Kýrýk Testi
Well-known member
Mevlânâ Celâleddin Rûmî (bk. Mevlânâ Celâleddîn-i Rûmî maddesi) meşhur eserinin adıdır. Mesnevî-i Mânevî veya kısaca Mesnevî olarak da bilinir. 25 bin 618 beyitten oluşan 6 ciltlik bir eserdir.
Mesnevî, Mevlânâ’nın talebesi olan Çelebi Hüsameddin’in ısrarı üzerine yazılmıştır. Rivayete göre, Çelebi Hüsameddin Mevlânâ’ya, tıpkı diğer âlimler gibi, Mesnevî tarzında bir kitap yazamasını, böyle bir eserin bütün insanlar için rehber ve âşıkların can yoldaşı olacağını söyledi. Bu sözler üzerine Mevlânâ sarığının arasından Mesnevî’nin ilk 18 beytini yazdığı kağıdı çıkarıp verdi ve ona “geri kalanı ben söylerim, sen yazarsın” dedi. Böylelikle 1259 yılında yazılmaya başlanan Mesnevî, 1268 yılında tamamlandı.
Mesnevî’de, tasavvufî konuların daha iyi anlaşılması için sembolik hikâyeler yer almaktadır. Bunlar birbiri içine geçmiş hikâyelerdir—biri bitmeden diğeri başlar.
Mesnevi, kendisinden sonra yazılmış pek çok esere ilham kaynağı olmuştur. Zaman zaman tercümeleri ve şerhleri de yapılmıştır. Veled Çelebi İzbudak ile Abdülbaki Gölpınarlı tarafından Türkçe’ye çevrilmiştir. Diğer yandan başta Farsça olmak üzere Arapça, Fransızca, İngilizce ve Almanca tercüme ve şerhler yazılmış ve hâlâ yazılmaktadır.
Mesnevî, Mevlânâ’nın talebesi olan Çelebi Hüsameddin’in ısrarı üzerine yazılmıştır. Rivayete göre, Çelebi Hüsameddin Mevlânâ’ya, tıpkı diğer âlimler gibi, Mesnevî tarzında bir kitap yazamasını, böyle bir eserin bütün insanlar için rehber ve âşıkların can yoldaşı olacağını söyledi. Bu sözler üzerine Mevlânâ sarığının arasından Mesnevî’nin ilk 18 beytini yazdığı kağıdı çıkarıp verdi ve ona “geri kalanı ben söylerim, sen yazarsın” dedi. Böylelikle 1259 yılında yazılmaya başlanan Mesnevî, 1268 yılında tamamlandı.
Mesnevî’de, tasavvufî konuların daha iyi anlaşılması için sembolik hikâyeler yer almaktadır. Bunlar birbiri içine geçmiş hikâyelerdir—biri bitmeden diğeri başlar.
Mesnevi, kendisinden sonra yazılmış pek çok esere ilham kaynağı olmuştur. Zaman zaman tercümeleri ve şerhleri de yapılmıştır. Veled Çelebi İzbudak ile Abdülbaki Gölpınarlı tarafından Türkçe’ye çevrilmiştir. Diğer yandan başta Farsça olmak üzere Arapça, Fransızca, İngilizce ve Almanca tercüme ve şerhler yazılmış ve hâlâ yazılmaktadır.