-Birbirinizin kusurunu araştırmayınız. Sonra aranızdaki sevgi ve saygıyı sarsarsınız. Resulullah "Koca zevcesini su-i zanna mevzu ederek ona baskı yapmasın, hanımını gizli teftiş etmesin" buyuruyor…
- Sırlarınızı başkalarına açmayın. İkiniz arasında kalması gereken sırlarınız olacaktır. Onları başkalarına açarak birbirinizi güç ve gülünç duruma düşürmeyiniz. Unutmayınız ki sırlar sizde kaldığı sürece siz onlara hakimsiniz, başkalarına da söylenince artık siz sırrınızın esiri olursunuz
- Hiç bir vazife aile vazifesinden önce olamaz. Züht, takva, nafile ibadet gibi gerekçelerle bile ailede karşılıklı karı-koca görevleri ihmal edilemez.
- Ailenizi düşünmek zorundasınız; malınızı kazanırken olduğu gibi, harcarken de ailenizi düşünmek zorundasınız. Hastalığı sırasında kendisine geçmiş olsun ziyaretine giden peygamberimize malını Allah yolunda tasadduk ettiğini söyleyen Sad. b. Ebi Vakkas'a "İyalini zengin bırakman, başkasına muhtaç bırakmandan daha hayırlıdır" buyurmuşlardır.
- Birbirinizin gönlünü alın; Bazı özel programlarla birbirinizin gönlünü hoşnut ediniz. Başkalarının dikkatini çekmemek ve aile mahremiyetine gölge düşürmemek için, şakalaşınız, eğlenceler tertip ediniz.
- Hoşnutluğunuzu paylaşın; birbirinizi ruhen desteklemek üzere birbirinizden hoşnut olduğunuzu yakın akrabalarınıza, anne-babanıza anlatınız. Bu aranızdaki güven ve sevgiyi artırır. Fakat birbirinizin özelliğini başkalarına anlatmayınız. Yani bir kadın kocasının özelliğini başka kadınlara, bir erkek de karısının özelliğini başka erkeklere anlatmaya kalkışmasın. Bu dinimizce kesinlikle yasaklanmıştır.
- Tatlı dil şart; evinize geldiğinizde birbirinizi tatlı dil, güler yüzle karşılayınız. Bu davranış sizin kendi sıkıntılarınızı da giderir. Geç vakitlere kadar dışarıda kalmayınız. Şüphelere meydan vermeyiniz.
- Kıskandırmak yok! Birbirinizi kıskandırma denemelerine kalkışmayınız. Telafisi güç sıkıntılara yol açarsınız.
- Gizli saklı olmamalı; birbirinizden gizli hiçbir şeyiniz olmasın. Şüphelere yol açarsınız. Her konuda birbirinizle istişare ediniz. Böylece, sonucunda da sorumluluğunu birlikte paylaşmış olursunuz. Çocuklarınızın yetiştirilmesinde anne-baba olarak öneminizi ve sorumluluğunuzu bilerek onlara örnek olunuz. Eğitimlerinde ihtilafa düşmeden müşterek metot uygulayınız.
- Gizlilik şart! Geçimsizliğiniz olursa, bunun sebeplerini başkalarına hatta en yakınlarınıza bile anlatmayınız. Zira bu anlatılanlar mutlaka bir suçlama olacaktır. Unutmayın ki, bu sıkıntı giderilir de, sonra anlattıklarınızdan dolayı birbirinize karşı mahcup olursunuz.
- Aileleriniz de önemli; birbirinize karşı gösterdiğiniz sevgi ve saygıyı ailelerinize karşı da gösteriniz.
- En güzeli aramaya kalkışmayın; zira güzelin güzeli vardır. En güzeli bulamazsınız. Öyleyse eşinizin güzel tarafları vardır, onu bulmaya çalışınız…
- Birbirinize karşı hoşgörülü olunuz
- Adetlerle inançlarınızı birbirine karıştırmayın. Yetişmiş olduğunuz çevreye aileden getirdiğiniz mahalli adetleriniz anlaşmazlık konusu olmasın.
