[FONT=verdana,sans-serif]Mehmet PAKSU / BUGÜN[/FONT]
[FONT=verdana,sans-serif]‘Annem affeder, ama Allah da affeder mi?’[/FONT]
[FONT=verdana,sans-serif]Ben bazen annemin kalbini istemeyerek kırıyorum, sonra gönlünü alıyorum. Annem affeder, ama Allah'ım affetmez, o yüzden mutsuz geçiyor günlerim... (Rumuz: S.T)[/FONT]
[FONT=verdana,sans-serif] Anneniz affederse Allah neden affetmesin ki? Anneniniz affı -hâşâ- Allah'ın affından daha mı büyük? Böyle bir şeyi düşünmeyin. İnsanlara affetme duygusunu Allah vermiştir. Allah'ın bir ismi "Afüv"dür. Çok çok affeder. Bir ismi "Gafûr/Gaffar"dır. Çok çok bağışlar. Affetmek de bağışlamak da Allah'a ait bir unvandır, Allah'ın bir sıfatıdır. Bu açıdan açıkça denebilir ki: Allah affedici olduğu için insanlar da affederler. [/FONT]
[FONT=verdana,sans-serif] Hattâ insanlar her hatayı affetmez/ affedemezken Allah en büyük günahları bile affeder. Yeter ki, kul Allah'tan af ve bağışlanma dilesin. Ama annenizin kalbini hiçbir zaman, hiçbir şekilde kırmamanız lazım. Hiçbir sebep ve gerekçe annenin kalbini kırmak için geçerli olamaz. Allah'tan sonra sizin üzerinizde en çok hakkı olan insan annedir. Ömür boyu annenizi sırtınızda taşısanız, kendinizi unutup hep onun isteklerini yerine getirmeye çalışsanız bile hakkını ödemeniz mümkün olmaz. [/FONT]
[FONT=verdana,sans-serif] Ama ne yazık ki, özellikle tarihin hiçbir döneminde annelere bu kadar karşı durulmamış, kalpleri bu kadar kırılmamıştır. Çünkü çağımız insanı ben merkezli yaşıyor, kendisine hiç kimsenin karışmamasını istiyor. En ufak bir eleştiriye tahammül edemiyor. Annenizi üzer üzmez gidip gönlünü almanız da güzel bir şey. [/FONT]
[FONT=verdana,sans-serif]Pek çok gençte maalesef bu yaklaşımı da göremiyoruz. "Ben haklıydım, bana da fazla karışmasaydı" gibi laflar ederek savunmaya geçiyor. Bizler "anne babaya öf bile demeyin" diye öğüt,emir veren dinin mensuplarıyız, "Allah'ın rızası anne babanın rızasıyla mümkündür" diye bir Peygamberin yolunda gidiyoruz.[/FONT]
[FONT=verdana,sans-serif]‘Annem affeder, ama Allah da affeder mi?’[/FONT]
[FONT=verdana,sans-serif]Ben bazen annemin kalbini istemeyerek kırıyorum, sonra gönlünü alıyorum. Annem affeder, ama Allah'ım affetmez, o yüzden mutsuz geçiyor günlerim... (Rumuz: S.T)[/FONT]
[FONT=verdana,sans-serif] Anneniz affederse Allah neden affetmesin ki? Anneniniz affı -hâşâ- Allah'ın affından daha mı büyük? Böyle bir şeyi düşünmeyin. İnsanlara affetme duygusunu Allah vermiştir. Allah'ın bir ismi "Afüv"dür. Çok çok affeder. Bir ismi "Gafûr/Gaffar"dır. Çok çok bağışlar. Affetmek de bağışlamak da Allah'a ait bir unvandır, Allah'ın bir sıfatıdır. Bu açıdan açıkça denebilir ki: Allah affedici olduğu için insanlar da affederler. [/FONT]
[FONT=verdana,sans-serif] Hattâ insanlar her hatayı affetmez/ affedemezken Allah en büyük günahları bile affeder. Yeter ki, kul Allah'tan af ve bağışlanma dilesin. Ama annenizin kalbini hiçbir zaman, hiçbir şekilde kırmamanız lazım. Hiçbir sebep ve gerekçe annenin kalbini kırmak için geçerli olamaz. Allah'tan sonra sizin üzerinizde en çok hakkı olan insan annedir. Ömür boyu annenizi sırtınızda taşısanız, kendinizi unutup hep onun isteklerini yerine getirmeye çalışsanız bile hakkını ödemeniz mümkün olmaz. [/FONT]
[FONT=verdana,sans-serif] Ama ne yazık ki, özellikle tarihin hiçbir döneminde annelere bu kadar karşı durulmamış, kalpleri bu kadar kırılmamıştır. Çünkü çağımız insanı ben merkezli yaşıyor, kendisine hiç kimsenin karışmamasını istiyor. En ufak bir eleştiriye tahammül edemiyor. Annenizi üzer üzmez gidip gönlünü almanız da güzel bir şey. [/FONT]
[FONT=verdana,sans-serif]Pek çok gençte maalesef bu yaklaşımı da göremiyoruz. "Ben haklıydım, bana da fazla karışmasaydı" gibi laflar ederek savunmaya geçiyor. Bizler "anne babaya öf bile demeyin" diye öğüt,emir veren dinin mensuplarıyız, "Allah'ın rızası anne babanın rızasıyla mümkündür" diye bir Peygamberin yolunda gidiyoruz.[/FONT]