Cevap: Açıklamalı Risale Dersleri 20 - Öyle Bir Şeriat ki..
Öyle hakaik ki, kökleri hakikat zemininde rüsuh ile beraber dal ve budakları kemâlâtın göklerine yükselip, intişar edip, öyle füruat ki, meyveleri saâdet-i dâreyndir; ve bizi Kur’ân-ı Mu’ciz ile irşad eylemiş...
Bismihi subhanehu..
kainattaki her şeyin nizam ve intizam içerisinde belli bir ölçü içerisinde halk edilmesi,iman ve Kur'an hakikatlerinin her canlıda
kendini göstermesi,hiç bir canlının başıboş olmadığı aslında hepsinin Allah tarafından birer görevli memur gibi vazifelerini yapmaları
Rabbimizin sonsuz kudretini ilan etmektedir..
acaba sırf bu dünya içinmi yaratılmışsın ki bütün ömrünü ona harcıyorsun hitabının bizzat muhatabı olarak bizler,Rabbimizin vermiş
olduğu iman nimetini hakkınca hakikata sarf edip insan-ı kamile yine O'nun ihsanı ile ulaşmalıyız..
bir insan da imanın güzellikleri tecelli ettiği vakit Rabbine ayinedar olabilir..karanlıkta kalan güzellikler yalnızca iman ile hayatlanır..ve
bu uğurda çalışmak ta dünya namına en güzel nimettir..
hakkı ve hakikati anlatmada,bildiği ile amel etmede dünya namına bir şey beklememek,sevap kazanma arsızlığı ile değilde ben bunu
yapıyorum ama Rabbim bundan hoşnut olur mu,benden razı olur mu düşüncesi bizlerde hakim olmalıdır..bu nedenle hep Rızay-ı
ilahinin peşinden koşmalı ve hep rıza buudlu yaşamalıyız.. Kur'an'a has bir talebe olmak,onu tam manası ile rehber edinmek
hakikatin damlalarını bir bir yudumlamak demektir..
iman ve kur'an adına yaptığımız hizmetlerimizin,dünya hayatına da huzur,ferah,esenlik ve bereket gibi güzellikleri katsada bizlerin
asıl ücret alacağı yer Rabbimizin huzurudur,o huzura da inşaallah kur'an ve sünnet ışığında hiç bir karanlığa takılmadan
varacağız..Allahu alem..*
"Biz öyle bir hakikate hayatımızı vakfetmişiz ki,
güneşten daha parlak
ve Cennet gibi güzel
ve saadet-i ebediye gibi şirindir."