link olarak sunmus..Ha bu arada diğer sitelerde konunun dağılmasının nedeni nurlara vakıf olmayanların seytanın vesvesesinin fikir olduğunu zannederek mesajlar yazmasından kaynaklanmakda bunuda husran arkadasımız dile getirmiş :) bende sizleri bu konu için risale-i nurlara havale ediyorum ; Ustad yeterince net bir şekilde sölemiş....
 

yunus44

Active member
evvela :malatyalıyım
yine terse geldiniz.sorum şuydu

Üstad kendin e mehdi demediği halde nur talebe leri ısrarla üstada mehdi derler .Bunu biraz yazalım olmazmı.bunun sebebi nedir acaba.
BİR CEVABI
Şimdi hakikat-i hal böyle olduğu halde, en birinci vazifesi ve en yüksek mesleği olan imanı kurtarmak ve imanı, tahkikî bir surette umuma ders vermek, hattâ avamın da imanını tahkikî yapmak vazifesi ise, mânen ve hakikaten hidayet edici, irşad edici mânâsının tam sarahatini ifade ettiği için, Nur şakirtleri bu vazifeyi tamamıyla Risale-i Nur'da gördüklerinden, ikinci ve üçüncü vazifeler buna nisbeten ikinci ve üçüncü derecedir diye, Risale-i Nur'un şahs-ı mânevîsini haklı olarak bir nevi Mehdî telâkki ediyorlar.
O şahs-ı mânevînin de bir mümessili, Nur şakirtlerinin tesanüdünden gelen bir şahs-ı mânevîsi ve o şahs-ı mânevîde bir nevi mümessili olan biçare tercümanını zannettiklerinden, bazan o ismi ona da veriyorlar.
Gerçi bu, bir iltibas ve bir sehivdir, fakat onlar onda mes'ul değiller. Çünkü ziyade hüsn-ü zan, eskiden beri cereyan ediyor ve itiraz edilmez. Ben de o kardeşlerimin pek ziyade hüsn-ü zanlarını bir nevi dua ve bir temenni ve Nur talebelerinin kemâl-i itikatlarının bir tereşşuhu gördüğümden, onlara çok ilişmezdim. Hattâ eski evliyanın bir kısmı, keramet-i gaybiyelerinde Risale-i Nur'u aynı o âhir zamanın hidayet edicisi olduğu diye keşifleri, bu tahkikat ile tevili anlaşılır.
Yani Nur talebeleri haklılar.
..................................
Peki üstan kendine Mehdi diyenlere başka ne yapmış. ilk okudugunuzda ilk defa okuyormuş gibi olacağınız için ve bu yazıya az rasladığım için yazma ihtiyacı hissettim kusurum olrsa affola
DİKKATİNİZİ ÇEKMEK İSTEDİM

Ahmed Nazif'in bir fıkrasıdır.
Kıymetli Üstadım,
Yüksek şahsiyetinizin aczi ve fakrı içinde inâyet-i Rabbaniye ve rahmet-i İlâhiyeyle Kur'ân-ı Mucizü'l-Beyânın i'câzlarını güneşin parlak ve keskin şuaları gibi kalblerimize nüfuz ettiren ve hakaik-i diniye ve imaniyenin, dalâlete yüz tutan zayıf ve âciz mü'minlerin halâsı ve selâmeti ve hidayete çıkarılmasına hâdim ve kudsî Risale-i Nur'un, elbette bir hâdi ve bu zamanın muhtaç bulunduğu bir sahib-i zuhur namını taşıyacağı şüphesizdir. Binaenaleyh, hem Kur'ân'ın tercümanı ve dellâlı ve hem de bu Risale-i Nur'un müellif ve hâdim-i yegânesi bulunmanız, hem de âciz ve fakir bir nefer iken mânevî hizmetinizle müşiriyet derece-i âliyesine terfi ve tefeyyüze istihkak kesb etmiş bulunmanızdadır ki, Alîm-i Mutlak, Hakîm-i Mutlak, Kadir-i Mutlak olan Zülcelâl Hazretleri, bu kudsî vazife-i âliyeyi, kıymetsiz gördüğünüz, çok kıymetli ve faziletli ve feyizli ve âlî derecelerde yüksek bir dellâla tevdi ve nasip ve bilhassa memur etmiştir. Hâzâ min fadli Rabbî.

Biz âciz ve âsi ve günahkâr hizmetkârlarınızı dahi lütuf ve keremiyle irşada ve hidayete siz Üstadımızı rehber ve mürşid ve vasıta buyurmuştur ki, ebedî minnet ve şükranlarımızı edâdan âciz bulunuyoruz.

İşte, Üstadım, çok kıymetli arkadaşımız ve hizmet-i Kur'âniyede kıymetli refikimiz ve şerikimiz Küçük Hüsrev ve Mehmed Feyzi'nin mektubundan, başka yerde ve mahalde mevsimsiz olduğunu idrak ederek, bu hakikî kelimeyi ve mübarek ism-i şerifi Risale-i Nur'a dahi henüz zahiren takmak haddim değildir ve istimalinden hazer ediyorum. Çünkü Üstadımın izin ve müsaadesi olmadıkça bu gibi lâkapların kıymeti olamaz. Ancak Risale-i Nur'dan aldığım ilham üzerine muhitimizde birinciliği ihraz eden bir kardeşimiz olan Feyzi'nin mektubunda bahsedilmesi, sırf hüsn-ü niyet ve fart-ı merbutiyet ve sadâkatten ve ihlâstan doğmuştur.

Bu izharın hatâsından hâdis olan meşguliyetinize sebebiyet verdiğimden çok müteessir oldum, af buyurunuz. İkaz ve irşad edici nimet ve himmet-i itabınızla af buyurulmasını ve Risale-i Nur'un mânevî tokatlarından muhafaza edilmekliğimizi kemâl-i hulûsla istirham eylerim. (kastamonu lahikası)
.......
Bilmem sizede ilk defa okuyormuş gibi geldimi. itirafları alabilirim :)
hatta ben eski baskılarda varmı diye kontrol etmiştim. başka baskılara baktım. Allah c.c affetsin

BİRDE ŞUNUN İÇİN YAZDIM NUR TALEBEKLERİ ÜSTADIN DEDİKLERİNE SAF SAF İNANMAMIŞLAR. HER KONUSUNU DOĞRU VE HAK OLDUĞU İÇİN KABUL ETMİŞLERDİR ALLAHIN C.C. YARDIMI VE İNAYETİ SAYESİNDE.
 

hasret

Well-known member
ya üc kac gundur girmiyorum forma,maşallah konu nerden nereye gelmiş...
ya mübarek, farklı konuları bir baslık adı altında sorsanız cok daha iyi olur ve konu dagılmamiş olur...
wesselam...
 
Üst