İ'lem Eyyühel-Aziz!
İnsanın akıl ve fikir meydanı öyle bir vüs'attedir ki, ihatası mümkün değildir; ve o kadar dardır ki, iğneye mahal olamaz. Evet bazan zerre içinde dönüyor, katre içerisinde yüzüyor, bir noktada hapsoluyor. Bazan de, âlemi bir karpuz gibi eline alır ve kâinatı misafireten getirir, akıl odasında misafir eder. Bazan de o kadar haddini tecavüz eder, yükseğe çıkar ki; Vâcib-ül Vücud'u görmeğe çalışır. Bazan da küçülür, zerreye benzer. Bazan da semavat kadar büyür. Bazan da bir katreye girer. Bazan da fıtrat ve hilkati içine alır...
İ'lem Eyyühel-Aziz!
Cenab-ı Hakk'ın insana verdiği nimetler, ister âfâkî olsun ister enfüsî olsun, bazı şerait altında insana gelip vusul buluyor. Meselâ: Ziya, hava, gıda, savt ve sadâ gibi nimetlerden insanın istifade edebilmesi ancak göz, kulak, ağız, burun gibi vesaitin açılmasıyla olur. Bu vesait, Allah'ın halk ve icadıyla olur. İnsanın eli, kesb ve ihtiyarında yalnız o vesaiti açmaktır.
Binaenaleyh o nimetleri yolda bulmuş gibi sahibsiz, hesabsız olduğunu zannetmesin. Ancak Mün'im-i Hakikî'nin kasdıyla gelir, insan da ihtiyarıyla alır. Sonra ihtiyaca göre in'am edenin iradesiyle bedeninde intişar eder.
İ'lem Eyyühel-Aziz!
Herhangi bir şeyin sonu ve âhiri intizam ve güzellikçe evvelinden aşağı olmadığı gibi; zahiri ve sureti de san'at ve hikmetçe bâtınından güzel değildir. Öyle ise eşyanın içyüzlerini ve nihayetlerini sahibsiz zannedip, tesadüflere havale etme. Çiçekle, çiçekten çıkan semeredeki eser-i san'at ve hikmet; çekirdekle, çekirdekten çıkan filizin eser-i san'at ve nakşından aşağı değildir. Binaenaleyh Sâni'-i Zülcelal hem evveldir hem âhir, hem zahirdir hem bâtın...
ﻭَ ﻫُﻮَ ﺍﻟﺴَّﻤِﻴﻊُ ﺍﻟْﻌَﻠِﻴﻢُ
İ'lem Eyyühel-Aziz!
Kur'anın i'cazı tahrifine bir seddir. Evet madem Kur'an mu'cizedir, beşer onun taklidini yapamaz. Âyetleri başka kelâmlar ile tebdil edilmekle tahrif ve tağyiri mümkün değildir. Çünki müfessir, müellif, mütercim, muharrif; üslûblarını, kisvelerini âyâtın kisvesiyle iltibas ettiremezler. Âyetlerde i'caz damgası vardır. O damganın altında olmayan kelâmlar âyet addedilemez. Öyle ise i'caz, tahrif ve tağyiri kabul etmez.