Kýrýk Testi
Well-known member
Menemen’de 23 Aralık 1930’da patlak verdi. O sırada yedek subaylığını yapmakta olan Mustafa Fehmi Kubilay kargaşa çıkaranlarca öldürüldü.
Olayı çıkaran, kendisini Mehdî ilân eden Giritli Mehmet (Derviş Mehmet) adında biriydi. 23 Aralık sabahı, gün doğarken Menemen’e girdi. Belediye Meydanında çevresine topladığı yaklaşık yüz kişiyle sloganlar atarak yürüyüşe geçtiler. Silahlı olan bu kişiler bir müfrezenin başında olaya müdahale eden yedek subay Asteğmen Kubilay’ı, ardından da Hasan ve Şevki adındaki iki mahalle bekçisini öldürdüler.
Bu olay, takviye askeri birlikler tarafından bastırıldı. Hemen ardından Menemen ilçesi ile Manisa ve Balıkesir merkez ilçelerinde bir ay süre ile sıkıyönetim ilân edildi.
Sıkıyönetim mahkemesi, 25 Ocak’ta yargılanan 105 sanıktan 37’si için ölüm cezası verdi. 6’sının ölüm cezası yaş haddi sebebiyle 24 yıl “idama bedel hapis cezası”na çevrildi. Diğer sanıklardan 20’sine bir yıl, 14’üne üç yıl, 6’sına 15 yıl, birine 12,5 yıl hapis cezası verildi, 27 sanık beraat etti.
Üstad Bediüzzaman, çeşitli risalelerde, Menemen Hâdisesinin bahane edilerek Risale-i Nur ve Nur talebeleri aleyhinde bazı plânların yapıldığına dikkat çeker ve Nur talebelerinin böyle bir maksada alet olmayacağını söyler. Emirdağ Lâhikasında ise, zehirleme de dahil olmak üzere, inanılmaz baskılar yapılarak kendilerini de böyle bir hadise çıkarmaya zorladıklarını belirtir:
“Gizli düşmanlarımız hükûmetin ehemmiyetli ve birkaç vazifedarlarını elde edip beni tazyikatla (baskı yaparak) Menemen ve Şeyh Said hadisesi gibi bir hadise çıkarmak için bütün kuvvetiyle, en hassas damarlarıma dokunduracak tarzda, her desiseyi istimal ettiler (kullandılar). Gördüler ki, Eski Said yok; yenisi ise herşeye tahammül ediyor. O plânı sair suikastlere, ezcümle zehir vermeye tebdil ettiler.”
Olayı çıkaran, kendisini Mehdî ilân eden Giritli Mehmet (Derviş Mehmet) adında biriydi. 23 Aralık sabahı, gün doğarken Menemen’e girdi. Belediye Meydanında çevresine topladığı yaklaşık yüz kişiyle sloganlar atarak yürüyüşe geçtiler. Silahlı olan bu kişiler bir müfrezenin başında olaya müdahale eden yedek subay Asteğmen Kubilay’ı, ardından da Hasan ve Şevki adındaki iki mahalle bekçisini öldürdüler.
Bu olay, takviye askeri birlikler tarafından bastırıldı. Hemen ardından Menemen ilçesi ile Manisa ve Balıkesir merkez ilçelerinde bir ay süre ile sıkıyönetim ilân edildi.
Sıkıyönetim mahkemesi, 25 Ocak’ta yargılanan 105 sanıktan 37’si için ölüm cezası verdi. 6’sının ölüm cezası yaş haddi sebebiyle 24 yıl “idama bedel hapis cezası”na çevrildi. Diğer sanıklardan 20’sine bir yıl, 14’üne üç yıl, 6’sına 15 yıl, birine 12,5 yıl hapis cezası verildi, 27 sanık beraat etti.
Üstad Bediüzzaman, çeşitli risalelerde, Menemen Hâdisesinin bahane edilerek Risale-i Nur ve Nur talebeleri aleyhinde bazı plânların yapıldığına dikkat çeker ve Nur talebelerinin böyle bir maksada alet olmayacağını söyler. Emirdağ Lâhikasında ise, zehirleme de dahil olmak üzere, inanılmaz baskılar yapılarak kendilerini de böyle bir hadise çıkarmaya zorladıklarını belirtir:
“Gizli düşmanlarımız hükûmetin ehemmiyetli ve birkaç vazifedarlarını elde edip beni tazyikatla (baskı yaparak) Menemen ve Şeyh Said hadisesi gibi bir hadise çıkarmak için bütün kuvvetiyle, en hassas damarlarıma dokunduracak tarzda, her desiseyi istimal ettiler (kullandılar). Gördüler ki, Eski Said yok; yenisi ise herşeye tahammül ediyor. O plânı sair suikastlere, ezcümle zehir vermeye tebdil ettiler.”