Cevap: Açıklamalı Risale Dersleri 26 - Küre-i Arzdan Beşerin Haşrine Misaller
[BILGI]Cenâb-ı Hak, bütün cüz ve cüz’îlerde sikke-i mahsusasını ve bütün küll ve küllîlerde has hâtemini vaz’ ettiği gibi, aktar-ı semâvat ve arzı, hâtem-i vahidiyetle ve mecmu-u kâinatı sikke-i ehadiyetle mühürlemiştir. Mezkûr sikke ve hâtemlerden, meselâ,
فَانْظُرْ اِلٰۤى اٰثَارِ رَحْمَتِ اللهِ كَيْفَ يُحْىِ اْلاَرْضَ بَعْدَ مَوْتِهَاۤ اِنَّ ذٰلِكَ لَمُحْىِ الْمَوْتٰى وَهُوَ عَلٰى كُلِّ شَىْءٍ قَدِيرٌ
1
âyetinin işaret ettiği ihya ve nefh-i ruh keyfiyetindeki hâtem-i İlâhîye bakınız ki, pek çok garip garip haşirleri, acip acip neşirleri göresiniz!
[SUP]1[/SUP] : “Şimdi bak Allah’ın rahmet eserlerine: Yeryüzünü ölümünün ardından nasıl diriltiyor? Bunu yapan, elbette ölüleri de öylece diriltecektir; O herşeye hakkıyla kàdirdir.” Rum Sûresi, 30:50.
[/BILGI]
Cenab-ı Hak yerde ve semada, büyük ve küçük bütün mevcudatta hem ehadiyetiyle, hem de vahidiyetiyle tecelli etmektedir. Bilhassa Allah'ın hayat üzerindeki hatemi öyle bir hatem ki, taklidi mümkün değil. Öldürmek ve diriltmek Allah'ın taklid edilemez bir mührü. Ve Allah cc. bu faaliyeti gözümüz önünde, milyarlarca belki çok daha fazla canlı üzerinde yapıyor. Yukarıdaki ayet, ölümden sonra dirilmek üzerine olan şüpheleri, gözümüz önündeki misalleriyle kökünden silip atıyor.