Cevap: Açıklamalı Risale Dersleri 26 - Küre-i Arzdan Beşerin Haşrine Misaller
[BILGI]İşte, birbirine muhalif, nihayet derecede karışık olan o envâ-ı kesireyi kemâl-i imtiyazla ihya etmek ve hatasız, haltsız, galatsız olarak mümtazâne iade etmek, nihayetsiz bir kudrete ve muhit bir ilme sahip olan Zât-ı Zülcelâlin hâtem-i has ve sikke-i mahsusasıdır.
Ve keza, sath-ı arz sahifesinde kusursuz, noksansız, sehivsiz, kemâl-i intizamla üç yüz binden fazla risaleleri yazmak, öyle bir Zâtın sikke-i mahsusasıdır ki, herşeyin içyüzü, herşeyin kilidi onun elindedir. Ve hiçbirşey onun teveccühünü başkasından çevirip kendisine hasredemez.
[/BILGI]
Yeryüzündeki değişimin en hızlı olduğu bahar mevsimini düşünelim. Birbirine muhalif nihayet derecede karışık olan her türden canlı, tamamen her biri ayrı kendi özelliğinde, yeniden diriltiliyor. Bir metrekarelik toprağın içinde bile, yüzlerce belki binlerce canlı var irili ufaklı. Bu kadar alandaki canlı ile, tüm dünya yüzünde bir anda diriltilen canlı sayısını kıyasladığımızda hayretler içinde kalmamak elde değil.
Bu kısa süre içinde gerçekleşen faaliyette hiçbir kusur göremiyoruz. Mesela geçen yıl diken olan bir bitki, bu yıl gül veya başka bir çiçek olmuyor. Geçen yıl ne idiyse, aynıyle ya da benzeri ile geri iade ediliyor. Her halikarda diken olarak diriltiliyor. Ya da bir böcek kuş olmuyor. İşte üçyüzbinden ziyade türleri, çok kısa bir sürede, hiç karıştırmadan, en ufak bir hata olmadan, kusursuzca yaratmak ancak Allah'a mahsus olabilir.
Biz kainattaki en akıllı varlık olarak, bir anda 2 tane farklı yazıyı bile okumaya beceremiyoruz. Ya da sağ elimizde bir kalem, sol elimizde bir kalem, 2 farklı yazıyı yazmaya çalışsak, ne derece muvaffak olacağımız ortadadır. Kainatın en akıllısı insan bu kadar aciz olursa, bu üçyüzbinden ziyade türün üçyüzbin ayrı kalemle yazılıyor gibi bir anda olması; ne aklı olmayan, kör, şuursuz, sağır sebeplerin yapabileceği, ne de duymayan, görmeyen, akletmeyen tabiatın yapabileceği ve ne de kendi kendine olabilecek, faaliyetler değildir. Bunun tek akla mantığa gelen izahı, herşeye kadir olan, tüm kainatın dizginleri elinde olan, görmesinde ve bilmesinde sınır olmayan, hayy ve diri olan Cenab-ı Mevla'nın yapabileceği faaliyetlerdir.