Cevap: Açıklamalı Risale Dersleri 55 - Cenâb- Hakkın Vahdet ve Bekasının Delilleri
[NOT]ON BİRİNCİ LEM’A: Arkadaş! Bir nev’in efradı arasındaki tevafuk ve bir cinsin envâı arasında âzâ-yı esasiyede bulunan müşabehet, sikkenin ittihadına, kalemin vahdetine delâlet ettiklerinden anlaşılıyor ki, bütün mütevafık ve müteşabihler, yani birbirine benzeyen çokluk, bir Zât-ı Vâhidin eser-i san’atıdır.[/NOT]
Türler arasındaki benzerlikler, onların aynı elden çıktığının delilidir. Mesela insan türünü ele alırsak; her insanda yüz var ve her insanın yüzü aynı yerde. Her insanda el, kol, ayak, kalp, ciğer vs. azalar var ve istisnalar haricinde - istisnalar kaideleri bozmaz - hepsi aynı yerde ve birbirine benzer şekillerde. Her insanda akıl var ve muhtelif hissiyat var. Bütün bunlar insan türünün tek bir Yaratıcısının olduğunu gösteriyor. Diğer canlı türlerini de buna kıyas edebiliriz. Sonuç değişmeyecektir. Aynı benzerlikler diğer canlı türleri arasında da geçerlidir.
[NOT]Kezalik, inşa ve icadlarda görünen şu suhulet-i mutlaka, bütün mevcudatın bir Sâni-i Vâhidin eseri olduğunu, vücub derecesinde istilzam ediyor. Aksi halde, suubet, güçlük öyle bir derece-i imtinâ ve muhaliyete çıkacaktır ki, o cins ve nevilerin ademden vücuda çıkmalarına bir sed çekilmiş olur. Binaenaleyh, Cenâb-ı Hakkın zâtında şeriki olmadığı gibi—çünkü intizam bozulur, âlem fesada gider—fiilinde de şeriki yoktur. Çünkü, suubetten, güçlükten dolayı âlemin ademden çıkmamasına sebep olur.[/NOT]
Bir işin tek bir merkezden idare edilmesi kolaylığı, farklı farklı yerlerden idare edilmesi ise zorluğu netice verir. Mesela bir ordunun her bir askerinin erzakının farklı yerden geldiğini düşünelim. Ne kadar müşkül olacağı malumdur. Ya da her bir askerin silahının ayrı fabrikadan geldiğini varsayalım. Hem temin etmede zorluk, hem de karmaşıklık olacağı aşikardır. Halbuki her askerin erzakı tek bir yerden, silahı tek bir yerden, elbiseleri tek bir yerden ve emirleri dahi tek bir yerden geldiği takdirde hem kolaylık hem de düzenli bir ordu meydana gelecektir.
Bunun gibi kainatta Rabbimizin yaptığı gördüğümüz ya da göremediğimiz sayısız icad ve inşalar var. Mesela bahar mevsimi bu icad ve inşa faaliyetlerinin en çok göründüğü bir dönem. Bir bakıyoruz ki çok kısa bir sürede binlerce bitki ve hayvan türü bir anda ortalığı şenlendirmiş. Geçen baharın nerdeyse kopyası gibi. Ne kadar da çabuk icad ediliyorlar ve kolay yapılıyorlar. Binlerce tür hayvanat ve nebatat bir anda, birbiri içinde iken karıştırılmadan ve şaşırmadan, hatasız, noksansız, mükemmel ve muntazam ve süratli bir şekilde yaratılmasındaki, meydana getirilmesindeki kolaylıklar; bu faaliyetlerin ancak tek bir Zat tarafından yapılması halinde olabilir. Yoksa olamaz. Çünkü ayetle de sabittir ki Allah'ın şeriki olsaydı kainatta bir düzen, yaratmada bir kolaylık ve çabukluk, mükemmellik, intizam olamazdı. Herşey karmakarışık olurdu, hatta kainat vücuda gelmezdi. Bundan da anlıyoruz ki Allah'ın Zatının ortağı olmadığı gibi, faaliyetlerinin yani fiillerinin de ortağı yoktur. Birşeyin olmasını murad ettiğinde "Ol der, oluverir."