Mücadele: Kur'anın 58.Suresi

harp

Well-known member
Bu başlık size hiç şüphesiz büyük bir mücadele ile geçen referandumu hatırlatıyor. Evet, büyük çekişme ile geçen halk oylaması, %58 evetle sonuçlandı. Bu sonuç, zihinlerde daha uzun zaman kalacaktır...

Kur'an'da Mücadele suresinin bu Referandumla münasebetli 58. sure olduğunu biliyor muydunuz?

Ahmed Feyzi Kul Ağabey'in Maidet'ül Kur'andaki istihracını görene kadar ben de bilmiyordum. Bu sebeple Mücadele suresinden hareketle, çok mücadeleli geçecek olan referandumun % 58 evetle sonuçlanacağını yakınlarıma söylediğimde hayretle yüzüme bakmışlardı. Hatta bir yakınımın dudağını bükerek hayretini yüzüne yansıttığı o an hala gözümün önündedir. Ama asıl hayretleri sonuç % 60'lardan gele gele %58'e oturunca oldu.
Ve böylece bir kere daha Kur'an'ın Arş'tan nazil olan bir kitap olarak, her şeye işaret ettiğini, her şeyi içine aldığını ve bütün zaman ve mekanlara baktığını bir kere daha idrak etmiş olduk. Kur'an'a ve Sahib-i Kur'ana olan imanımız arttı.

Asıl bu olaya işaret eden ayete gelelim. Mücadele suresinin, 'Ben ve Resullerim mutlak galip geleceğiz!' mealindeki 21. ayetinin (Allah: Elbette ben ve elçilerim galip geleceğiz, diye yazmıştır. Şüphesiz Allah güçlüdür, galiptir.) (21) hem mana hem de cifrine dikkat ettiğimizde hayretimiz daha da artıyor.

Diyeceksiniz ki, Kur'an böyle detay olaylara işaret eder mi? Evet Kur'an, 'yaş ve kuru her şeyin içinde barındıran bir kitap' olarak her şeye, her olaya işaret eder. Ama herkes, her zaman o işaretleri onda göremez. Bu iş, rasih alimlerin işidir. Nitekim bazı büyükler, 'Ben kaybettiğim şeyimi bile Kur'an'da bulabilirim' demişlerdir.
Şimdi, İslam dünyasının kalbi mesabesinde olan Türkiye'nin geleceğini ilgilendiren bir olayın Kur'an'da yer alması değil, almaması eksiklik olurdu.

Evet, yıllar önce Maidet'ül Kur'an'da bu ayetin cifri hesabını yapan Merhum Ahmed Feyzi Kul, ilerde ne olacağını bilmeden, ayetin altına 2010 rakamını düşmüştür: 'Ben ve Resullerim mutlak galip geleceğiz'
2010."
İlginç değil mi?

Bir başka ilginç nokta da, bu surenin başında bir kadının hakkını almak için erkeğinden Allah'a şikayette bulunmasıdır. Referanduma giden yolda, en büyük haksızlığın Anayasa kurumundaki erkeklerin eliyle başörtülü hanımlara yapıldığını bilmeyenimiz yoktur. İşte o hanımların yıllar yılı mazlum gönüllerinden çıkan ahlar, Allah katında rahmetli bir bulut teşkil etmiş, haksızlık ve hukuksuzlukların önünü alacak gelişme, tam da rahmetin yağdığı bir günde tecelli etmiştir...
Kainatta tesadüf olmadığını bilenler için bunu anlamak zor değil.
Zaten sözümüz, gözleri küsuf tutmamış olanlaradır.

Surenin 14. ayetinde, 'bile bile yalan yere yemin edenlerden' söz ediliyor. Referandum sürecinde hayır taraftarları hiçbir kampanyada olmadığı kadar yalanlardan medet ummuşlardır. Üzerine basa basa, göz göre göre söylenen yalanları hatırlayanlar, bu ayetin i'cazını kavramakta da zorluk çekmezler.

Surenin 22. ayetinde ise, mümin olduğu halde şu veya bu sebeple bu mücadelenin hayır tarafında yer alanları çok düşündürecek ve pişman ettirecek bir ikaz yer alıyor:
'Allah'a ve ahiret gününe inanan bir kavmi, Allah ve Resulüne düşman olanlara sevgi besler olarak göremezsin! İsterse o kimseler babaları, oğulları, kardeşleri ve akrabaları olsunlar!'

Ahmed Feyzi Kul Ağabey'in yıllar önce sureye dikkatimizi çekmesi üzerine görebildiklerimiz bunlar. Bunları siyaset için yazmadım, Kur'an'ın i'cazına dikkat çekmek ve müminlerin imanına kuvvet vermek için kaleme aldım. Daha derin bakış sahipleri, elbette çok daha ilginç manalar ve münasebetler çıkarabilirler.
 

harp

Well-known member
Bunları siyaset için yazmadım,Kur'an'ın i'cazına dikkat çekmek ve müminlerin imanına kuvvet vermek için kaleme aldım.Elbette çok daha ilginç manalar ve münasebetler çıkarabilirler.
 


Bu alana bir cevap yazın...
Üst