- Birbirinize karşı nazik ve kibar davranınız, aileler nedense kibar davranışı, hep başkalarına karşı göstermek olarak değerlendirir. Halbuki kibar ve nazik davranışa da öncelikle aile fertleri layıktır. Şüphesiz ki, bu başkalarına kibar davranılmaz anlamına da gelmez…
- İş bölümüne dikkat ediniz. Fakat bunun için elinize kalem, kâğıt alıp yazmaya gerek yoktur. Hayat, iş bölümünü kendiliğinden yapmıştır zaten. Yeter ki anlayışlı olunsun. Küçük görüş, düşünce ve davranış farklılıklarını çözülmeyen problemler haline getirmeyiniz. Unutmayınız ki, iki kişinin her noktada aynı düşünmesi, aynısını yapması mümkün olamaz…
- Büyük yangınlar, küçük kıvılcımlar… İhtilaflar mutlaka olacaktır. İnsan zaman zaman kendisi ile bile ihtilafa düşer. Öyleyse bazı konularda muhalefet edilmesini eşler de tabii karşılamalıdır. Dolayısıyla küçük anlaşmazlıkları büyütüp problem haline getirilmeden halletmelisiniz. Şu güzel sözü de aklınızdan çıkarmayınız. "Büyük yangınlar, küçük kıvılcımlardan çıkar.
Kıvılcımları ise bir fincan su söndürür". Öyleyse bir fincan su ile söndürülebilecek kıvılcımı büyütüp itfaiyeyi çağıracak felaket haline getirmeyiniz. Eşinizin istemediği kişileri evinize almayınız.
- İnançlı olunuz. Birbirinize karşı davranışlarınızın temelinde sadece Allah’ın rızasını kazanma niyeti ve samimiyeti olsun. O zaman huzur bulur ve mutluluğunuzda ve kutsal aile yuvanızın devamında yardımcınız Allah (c.c) olacaktır
- Sırlarınızı başkalarına açmayın. İkiniz arasında kalması gereken sırlarınız olacaktır. Onları başkalarına açarak birbirinizi güç ve gülünç duruma düşürmeyiniz. Unutmayınız ki sırlar sizde kaldığı sürece siz onlara hakimsiniz, başkalarına da söylenince artık siz sırrınızın esiri olursunuz
- Hiç bir vazife aile vazifesinden önce olamaz. Züht, takva, nafile ibadet gibi gerekçelerle bile ailede karşılıklı karı-koca görevleri ihmal edilemez.
- Ailenizi düşünmek zorundasınız; malınızı kazanırken olduğu gibi, harcarken de ailenizi düşünmek zorundasınız. Hastalığı sırasında kendisine geçmiş olsun ziyaretine giden peygamberimize malını Allah yolunda tasadduk ettiğini söyleyen Sad. b. Ebi Vakkas'a "İyalini zengin bırakman, başkasına muhtaç bırakmandan daha hayırlıdır" buyurmuşlardır.
- Birbirinizin gönlünü alın; Bazı özel programlarla birbirinizin gönlünü hoşnut ediniz. Başkalarının dikkatini çekmemek ve aile mahremiyetine gölge düşürmemek için, şakalaşınız, eğlenceler tertip ediniz.
- Hoşnutluğunuzu paylaşın; birbirinizi ruhen desteklemek üzere birbirinizden hoşnut olduğunuzu yakın akrabalarınıza, anne-babanıza anlatınız. Bu aranızdaki güven ve sevgiyi artırır. Fakat birbirinizin özelliğini başkalarına anlatmayınız. Yani bir kadın kocasının özelliğini başka kadınlara, bir erkek de karısının özelliğini başka erkeklere anlatmaya kalkışmasın. Bu dinimizce kesinlikle yasaklanmıştır.
