Ana sayfa
Forumlar
Yeni mesajlar
Forumlarda ara
Blog
Neler yeni
Yeni mesajlar
Son aktiviteler
Giriş yap
Kayıt ol
Neler yeni
Ara
Ara
Sadece başlıkları ara
Kullanıcı:
Yeni mesajlar
Forumlarda ara
Menü
Giriş yap
Kayıt ol
Install the app
Yükle
Forumlar
Eğitim ve Kültür
Kütüphane
Makale - Menkıbe ve Denemeler
Menkıbeler ve Kıssadan Hisseler..
JavaScript devre dışı. Daha iyi bir deneyim için, önce lütfen tarayıcınızda JavaScript'i etkinleştirin.
Çok eski bir web tarayıcısı kullanıyorsunuz. Bu veya diğer siteleri görüntülemekte sorunlar yaşayabilirsiniz..
Tarayıcınızı güncellemeli veya
alternatif bir tarayıcı
kullanmalısınız.
Konuya cevap cer
Mesaj
<blockquote data-quote="ABDULLAH4" data-source="post: 500280" data-attributes="member: 1004566"><p>Resûlullah rükûda O’nu bekledi</p><p></p><p>Bir gün sabah namazı vaktinde, Hazret-i Ali mescide giderken yolda bir ihtiyara rast geldi. İhtiyarın ak sakalına hürmet edip, önüne geçmeyip, aheste aheste ardınca yürüdü. Mescid kapısına vardıklarında ihtiyar içeri girmeyip, yoluna devam etti. Daha sonra Hazret-i Ali o ihtiyarın Hıristiyan olduğunu anladı. Mescide girdiğinde Resûlullah Hazretleri’ni rükuda gördü. Güneşin doğma zamanı yaklaşmıştı ve hemen cemaate uyup namazını kıldı. </p><p></p><p></p><p>Namazdan sonra, Sahâbe-i Kirâm, Resûlullah Hazretleri’nden sordular ki: </p><p></p><p></p><p>“Yâ Resûlallah! Birinci rükuda âdet-i şerîfinizden daha uzun durdunuz. O kadar ki, güneşin doğması yaklaştı. Lütfedip, sebebini beyan ediniz.” </p><p></p><p></p><p>O Server-i Enbiyâ Hazretleri bu söz üzerine, </p><p></p><p></p><p>“Adet miktarı rüku tesbihini edâ ettikten sonra, Semi’allahülimen hamideh deyip, kıyâma kalkmak istediğimde, Cebrâîl Aleyhisselâm sidret-ül müntehâdan süratle gelip, kanadı ile arkamı basıp, başı ile başımı tutup, kalkmama engel oldu. Bundan başka, hikmetinin ne olduğunu ben de bilmiyorum” buyurdular. </p><p></p><p>O an Allahü teâlâ, Hazret-i Cebrail’e emreyledi ki, </p><p></p><p></p><p>“Var Habîbime, sebebini bildir. Eshâbına bu sırrı açıklasın” </p><p></p><p></p><p>O saat Hazret-i Cebrâil, Habîbullah’ın huzuruna gelip, haber verdi ki, </p><p></p><p></p><p>“Yâ Resûlallah! Mübârek başınızı rükudan kaldırmak istediğiniz zaman, Allahü teâlâ bana emretti ki, var Habîbimin arkasını tut; rükudan kalkmasın ki, benim kulum Ali, yolda, bir ak sakallı ihtiyarın, sakalına hürmet edip, aheste yürümekle, cemaat sevabından mahrum kalıyor. Kalmasın, Habîbime erişsin. İftitâh tekbîrinin sevabına nâil olsun. Ben de geldim, Sultanımı rükuda tuttum ve Ali geldi. </p><p></p><p>Hak Sübhânehü ve teâlâ hazretleri beni sizi rükuda tutmağa gönderdiği zaman kardeşim İsrâfîl’i de güneşi tutmağa gönderdi ki, çabuk doğmasın ve Hazret-i Ali size erişinceye kadar eğlesin. İşte hikmeti buydu.”</p><p></p><p></p><p>Kaynak: Ramazan Günlüğü, Tolga Uslubaş, Türkiye Gazetesi, 13 Ekim 2006</p></blockquote><p></p>
[QUOTE="ABDULLAH4, post: 500280, member: 1004566"] Resûlullah rükûda O’nu bekledi Bir gün sabah namazı vaktinde, Hazret-i Ali mescide giderken yolda bir ihtiyara rast geldi. İhtiyarın ak sakalına hürmet edip, önüne geçmeyip, aheste aheste ardınca yürüdü. Mescid kapısına vardıklarında ihtiyar içeri girmeyip, yoluna devam etti. Daha sonra Hazret-i Ali o ihtiyarın Hıristiyan olduğunu anladı. Mescide girdiğinde Resûlullah Hazretleri’ni rükuda gördü. Güneşin doğma zamanı yaklaşmıştı ve hemen cemaate uyup namazını kıldı. Namazdan sonra, Sahâbe-i Kirâm, Resûlullah Hazretleri’nden sordular ki: “Yâ Resûlallah! Birinci rükuda âdet-i şerîfinizden daha uzun durdunuz. O kadar ki, güneşin doğması yaklaştı. Lütfedip, sebebini beyan ediniz.” O Server-i Enbiyâ Hazretleri bu söz üzerine, “Adet miktarı rüku tesbihini edâ ettikten sonra, Semi’allahülimen hamideh deyip, kıyâma kalkmak istediğimde, Cebrâîl Aleyhisselâm sidret-ül müntehâdan süratle gelip, kanadı ile arkamı basıp, başı ile başımı tutup, kalkmama engel oldu. Bundan başka, hikmetinin ne olduğunu ben de bilmiyorum” buyurdular. O an Allahü teâlâ, Hazret-i Cebrail’e emreyledi ki, “Var Habîbime, sebebini bildir. Eshâbına bu sırrı açıklasın” O saat Hazret-i Cebrâil, Habîbullah’ın huzuruna gelip, haber verdi ki, “Yâ Resûlallah! Mübârek başınızı rükudan kaldırmak istediğiniz zaman, Allahü teâlâ bana emretti ki, var Habîbimin arkasını tut; rükudan kalkmasın ki, benim kulum Ali, yolda, bir ak sakallı ihtiyarın, sakalına hürmet edip, aheste yürümekle, cemaat sevabından mahrum kalıyor. Kalmasın, Habîbime erişsin. İftitâh tekbîrinin sevabına nâil olsun. Ben de geldim, Sultanımı rükuda tuttum ve Ali geldi. Hak Sübhânehü ve teâlâ hazretleri beni sizi rükuda tutmağa gönderdiği zaman kardeşim İsrâfîl’i de güneşi tutmağa gönderdi ki, çabuk doğmasın ve Hazret-i Ali size erişinceye kadar eğlesin. İşte hikmeti buydu.” Kaynak: Ramazan Günlüğü, Tolga Uslubaş, Türkiye Gazetesi, 13 Ekim 2006 [/QUOTE]
Adı
İnsan doğrulaması
Peygamber Efendimiz a.s.v.'ın kabri nerededir? (Sadece şehir adını küçük harfler ile giriniz)
Cevap yaz
Forumlar
Eğitim ve Kültür
Kütüphane
Makale - Menkıbe ve Denemeler
Menkıbeler ve Kıssadan Hisseler..
Bu site çerezler kullanır. Bu siteyi kullanmaya devam ederek çerez kullanımımızı kabul etmiş olursunuz.
Accept
Daha fazla bilgi edin.…
Üst