- Tatlı dil şart; evinize geldiğinizde birbirinizi tatlı dil, güler yüzle karşılayınız. Bu davranış sizin kendi sıkıntılarınızı da giderir. Geç vakitlere kadar dışarıda kalmayınız. Şüphelere meydan vermeyiniz.
- Kıskandırmak yok! Birbirinizi kıskandırma denemelerine kalkışmayınız. Telafisi güç sıkıntılara yol açarsınız.
- Gizli saklı olmamalı; birbirinizden gizli hiçbir şeyiniz olmasın. Şüphelere yol açarsınız. Her konuda birbirinizle istişare ediniz. Böylece, sonucunda da sorumluluğunu birlikte paylaşmış olursunuz. Çocuklarınızın yetiştirilmesinde anne-baba olarak öneminizi ve sorumluluğunuzu bilerek onlara örnek olunuz. Eğitimlerinde ihtilafa düşmeden müşterek metot uygulayınız.
- Gizlilik şart! Geçimsizliğiniz olursa, bunun sebeplerini başkalarına hatta en yakınlarınıza bile anlatmayınız. Zira bu anlatılanlar mutlaka bir suçlama olacaktır. Unutmayın ki, bu sıkıntı giderilir de, sonra anlattıklarınızdan dolayı birbirinize karşı mahcup olursunuz.
- Aileleriniz de önemli; birbirinize karşı gösterdiğiniz sevgi ve saygıyı ailelerinize karşı da gösteriniz.
- En güzeli aramaya kalkışmayın; zira güzelin güzeli vardır. En güzeli bulamazsınız. Öyleyse eşinizin güzel tarafları vardır, onu bulmaya çalışınız…
- Birbirinize karşı hoşgörülü olunuz
- Adetlerle inançlarınızı birbirine karıştırmayın. Yetişmiş olduğunuz çevreye aileden getirdiğiniz mahalli adetleriniz anlaşmazlık konusu olmasın.
- Birbirinize karşı nazik ve kibar davranınız, aileler nedense kibar davranışı, hep başkalarına karşı göstermek olarak değerlendirir. Halbuki kibar ve nazik davranışa da öncelikle aile fertleri layıktır. Şüphesiz ki, bu başkalarına kibar davranılmaz anlamına da gelmez…
- İş bölümüne dikkat ediniz. Fakat bunun için elinize kalem, kâğıt alıp yazmaya gerek yoktur. Hayat, iş bölümünü kendiliğinden yapmıştır zaten. Yeter ki anlayışlı olunsun. Küçük görüş, düşünce ve davranış farklılıklarını çözülmeyen problemler haline getirmeyiniz. Unutmayınız ki, iki kişinin her noktada aynı düşünmesi, aynısını yapması mümkün olamaz…
- Büyük yangınlar, küçük kıvılcımlar… İhtilaflar mutlaka olacaktır. İnsan zaman zaman kendisi ile bile ihtilafa düşer. Öyleyse bazı konularda muhalefet edilmesini eşler de tabii karşılamalıdır. Dolayısıyla küçük anlaşmazlıkları büyütüp problem haline getirilmeden halletmelisiniz. Şu güzel sözü de aklınızdan çıkarmayınız. "Büyük yangınlar, küçük kıvılcımlardan çıkar.
Kıvılcımları ise bir fincan su söndürür". Öyleyse bir fincan su ile söndürülebilecek kıvılcımı büyütüp itfaiyeyi çağıracak felaket haline getirmeyiniz. Eşinizin istemediği kişileri evinize almayınız.
- İnançlı olunuz. Birbirinize karşı davranışlarınızın temelinde sadece Allah’ın rızasını kazanma niyeti ve samimiyeti olsun. O zaman huzur bulur ve mutluluğunuzda ve kutsal aile yuvanızın devamında yardımcınız Allah (c.c) olacaktır